21.Geç kalınan zaferler

460 23 280
                                    

2023 senesi, Yunanistan Toprakları-Atina.

Taylor Swift- Don't Blame Me.
Chase Atlantic- Into it.
The weeknd- Earned it.
Duncan Laurence- Arcade.
&

Yorum yapmayan arkadaşlarım yorumlarınızı ve fikirlerinizi görmeyi çok istiyorum o yüzden yorum atmayı ve oy kullanıp destek olmayı unutmayalım. 💖🦋
&

(Uyarı: Bu bölümde+18 sahne vardır,bilginize..)

[Helen'in ağzından,]
İki ayrı beden tek bir beden olabilir miydi? Tutku baş döndüren bir uyuşturucu etkiydi, başımızı döndüren ve bizi tepetaklak eden bir uyuşturucuydu.

Uyuşurdunuz, arzu sizi ele geçirir ardından tutku sizi kucağına alırdı. Bedeniniz tatlı bir sızıyla kıvranır siz o sızının zirvesi ardında serinlerdiniz. Kuş kadar hafif bir tüy, zirveye çekildiğinde o haz duygusu kulaklarınız bulurlaşır ve sesler bastırılmış gelirdi.

Bastırılan şey bedenimde ki arzunun çağrımıydı. Asil'in bedenimde ki etkisi buydu. Beni arzuyla, beni tutkuyla tanıştıran karşımda ki adamdı. Beni bu duygularla karşı karşıya getiren oydu, duygularım en az bedenim kadar arsızdı.

Tutku başımı döndürüyor, kurduğum olay döngüsü kendimden utanmamı sağlıyordu.

Düşüncelerimi bölen etki boynuma sarılan eller olmuştu. Bedenimi bir çuval gibi yataktan kaldırmıştı. Beni bir çırpıda kucağına almış, tuvalete yönlendiriliyordum.

Ne olduğunu anlayamadığım bir şekilde ona bırakmış ve ondan gelecek hamleyi beklemeye koyulmuştum. Bedenim bir anda lavabonun tahtadan uzanan parçasına doğru bırakıldı.

Kalçalarım dar alanda oldukça rahatsızdı lakin hızla atan kalbim çoktan rahatsız oluşumu aklımdan uçurmuş gibiydi. Ela gözler, gözlerimin içine baktı. Dolgun dudakları hafifçe aralandı. "Bana mavi gözlü Helen'i derhal geri vermeni emrediyorum." Derin bir nefes almış ve otoriter ses tonu içimde ki o kadını uyandırıyordu, her zaman Asil'in yanında şehvetle kutsanmış o kadını.

Ellerim lenslere gitti hızlıca, lensleri gözlerimden aldığım gibi öylece yere fırlattım. Mavi gözlerim, görüş açısındaydı. Gülümsedi. Önüme düşen saç tutamlarımı kulak arkama attı. Yakınlaştı,nefesi yüzümü yakıyordu. "Sevişeceğim kadın tamamen sen gibi olmalı. Mavi gözlerin gözlerime bakmalı."

Diğer eli kırmızı saç tutamlarımda gezindi. "Güneş gibi parlak sarı saçlar ellerim arasında olmalı, Helen." Sesi pusulandı,sesi bir fısıltı gibiydi. "Bunu istiyorum, kurtul kırmızlıktan." Yutkundum. Kafam yana doğru döndü. Yanımızda ki camdan saydam yapılmış duşa kabine.

Bakışlarımı takip eden bakışlar, benimle oraya doğru bakıyordu. Tam kalkacağım sırada beni durduran boğazıma sarılan eller oldu. Tehlikeli bir gülüş dudakları arasında peydalandı. "Helen, Helen." Sadece dudaklarım arasından "hımm" nidası firar edebilmişti.

Dolgun dudaklar ardından dişleri görüş açıma girmişti. Gülümsüyordu, tüm ihtişamıyla gülümsüyordu. Boğazımda olan eller, tenimi okşuyordu. Dudaklar aralandı, sıcak nefes dudak aramdan sızdı. "Büyük oynuyorum, sen fena hâlde beni arzuluyorsun."

Eğer ki yerin dibi ayrılsaydı, ben yerin dibinde olurdum. Tek kaşım havada ona döndüm, içimde ki kadın bir anda utangaçlığımı yok etmiş, kırmızı sivri tırnaklarım omzuna yavaşça tırmanıyordu.

Karmen Denizi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin