Ağlasam Sesimi Duyar Mısın?

5. Bölüm

60 beğeni istiyorum:)

Bi de bölümün kısa olduğu hakkında yorumlar alıyorum. Biliyorum aşklarım bölümler kısa ama size verdiğim yanıtı buraya da yazayım.
Bende uzun bölümler yazmak isterim ama zaten fazla beğeni geldiğinde 1 gün arayla bölüm atıyorum eğer uzun bölüm atarsam bu kadar hızlı bölüm gelmeye bilir. Ve beğenilerde az olduğu için kısa bölümler geliyor o yüzden okuyan herkes likee basıp yorum atarsa çok iyi olur:)

-
O çocuğun sesiyle zar zor da olsa uyuyabilmiştim.
Gerçekten zor olmuştu. Çağlar tam başardı diyordum, yine zırlamaya başlıyordu. Neyseki şu an etrafta görünmüyordu. Sadece yan koltukta Çağlar vardı. Üzerine bir şey örtmediğini fark edince benim üstümdeki örtüyü ona örttüm. Zaten uyanmıştım benim örtüye ihtiyacım yoktu.

salondan çıkarak mutfağı aramaya başladım.
Aslında etrafı çokda karıştırmak istemiyordum. Girmemem gereken bi odaya girebilirdim.

En son mutfağı gördüğümde içeri girdim. Ama karşımda uyanık bi şekilde masada oturmuş kahve içen dünkü çocuğu beklemiyordum.

'Günaydın' dedi. Sesi dünün aksine neşeli gibi çıkıyordu.
'Günaydın' Diye karşılık verdiğimde gülümsedim.
'Biz dün akşam tanışmış mıydık ya? Kafam birmilyon baloncuk gibiydi hatırlamıyorum hiç bir şey.' Diye gülerek sorduğunda. Olumsuz anlamda kafamı salladım.
'Hayır, tanışmadık. Lalin ben.' Diyerek kendimi tanıttığımda, o da gülerek ' bende Sorin Minal memnun oldum.' Dediğinde kafamı bende anlamında salladım.

Ne kadar garip bi soyismi vardı.

'Dün akşamdan hiç mi bir şey hatırlamıyorsun?' Diye ciddi olmaya çalışarak sordum.

'Hayır hatırlamıyorum ne oldu ki?' Ben ciddi olunca o da ciddi olmuştu gülmemeliydim.
'Bir şey sorucam.' Diyerek karşısında bulunan sandalyeye oturdum. Bi yandan da elimle çenemi kaşıyordum.

'Ne oluyo lan! Allahım yine ne bok yedim de hatırlamıyorum?' Dediğinde gülmeye başladım.

'Söylediğin şeylerin arkasında durur musun?' Dediğimde anlamamıştı.

'Yani şöyle söyliyim.' Diyerek konuya açıklık getirmek istedim.

Hangi konuya lalin?

'Söylediğin şeyleri yerine getirir misin?' Dediğimde hiç beklemeden.
'Kesinlikle,' dedi.
Kendinden çok emin duruyordu.

'O zaman sori- n ama gaysin.'
Dediğimde isminden dolayı yaptığım espriyi anlayıp gülmeye başladı. Hatta kahkaha atmaya başladı . Onu görünce bende güldüm.

'İnan söylediğin esprisi dışında hiç bir şey anlamadım.' Dediğinde hala gülüyordu.

'Dün akşam kızlardan bıktığını ve gay olma kararı aldığını söyledin bana. Sözünün eri bi insan olduğuna göre şu an erkeklerden hoşlanıyorsun?' Diyerek bi soru sorduğumda daha da çok gülmeye başladı.

Bir anda arkamdan kapı açıldığında çağların geldiğini tahmin edebiliyordum çünkü evde başka biri yoktu.

Dolaba doğru ilerleyerek bi bardak çıkardığı sırada arkadan kapı bir daha açıldı. E o çağlarsa bu kimdi?
Arkamı dönüp kapıya baktığımda kapıda çağları gördüm.

Lan! O zaman o çocuk kimdi?
Diye düşünürken çocuk arkasını dönüp bi sorine bir de bana bakıyordu.
O ise çağların aksine açık kahve saçları ve açık kahve gözleriyle daha normal bi insan gibi duruyordu. Çağların ise gerçekten olağan üstü bi farklılığı vardı.

'O ne sorin, dünkü ağlayıp zırlamandan sonra yeni birini mi buldun?' Dediğinde sırıtıyordu.
Bu tavrını hiç sevmemiştim. Ben burdaydım insan bi merhaba falan derdi.