Hızlı bolum gelmesi için yorum yapıp begenmeyi unutmayınn. Yeni bölüm için 100like:)
(yaparsınız siz yaparsınız)İyi okumalarrrr.
-Kıyafetlerimi değiştirmiş gözlerimden uyku akmasına rağmen önümde olan çorbaya bakıyordum.
Eskiden derdim kendime böyle şeyler yalan hayatta olmaz diye, olurmuş meğersem. Biri bulacak ve benim için bu saatde olmamasına rağmen bulmuş olduğu yemekhaneden yemek getirmişti? Hah, komik şaka.
Demiştim ya, annem ve babam öğretmişti bana. Aşka inanmamayı teyzemde hep yüzüme vururdu zaten, inanma derdi. Kimse seni istemez. Memen var onu isterler, popon var onu isterler, dudakların dolgun, saçın uzun.. Seni değil, ruhunu değil.. sendekileri isterler derdi. Seni kimse sevmez, sevemez .
Diye de eklerdi sonra. Sorun değildi inanmamayı öğrenmiştim ama bu farklıydı Çağlar, sorin ve Kaya üçlüsü farklıydı. Hissediyordum onlarında sorunları büyüktü.
Yarası olanı, yarası olan anlardı.
Hiç kimse bilmediği ya da daha önce uğramadığı muameleyi bilemez anlayamazdı. Belki empati gücü yüksek kişiler istisna olabilirdi ama sanmıyordum.
Önümdeki çorbaya bakarken İçeriye giren kayadan bi haberdim.
'Mercimek çorbasının moleküllerin görmek istiyorsan mikroskop getireyim?' Dediğinde ona döndüm ve dediği şeye gülmeye çalıştım.
İlk kez ve en çok istediğim şey bu kez teyzemin haksız çıkmasaydı, bu sefer değildi. İnanıyordum, onlar iyi insanlardı.
İyileri değil mi?
İyilerdi..
İyilerdi.'Çorba sevmiyor musun?' Diye gelip yanıma oturduğunda bir şey demedim sadece hayır anlamında ona baktım. Mercimek ve yoğurt çorbası içtiğim tek çorbalardı.
'Hmm, tamam susayım o zaman.' Dediğinde önümde yatağın üstüne denk gelen masayı yana doğru ittim ve kafamı derin bir nefes aldıktan sonra geriye yasladım.
'Bak ne yaşadığını bilmiyorum ama en azından bir süreliğine unutmaya çalışsan.' Dediğinde düşündüm.
O unutmuşmuydu?
Yaşananlar unutulmazdı ki?Güzel anlar unutulurdu ama acı veren anlar unutulmazdı.
Yaralar kapatsa da kabuk
bağlar yine de izi hep orda kalırdı. Halbuki yaranın izi geçerdi ama eskisi gibi olmazdı.. deri eski derinin yerini tutmazdı, tutamıyordu. Geçmişte olan acılar unutulmazdı. Söylenen sözler, yapılan ithamlar, itiraflar, seni o koca evin içerisinde fazlalık olarak gören gözler unutulmazdı.'Sen unuttun mu?' Diye yattığım yerden kafamı ona çevirerek gözlerimi açtım.
'Acılar, unutulur mu ki kaya?' Diye seslendim tekrardan. O da aynı şeyi yaparak arkasına yaslandı ve benim demin yaptığım gibi kafasını tavana döndürdü.'Unutulmaz ama hafifletilir belki.' Dediğinde sesi deminki gibi gelmemişti onunda içine bir karartı sarmış gibi olmuştu. 'Senin ki hafifledi mi?' Diye sordum.
Derin bir nefes aldığını işittim kafasını kaldırdığında kafamla ne yaptığına bakıyordum. 'O çorba bitmezse Çağlar acılarını hafifletmek yerine daha derin yaralar açabilir.' Dediğinde samimi olmayan bir şekilde güldü. Biliyordum.
Onunkide geçmemişti.O ne yaşamıştı ki? Aynı Çağlar gibi gözlerinde okunmaz bi dalga vardı. Hiç uzun uzun bakışmamıştık ama çağların gözlerine bakabilecek fırsatım olmuştu. Korkmuştu ilk başta endişeli bakıyordu gözleri. Ama aklından ne geçtiğini anlayamamıştım.
Sorin ise onların aksine gözlerine döküyordu her şeyi, duyguları düşünceleri hatta bazen ne yapacağını bile. ben anlayamıyordum ama Çağlar ve kayanın anladığına emindim. Sorin, kaya ve çağlardan daha farklıydı daha farklı bi enerjisi vardı. Her yere ışık saçıyordu kaya ise onun aksine negatif her şeyi yayıyordu, kayayı da sorinin aksine anlayamıyordum. Bir şey yaşadığı ve onun etkisinden çıkamadığı çok açıktı ama ne yaşadığını bilmiyordum ama merak etmiyorda değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağlasam Sesimi Duyar Mısın?
Novela JuvenilKimsesiz ve her konuda sıkıntıları olan bir kızın ölmek için yolda yatması ve tam o sırada son hızla oraya gelen motorunun hikayesi acaba motorcu durabilecek mi? Ya da kızın istediği gibi durmayıp onu öldürecek mı?