12.Yara izleri şarkısı

426 33 167
                                    

2023 senesi, Türkiye toprakları-Tekirdağ.

[Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayınn💖🥺]

[Helen'in ağzından,]
"Sevgili kalbim!
Neden hala apartman boşluğunun,
Gün ışığı görmeyen penceresinden
Kuş sesleri beklersin.." yazıyordu.

Elimde ki kitabın cümleleri zihnimde yankılanıyordu. Bir boşluktaydım, bu boşluğun tarifi yoktu. Kendi içimde nasıl bir anlam yükleyebilirdim ki.

Hayatım bir boşluğun içinde yalpalanıyorken, pencereden sızacak bir ışığın umudu kaplamıştı. Lakin unuttuğum şey, hayatımın karanlığa gömülü oluşunun gerçeğiydi.

Yıllardır elimden alınan umut kırıntıları, bir ışığa bile hor görülmüş bir kadındım ben. Masum bir bebeğin bile karnımda barındıramazken, aydınlık doğabilir miydi ruhuma?

Bir namlu göğsümü delip geçmişti yeniden. Katil, kanımdan olanı elleri arasına almıştı. Bir silahı elleri arasına bırakmış, ruhunu zehirlenmişti.

Tetiği çeken katil değildi, kanımdan olan kız kardeşimdi. Ailemin bana emanetiydi. O kurşun sadece beni delip geçmemişti. Kurşunun isabeti ailem ve bendim.

Eleni bize kıymıştı. Biz uğruna dökülen ailemizin kanı artık onunda elleri arasındaydı. Sadece bizden ibaret olmayan bi cinayet, daha doğmamış masum bir bebeğin de kanına girmişti.

Benim karnıma bırakılan bebek, karnımdan öylece alınmıştı. Yaşamak için direniş gösteren kızım, katilin elleri arasında boğularak can vermişti.

Yurdumda ki kadınlar gibi benimde kucağım boş bırakılmıştı. Ölü bir bebeği doğurmuştum ben. Oysa ki kalp atışını hissediyordum. Ta ki zehir onu benden alasıya kadar. Bir kızım olacaktı benim, ismine kadar belirlediğim kızım.

Kalp atışlarının kulaklarımda ard arda hayatımda duyduğum en güzel melodiydi. "Phedora" Benim güzeller güzeli kızım, anlamı en büyük hediyeydi.

Çünkü o benim karanlık dünyamda Tanrı tarafından aldığım en büyük, en kutsal hediyeydi. Gitmişti, terk etmişti beni.

Belki de o da beni sevmeye layık görmemişti? Yara izleri olan bir anneyi istememişti? Çirkindim, çirkin bir kadındım ben. Bedeninde yara izlerini taşımakla hükümlü bir kadın.

Düşüncelerim zihnimi bir hezyana sürüklerken kapım çalındı. O haberden sonra kimseyle görüşmek istemiyordum. O haber benim yara izlerimi yeniden kanatıyordu. Kabuk bağlamaları gerekiyordu.

Güçlü olmam için onların iyileşmesi gerekti. Görsün istemedim, görmelerinden utandım. Ne aciz bir kadındım, ne kadar da kimsesizdim ben.

Anlamıştım ki ;"Nereye gidersen git, yara izlerin senin gölgen gibidir. Her daim senin yansımanda yeniden gün yüzüne çıkarlar."

"Gir." Sesim dudaklarım arasından öyle bir cılızlıkla çıkmıştı ki ben bile kendi sesimi duyamamıştım. Fakat kapıda ki her kimse duymuş gibi kapının kulpunu çevirmişti.

Karşımda ki bir askerdi. Gölgeydi bu. Askeri botları yavaş hareketler halinde ilerleyip önümde durdu. Bir kadın olmasına rağmen oldukça uzun ve heybetli bir bedeni vardı. Bir erkeği bile yenebilecek güçte duran kadının bakışları bile yenebilirdi.

Yeşil gözleri bir amazon gibiydi. Uçsuz, bucaksız hesaplanamaz bir derinliğe ve asilliğe sahipti. Bu kadının yanında kendimden utanacak hale geliyordum. Ya da un ufak olmuş bir şekilde bedenim küçülüyordu.

Karmen Denizi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin