19-flashy beautiful rooms

590 55 115
                                    

iyi okumalar!!
‼️miyeon, kazuha ve niki'yi hatırlıyorsunuzdur umarım🤡 kafeye gittikleri günden. onları getirdim bu bölümün başında, hatırlamıyorsanız 13.bölümde gelmişlerdi
‼️oy ve yorum hatırlatıcısı
‼️son olarak da 31 aralık kısmını medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz, anlamı da çok güzel~
-

(jisung'dan)
(29 aralık)

"..enerjisine sahip farklı kararlı durumları zamandan bağımsız veya işte.. durağan ifade ediyor. yani.. anladın mı? bak, burada enerji sayısal olarak ifade ediliyor ve denklemin bu kısmı oradan geliyor. aşağıda haller n kuantum sayısı ile gösteriliyor, bu kısmı oraya ekliyorsun.. ikinci kısımda sayılar oradan geliyor ve.. denklemin bu kısmını yazmışsın zaten... lan-"

miyeon başını kalemle yazıp çizerek anlattığı soru kağıdından kaldırıp kaşlarını çatarak bana baktı.

"e bu kısmı yazabilmişsin zaten?"

"evet bir saattir onu diyorum ya! gerisini yapamadım."

"bu kısmı yazdıysan gerisini nasıl yapamadın?" sırıtarak bana bakarken gözlerimi devirdim. "jisung-shi, aklın nerede senin?"

ben ciddi bir ifadeyle ona bakarken kahkaha attı, ardından toparlandı ve kağıda geri döndü.

"tamam ya bozulma hemen, gerisi çok basit zaten bunu yaptıysan kolayca yaparsın. bak şimdi.."

miyeon anlatmaya devam ederken kağıda eğilmiş ve dinlemeye başlamıştım.

günlerden cumaydı, ve güneşli bir kış günüydü. sabahtan bir dersim vardı ve bu miyeon'la aldığım ortak derslerden biriydi. ders bitince ön tarafta oturan miyeon'un yanına gitmiştim ve ayak üstü biraz sohbet etmiştik. hemen ardından beni okulun kütüphanesine davet etmişti. finallere az kaldığından ve anlamadığım kısımlarda yardımlaşabileceğimizden anında kabul etmiştim, zira evde ders çalışmaktan çok daha cazip gelmişti. sesli çalışmak için kütüphanenin kafeterya kısmına gelmiştik, aynı zamanda kazuha ve niki de buradaydı. ikisi yan yana tam karşımızda otururken miyeon'la ben soru çözmek için ikimiz yan yana oturmuştuk. miyeon bana soru anlatırken kazuha bilgisayardan bir şeyler yazıyor, niki ise önündeki çizim tabletinden çizim yapıyordu.

ilk tanıştığımız gün yaşanan olaydan dolayı bir süre sonra onlara ulaşıp rahatsızlık için özür dilemiştim. miyeon ise sorun olmadığını söyleyip 'buluşmak ister misin?' diye sormuştu. ardından günler sonra hep beraber buluşup güzel bir gün geçirmiştik. sonra bir kez daha, ve bir kez daha. bugünlerde ise oldukça samimiydik.

tek sorun kısa bir süre sonra gidecek olmalarıydı.. yılbaşından sonra ocak ayında finaller olacaktı. dönem bittiğinde ve araya tatil girdiğinde miyeon gwangju'ya, kazuha ve niki japonyaya dönecekti. kısa sürede varlıklarına o kadar alışmıştım ki gidecek olmaları beni üzmeye yetiyordu.

"anladın mı?"

"şu an anladım resmen.. bu kısımda.. tamam. tamam anladım."

"emin misin?"

"eminim tamam. oh be, teşekkür ederim."

"iyi bari."

miyeon kağıdın üzerindeki silgi tozlarını eliyle ittirirken oturduğum sandalyede geriye yaslanarak kollarımla gerindim. uzun süredir ders çalışmaktan her yerim uyuşmuştu.

"senin sormak istediğin var mı?"

kız zımbayla tutturulmuş beş sayfayı karıştırarak bakındı. ben de kendi kağıtlarımı karıştırmaya başladım.

burguNdy, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin