6.Ay ve Yıldız göklerde

714 46 132
                                    

HELEN VE ASİL

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

HELEN VE ASİL.

2023 senesi, Yunanistan toprakları-Atina.

[Helen'in ağzından,]
Haklısın,
Denedin
Ve denedin
Ve denedin
Ve bir süre daha denedin

Fakat ne yaparsan yap
Belki de
Onların içinde
Seni sevme
Becerisi yok

Şimdi soruyorum:
Onlar sevmese ne olur yani?

-İhtiyacın olan tek sevgi kendine karşı hissettiğindir.

-Prenses bu kez kendi kurtarıyor.

Amanda Lovelace'nin kitabında ki her bir dize yıllarca süre gelmekte olan hayatımı her bir kelimeye sığdırmıştı sanki. Beni sevmelerini denemiştim, sahi sevgi denemelerin kurbanı olur muydu? Sevgi denilen kutsal şey kendiliğinden olurdu, insanın ruhuna yaratılışından aktarıldı. Sevgiyle doğar, sevgiyle ölürdük. Fakat bazılarının sevgisi yaşatmaz içten içe öldürürdü.

Sevgi öldürür müydü? Sevginin yaraları saran gücü ne zaman kaybolmuştu hayatımda? Hatıralarım gün yüzüne çıkıyordu. Sevgi denilen kutsal şey benim için seneler önce ölmüştü. Bir mezarlık, bir çukurun içine, toprağın derinlikte saklı kalmıştı. Yunanistan topraklarında uzun zamandır sevginin var olması bir hayal kadar uzaktı. Hayaller, hayaller derin bir kuyunun içinde gizliydi, esaret altındaydı.

Elimde duran kitabı bir köşeye bıraktım. Yunanistan topraklarına çoktan kış gelmişti, uzun zamandır bu topraklarda kol geziyordu. Kış hiç gitmemişti. Bir lanet gibiydi, soğuktu ve hiç ısınmamıştı. Bedenimi, ruhumu soğuk bir kış ayazında donarak bulmuştum. Bahar havası ruhuma senelerdir uğramıyordu. Üşüyordum, etimdem kemiğime kadar üşüyordum.

Bir sahil kenarındaydım. Üzerimde uzunca siyah bir palto, boynuma sarılı kırmızı bir atkı. Kafamda ise kırmızı bir fransız şapka vardı. Dudaklarımda kırmızı bir ruj, ne çok kırmızılık vardı üzerimde. Kırmızı, ruhuma sızan bir güçtü. Bedenimde de yıllardır bunu taşıyordum.

Kırmızı atkı, yıllardır boynumda bir urgan ip gibiydi. Belki asılarak göçmemiştim hayattan lakin o kırmızı atkı benim boynumu yıllardır işgal ediyordu. Bir bütündü,kırmızı atkı benim ruhum olmuştu.

Mavi gözlerim karşımda derin dalgalarına ev sahipliği yapan mavilikteydi. Bir kasırga kopuyordu, dalgaların arasında boğuluyordu düşüncelerim. Ellerime soğukluk inmişti. Yanımda duran deri eldiveni parmaklarım arasından geçirdim, lakin eldiven bile ısıtmıyordu ellerimi.

Boşvermiştim. Soğuk rüzgarların teğet geçtiği sarı saç tutamlarım, özgürlükle uçuşuyordu. Asi saç tutamlarımın gözümün önünde perde oluşunu şapka bile engelleyemiyordu. Saçlarım bile özgürlük istiyorken uzun zamandır özgürlük bana neden düşmandı?

Karmen Denizi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin