arkadaşlar vatanımız elden gitmiş

184 34 37
                                    

 yoongi o gün sabah okula gitmedi.

daha doğrusu giderdi de, annesi kaldırmamış. dinlensin demiş. zaten anasının koynunda akşama kadar uyudu, yarı uyanık biraz yemek yedi, sonra üstünü değiştirip bir daha yattı. yorulmuş, yavrucak, annesinin hastaneye düştüğü zamandan beridir hiç böyle ağlamamış ki. gözleri de şiş şiş. ama o gece planını yaptı. ben dedi, gidip, taehyung'dan özür dileyeceğim. hep o mu ayağıma gelecek, lan. aşk değil mi işte, insanı böyle dize getirir.  

annesi aradı bayan kim'i, kıvırcık da gitmemiş okula. dedi herhalde kikirik ile dışarı çıkacak, kafayı dağıtacak. dağıtacak bir şey kaldıysa tabii. olsun, dedi, ben de gider bayan kim'le muhabbet ederim, gelmesini beklerim onun, sonra da özrümü dilerim. on numara beş yıldız plan. bi eşofman giydi, hırkasını da geçirdi sırtına, ne yüzü bir halta benziyor, ne kendi, şişmiş gözleri hep. ama annesi kapıda gördü onu, tutup yanaklarını öptü, yakışıklım benim dedi. yakışıklıymış yani. 

permalı'nın evine beş dakikada varır da, ayakları geri geri gidiyor. tilki diyor, lan it herif, sen hayatında hiç kimseden özür diledin mi? yok. ee? nereye gidiyorsun şimdi, hiç mi gururun yok, hiç mi onurun kalmadı? yat lan yerine, dedi. sonra yoongi de, hayatında ilk kez tilki'ye karşı çıktı. bi sus be kardeşim be, dedi, kapa lan çeneni. ne gurur var bende, ne onur, görmüyor musun? bir de utanmadan aşık olmuşuz, derdimiz çok, bir de sen kafa sikme. 

yine de kapının önünde duraksadı, bir. ne diyecek? nasıl özür dileyecek? zaten tipi kaymış, permalı onu böyle görse bir daha konuşmak bile istemeyecek belki. ama yok, bugün geri dönmek yok. yan çizmek yok. çaldı kapıyı. permalı yoktur zaten evde, bu saate kalmaz, gitmiştir sürtmeye. yoongi de bir dilim kek yer, azıcık çay içer, bekler onu. kafasını toplar. seokjin de evdeyse biraz muhabbet, mis gibi, tadından yenmez.

bayan kim açtı kapıyı.

" ah- oğlum benim. " dedi onu görünce, yüzünde bir acıma, bir şefkat ifadesi. hemen tuttu yanağını yoongi'nin. yoongi alışık, hemen bir yalan bulmuştu da, merak etmeyin, alerjim var sadece diyecekti. ama bayan kim konuşturmadı onu. " ne yaptınız böyle kendinize? taehyung da derbeder oldu oğlum dünden beri. hiç yakışıyor mu size küsmek? "

" anlattı mı size, taehyung? " dedi yoongi, çekingen bir sesle. ya anlattıysa? ne yapacak o zaman? bayan kim de kızmışsa ona, küsmüşse, oğluna sen benim işime yaramazsın demiş, ne ağır konuşmuş, küser tabii. 

" anlatmadı oğlum, çıkmadı odasından hiç. gel içeri sen. " dedi bayan kim, geri çekilip. " zaten anca sen çıkarabilirsin onu odasından. " 

ulan şu evi elinin içi gibi biliyor da, pek çekindi yoongi, permalı'nın odasına ilerlerken. elleri titredi sanki. kalbi pır pır atıyor. manyak herhalde, bayılacak yani, hiç böyle tepki verilir mi? daha önce de böyle olmamıştı hiç. kapıyı çaldı birkaç kez, çok da duyulmadı, içeriden de ses gelmedi. derin derin nefes aldı, kapıyı açtı.

permalı'nın odası her zamanki gibi. çok düzgün, fazla düzgün lan. gereksiz düzgün. ama havasız, sanki daha uyanmamış, ama öğlen oldu. çantası bir kenarda, formasını da fırlatmış. yorganın altında kıvırcık kafası görünüyor, sırtını dönmüş, öyle sessiz ki. öyle hareketsiz. yoongi parmak ucunda girdi odaya, kapıyı ardından çok sessizce kapattı. permalı uyuyor herhalde. hiç de uyumaz bu saate kadar. 

" taehyung. " diye seslendi usulca, çocuk cevap vermedi. yoongi adımladı onun yatağına doğru. kendi yer yatağı hemen öteki tarafta olurdu, ama bayan kim kaldırmış artık. kaç gündür gelmiyor ya ondan. 

yatağın yanına kadar ilerledi, o an fark etti, permalı uyanıkmış aslında. sırtını dönmüş ona, saçları dağılmış hep, burnu kızarık, gözleri de. içi acıdı. nasıl üzülmüş o da, nasıl ağlamış o kadar. 

troublemaker || taegi, vsugaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin