07-the one with friends

683 81 60
                                    

heyyyyyyy merba ben geldim!
medyaya çok sevdiğim bir şarkı koydum, bakabilirsiniz. bölümle de uyumlu bence.
(biraz uykusuzum ve başım ağrıyor, bölümü kontrol ettim ama yazım hatası varsa affınıza sığınıyorum<3)

keyifli okumalar!!
-





(jisung'dan)


günlerden cumartesi olmuş, uzun geçen bir haftayı bitirmemize az kalmıştı. akşam için misafirlerimiz olduğundan ve bugün okul olmadığından ödevlerden geriye kalan zamanımın tümünü temizliğe harcamıştım. işimi bitirdiğimde akşam olmak üzereydi ve yemek yapmak için az malzemem olduğundan markete çıkmıştım.

aldığım sebzeler ve plastik kutuya streç filmle sarılmış et, tuttuğum alışveriş sepetinde dururken ben de atıştırmalık reyonunun önünde dikiliyordum.

telefonumun çalmasıyla diğer elimle sepeti tutmaya devam ederken boştaki elimle telefonumu cebimden çıkardım ve aramayı yanıtladım. hemen ardından karşı taraftan minho'nun sesi duyuldu.

"alo?"

"aramanı bekliyordum, kesin bir şey söylemedin?"

"konuştum şimdi soyeon'la, akşam hepsi geliyor."

gelecek olan arkadaşlarının lisedeki arkadaş grubu olduğunu hatırlamamla derin bir iç çektim. misafirlerimizin onlar olduğunu söylediği zamandan beri hatırladıkça içimi bir huzursuzluk kaplıyordu. onları görmeyi hiç istemiyordum.

"hala marketteysen bir şeyler alabilir misin?"

"marketteyim, kaç kişi olacağız? ona göre alayım, biz birinci sınıftayken avusturalya'ya giden arakadaşın, jake miydi adı? o da kesin geliyor mu?"

"hmhm. geliyor, toplam ikimiz dahil 7 kişi olacağız."

"7 mi?"

içimden tekrar saydım, yeonjun ve soobin'den bahsetmişti, jake geliyordu ve son olarak soyeon. 6 kişi olmamız gerekmiyordu mu?

ah, hayır..

"o kızın da geliyor olduğunu söyleme.."

ufak bir sessizlik.

"ah, cidden.."

"yunjin'den nefret etmeni gerektirecek bir sebep yok ortada jisung, sana lise boyunca sevgili rolü yaptığımızı ve aramızda bir şey olmadığını söylemiştim. ayrıca kızın şu an gerçek bir sevgilisi var."

"yine de o kızı hiç hazzetmiyorum."

"benim de çok sevdiğim söylenemez jisung, saçma sapan hareketleri var zaten ama bütün grup toplanıyorken napsaydık?"

"tamam.. tamam boşver, gerilmeyelim boşuna. alkol olarak ne alayım?"

bir süre ses gelmedi hattan, sonra sakince konuştu.

"soju. bira da al taşıyabilirsen."

"tamam."

telefonu kapattıktan sonra cebime geri koydum ve atıştırmalık reyonundan seçtiğim paketleri sepete koymaya başladım.

yunjin'i kıskanmam için ortada hiçbir sebep yoktu değil mi? hatta kıskanmaya hakkımın bile olduğunu düşünmüyordum, minho'nun sevgilisi değildim sonuçta. bütün bunları bilmeme rağmen düşünce yığını aklımın bir köşesinde toplanmış, zihnimi tırmalıyordu.




-.-.-.-.-.-

marketten gelip yemek hazırlamaya başladığımda minho da eve gelmiş, sonrasında oldukça sessiz bir akşam yemeği geçirmiştik. daha sonra ben bulaşıkları yıkayıp atıştırmalık tabaklarını ve bardakları hazırlamıştım o da duş alıp üstünü değiştirmişti.

burguNdy, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin