anyongー
iyi okumalar
-(flashback)
4 yıl önce, lisenin son günü
(jisung'dan)haziran ayının ılık, nemli rüzgarı yüzüme vuruyordu. havanın bu denli sıcak olmasının üstüne bir de üzerimizdeki koyu lacivert renkli cübbeler sıcaktan buharlaşmamız için bize verilen sadece bir başka sebepti. öğle vakti bütün son sınıflar olarak düzenli bir sıra halinde okulun bahçesinde dikiliyorduk, o an ben dahil kimsenin müdürün yaptığı bu uzun konuşmaya kulak asmadığına emindim. gerçekten bunalmıştım ve müdürün mikrofonda yankılanan boğuk sesi başımı ağrıtmaktan başka hiçbir işe yaramıyordu. bir süre sonra ses uğultu gibi gelmeye başlamıştı ve şu an ne dediğini asla anlamıyordum. belki de sebebi zihnimin anlama zahmetine bile giremeyecek kadar bunalmış olmasıydı.
tek düşündüğüm şey bu lanet cübbeyi bir an önce çıkarmaktı. elimde tuttuğum kep bile ağır gelmeye başlamıştı artık. tanrım...
"bak, bence lise boyunca benim tek pişmanlığım neydi biliyor musun?"
"okula kurbağa getirdiğin gün onu matematik hocasının üstüne salmak mı?"
uzun süredir kendi aralarında konuşuyor olmalarına rağmen zihnim düşüncelerinden yeni arınmış, odağım ise onları yeni bulmuştu.
sunoo'nun sorduğu soruyla seungmin'in yüzünü buruşturduğunu gördüm.
"kanka ben onu bilerek yapmıştım."
"ceza aldın ama."
"tamam da buna pişman değilim yine de. her neyse. ikinci sınıftaki ilk fizik sınavını hatırlıyor musun?"
"evet, kaç aldığını da hatırlıyorum. 20."
"evet o, işte ben de diyorum ki keşke ona hiç çalışmasaymışım."
"hyung zaten 20 aldın."
"bir işe yaramamış demek ki, çalışmasaydım da jisung'dan kopya çekip 20 alırdım zaten."
"jisung hyung da 30 aldı zaten pek bir fark yok,"
"sallama 35 aldım ben."
sunoo göz devirip bana bakarken seungmin'in bakışlarında ise koca bir şaşkınlık vardı.
"yemin et!"
kollarımı göğsümde birleştirmiş altta kalan elimle kepimi tutuyordum. sırıtıp bakışlarımı seungmin'den ayırdığım sırada gözlerim sıranın ön tarafında kalan grubu buldu. müdürün konuşmasını kimsenin dinlemediği gibi onlar da dinlemiyordu, hatta daha rahat sohbet edebilmek için sıranın düzenini biraz bozmuş ve minik bir çember oluşturmuşlardı kendi aralarında.
lisenin ilk günleri arkadaş olmuş ve gruplaşmışlardı. başlarda çok samimiyetsiz gelmişti bana, hiçbirini tanımıyordum ama birkaç ayı bulmaz grup dağılır diye düşünmüştüm. her nasılsa beni yalancı çıkarmayı başardılar. normalde 6 kişilerdi ve içlerinde bir çocuk daha vardı ama daha sonra ailesinin işi yüzünden yurt dışında bir liseye kayıt olduğunu ve taşındıklarını öğrenmiştim. bu yüzden ikinci sınıftan beri 5 kişilerdi.
lisenin sonuna geldiğimiz bu günde ise aklımda kalan sadece ikisinin ismiydi. diğer kızın ve 2 çocuğun isimlerini hatırlamıyordum.
yine de o ikisini unutmam mümkün değildi.
huh yunjin,
ve sevgilisi lee minho.
"bizimki daldı yine. heey!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
burguNdy, minsung
FanfictionBir anlaşma yapıp üniversite boyunca aynı evde yaşayan/yatak arkadaşı olan ikili. Çoğunluk düzyazı//texting içerir yan shipler: chanmin, sunki [uzun soluklu] Fic, Han Jisung ve Lee Minho'nun aynı evde geçirdikleri son yılı ve anlaşmalarının bitmesin...