21. Bölüm

1.1K 105 63
                                    

Selamm, iyi okumalaaarrr:)
Yazım ve noktalama yanlışlarım var biliyorum ve şimdiden özür dilerim elimden geldiğince düzelttim ama gözümden kaçmış olabilirrr hatta isim hataları bile olabilirr

Lütfen oylayıp yorum atmayı unutmayın ki ilham gelsinn

Instagram
iletişim: serolingo_ _

Tiktok edit: serolingo_

-

Ortak tuvalette üzerime giydiğim ince çağların seçtiği beyaz benekli fermuarlı tulumu giyerek aşağıya inmiş ve salonda oluşturulan renkli loş ortamla karşı karşıya gelince enerjim yerime gelmişti sanki..

Televizyonun önüne oturmuş kayayla oyun oynarken kahkahaları içimi doldurdu. Alev ise diğer taraftan gülerek Çağlara bir şeyler anlattığında yüz ifadesi sırıtır nitelikteydi.

Kapının önünde dikilmiş onların eğlenceli ortamına bakarken eskiden de hep böyle bi grubumun olmasını istediğimi hatırladım şimdiye nasip olmuştu değil mi? Benim için iyi bir şeydi bu, Peki alev için?

Alev'in bana ihtiyacı yoktu ki, benim onlara ihtiyacım vardı. Alev ise benim aksime bensiz gayet mutluydu.

'Ne dikiliyon orda benekli?' Dediğinde daldığım yerden gözlerimi çevirdim sorin ise kaya'nın onu omzundan itmesiyle birlikte, dikkati bende olduğu için dengesini kuramayıp kenara düştüğünde kayadan bi kahkaha duydum. Bunların kafası mı iyiydi?

'Kaya bak bak televizyon nasıl da canlandı. Bak bak yürüyor!' Diye bağırdığında kahkaha attım.

Daha sormadan cevap vermişti sorunun ta kendisi..

'Ulan normalde salaksın. İçince daha da bi salak oluyorsun.' Dediğinde yine güldüm. İlk geldiğim günde buseye olan aşkından içiyordu sanırım içkiden ne kadar nefret etsemde sorinden zarar gelmeyeceğini idrak etmeliydim çünkü kenarda olan 5 şişeyi görünce Gözlerimin önüne gelen anıları silerek hızla çağların yanına ilerledim.

Alev beni fark edip bi anda durup gülen yüzünü somurtunca yine içime oturdu. Benden gerçekten nefret edmtiigini bilmem beni üzmüyorken böyle yapması gerçekten üzüyordu.

'Lütfen devam et, ben sizi bölmiyim.' Diyerek çağların yanına oturduğumda güldü. 'Yabancıların yanında sırlarımı paylaşmıyorum.' Dediğinde yüzüme korunma maskemi taktım. 'Afferin sana, iyi bok yiyorsun.' Dedim gergince. son kelimelerimi kimsenin duramayacağı bir şekilde içime fısıldadım.

Hayır da bok mu vardı yani?
Sanki yemeğe gelmiştik paşa hanımefendiyi!

'Hadi sonda ne dediğini yüksek söylesene.' Diyerek meydan okuduğunda tabiki de altta kalmayacaktım.
'İyi bok yiyorsun Dedim Alev. Senden korkacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.' Dediğimde gözlerini devirdi. 'bizde sana bayılıyoruz sanki." Dediğinde güldüm bu ne alakaydı ki şimdi?

'bayılmasanız evinizde bana ait bi odam olmazdı." Dediğimde kafasını hızla çağlara çevirdi.
'Onun, bizim evimizde bi odası mı var?' Dedi ve hızla ayağa kalktı.

Bilmiyor muydu? Yaşadığı evde bi oda bana göre düzenlenmişti ve onun haberi yok muydu?

'Alev.' Dedi çağlar bastırarak.
Alev ise hızla ayağa kalktı. Çağlara öyle bir bakıyordu ki sanki gözleriyle konuşuyorlardı.

'Alev, otur.' Dediğinde alev bu sefer sinirle bana döndü ve iğrenircesine baktı bende ondan aşağı kalmayıp aynı şekilde karşılık verdiğimde elini çıtlatarak çağlara tekrar döndü.

'Hani bir kaç gün kalacaktı çağlar?' Dediğinde sesi oldukça sakin çıkmıştı ama öyle değildi.

Bir kaç gün mü kalacaktım burda? Öyle mi demişti benim hakkımda? Eğer öyleyse o elbise ve kıyafetler niyeydi?

Ağlasam Sesimi Duyar Mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin