17.Yarım kalmış kadehler

381 27 244
                                    

2023 senesi, Türkiye toprakları-Tekirdağ.

Yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayalımm 💝🦋

[Helen'in ağzından,]
Bir kış sabahı. Kendimleydim. Nasıl olsa çıkmaz sokaklarım kendi benliğim arasında sıkışık kalacaktım. Renkler silinmiş, soğukluğum onları yutmuştu.

Oysa ki renkler solmazdı, beyazlık çökerdi tüm şehire. Lakin benim varlığımın değdiği her bir yeri kaplayan tek bir renk olurdu. Kırmızı. Kan kırmızısı. Atan kanın kızıllığı her yeri çepeçevre sarardı. Ölüm, arkamdan ölümü sürüklerdim.

Varlığım bir kaybedişti, varlığım bir yıkımdı, varlığım bir zelzele etkisi,varlığım denizin içinde çıkan bir lodos olurdu. Üşürdüm, soğuk ayazlardan değil yalnızlığım beni üşütürdü.

Bahar esintisi ruhuma uğrardı fakat bir misafir gibiydi. Misafir gibi geçerken şöyle bir kendini gösterir zamanı dolunca ruhumu terk ederdi.

Sessizlik, sessizlik çökerdi. Ruhum hep kıştı. Yüreğim hep buz tutardı. Ruhumun üzerine hep karlar yağardı. Sıcak ellerim, soğuk yanığı olurdu. Kış bendim, tüm şehire çöken soğuk ve beraberinde kıtlığı getiren etki bendim.

Yıllar önce ellerime bulaşan kan, sususuz kalan beni doyurmuştu. Lakin ben dönüştüğüm kadını sevememiştim. Ben bu değildim, benim ellerime çiçekler yakışırdı, ellerim bir mezarlığa dönüşmüştü. Ellerim kan kokuyordu. Olmak istemediğim kadın ruhumu sarmıştı. Nabzımda atıyordu. Kötülük damarlarımdan sızmış, tetiğe basmıştı.

Ben sevdiğim adamın hayallerinin katiliydim. Ben sevdiğim adamın kabusuydum. Ben sevdiğim adamın üzerine acı çöktüren bir gölgeydim. Yıkmıştım onu. Ruhuna baharları değil soğuk kışı getirmiştim. Günlerdir onsuzdum bu bana verilen en büyük cezaydı.

O günden sonra Asil, bir hayalet gibiydi. Vardı lakin yoktu. Gerçekler onun dünyasını yıkmıştı. Olayın üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Fakat o bir hafta bir yıl gibiydi. Onsuzluk, beni darmadağın etmişti.

Yüreğimin üzerinde bir yük vardı. Yüreğimin üzerinde ihanetin lekesi vardı. Ellerim, ellerimde babasının kanı vardı. O ellerle sevmiştim saçlarını, acıyı saç tutamlarında bırakmıştım. Acıyı üzerine yağdırmıştım.

O süreçte onun yanında olmak istesem de içim el vermemişti. Ona yaptığım kötülüktü bu. Öldüren bendim, teselli edende ben olamazdım. Zaten bu süreçte kimseyle görüşmek istememişti. Hak vermiştim. Kafasını toplaması gerekirdi.

Bu bir hafta boyunca yatağa oturmuş, balkona çıkmış, kaç paket bitirmiştim bilmiyordum. Ona söylemek için çok fazla yeltenmiştim lakin o kadar korkak ve acizdim ki söylemeye dilim varmamıştı.

Ona daha yeni kavuşmuşken onu yeniden kaybetmek istememiştim. Deli gibi korkmuştum. Bana öyle güzel bakan iki çift ela gözlerden mahrum kalmak istememiştim. Bencildim, dibine kadar bencildim.

Bencil olmak istedim bu beni kötü bir insan da yapsa bencil olmayı tercih ettim. Balkondaydım, karşımda sıralı dağları izliyordum. Dağların üzerine çeken bulutları. Keşke bulutların üzerinde yaşayabilseydim. Keşke bir toz bulutu gibi kaybolsam ne güzel olurdu.

Düşüncelerimi bölen yanıma bir sandalye çeken Gölge olmuştu. İki bacağımı çekerek oturmuştum. Çenem bacaklarıma yaslıydı. Dağların olduğu tarafa bakmaya devam ettim. Mavi gözlerim kısıldı.

Karmen Denizi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin