Karmen Denizi

25.Kaybolan yıllar

❆
2024 senesi, Türkiye toprakları-Tekirdağ.

"The weekend, Lily Rose Depp, ramsey-Fill the viod.
Sam Tinnesz- Play with fire.
Ariana Grande- Dangerous woman.
Kalben- Sadece.

Satır aralarına yorum atmayı unutmayalım ve yorumlarda buluşalım beybiler olur mu?

Bayadır ortalıkta yoktuk ve geri dönüşümüzün şerefine bol yorumlu bir bölüm olur umarım :)

Biz sizi çok özledik sizde özlediyseniz o zaman iyi okumalar dilerim, öpüldünüz💋

🌊

-1 sene sonra..-

[Helen'in ağzından,]

Zaman bir varsayım,varsayımlar üzerine bir döngü ardında çürüyüp gider, zaman mıdır çürüyüp giden yoksa biz insanlar mı?

Eğer ki bunu tam tamına bir sene içinde bana sorulan bir soru olsaydı; bunu net bir şekilde zaman diye yanıtlardım. Fakat hayat bana bunu zamanla beraber insanlar çürür zihniyetini yerleştirmişti.

Tam bir sene öncesinde bedenime yediğim üç kurşun, hayatımdan sadece bir seneyi değil, üç kurşuna isabet yaşadığım bi ömürü feda etmiştim.

Öyle ki rahmimden alınan ikinci bebeğimin katili tam olarak kimdi zihnimde pusulu bir geçmişten ilerisi değildi. O gün tam anlamıyla zihnimden silinmiş, eski benliğim yok olmuştu.

Öleceğimi sanarken hayat öyle acı bir şekilde tutmuştu ki dallarımdan yaşadığım ikinci kayıpla yaşamaya mahkum edilmiştim.

Ne ben geçmişte ki bendim ne de ardımda bıraktığım insanlar eskisi gibiydi. Ne de coğrafya.

Yunanistan tamamen terörün kol gezdiği topraklar olmuştu. Öyle ki Pedro zamanla saklandığı ininden çıkmış, yarı topal bir şekilde coğrafyaya hükmediyor ve katliama devam ediyordu.

Katliam, Türkiye topraklarına da sirayet edilmiş, savaş çetin bir çatışma ile geçiyordu. Bir sürü şehit haberleri sadece tıpkı bir filmde gördüğüm gibi saniyelik isimler ardından tüm ülke yasa boğuluyor, isimler sosyal mecralarda olaydan sıcak bir şekilde paylaşımlar yapılıyor,sonrasında ise etkisini yavaş yavaş kaybediyordu.

O günden sonra Kral Albatros nam-ı diğer Asil Kaan Bozdağ, Türkiye ile bir ortaklığa oturup terörle mücadeleyi bir yönetiyorlardı.

Aldığım haberleri bana veren Binbaşı Bozkurt beni farklı bir kimlik ile terörün ini hâline gelmiş Trakya bölgesinde özel kurduğu timde görev vermiş, yeni bir kadın olarak doğmuştum. Artık ırkım ne yunandı ne de ismim Helen Lita Siderostu.

Yeni ismim Feraye soyadım ise Bozkurttu. Bir lakabım bile sosyal medya tarafından biliniyor lakin kim olduğum sır gibi saklanıyordu.

Bu yıl içinde bir sat komandosu gibi zorlu eğitimlerden geçerek yetiştirilmiştim. Asil yani Kral albatros tarafından gizli bir şekilde tutulmuş bir görevdim. Türkçeyi bile artık eskisine göre bir usta gibi kullanıyordum.

Bir takma ad verilmişti. İletişim kuruyorduk fakat öyle kendimi gizleyebilmiştim ki ne olur ne olmaz dıştan yönetiyor, tam olarak sahanın içine girmiyordum.

Saçlarım artık sarı değildi mesela; koyu bir siyaha boyanmıştı. Mavi gözlerim ise kendini geçmişim gibi karanlığa, koyu kahve lenslere mahkum edilmişti. Bir lakabım, bir rütbem vardı.