30. Bölüm

353 35 27
                                    

İYI BAYRAMLARRR bayramm sekerlerimmm iyi okumalarrr

İns: Serolingo_

-

Çağlar ve alev'in gittiği neredeyse 3 saat olmuştu, onlar orda bu kadar saat ne yapıyorlardı bilmiyordum ama merak ediyordum. Sonuçta 3 saat azda değildi. Sorin ve kaya'nın canını çoktan çıkarmıştım ama çok eğlenmiştim ve bence onlarda hallerinden memnunlardı.

'Abi o son dönen alete binmeyecektik ya.. kusucam şimdi!' Diyen sorin'in sesiyle güldüm.

Tamam, sanırım bir tek ben eğlenmiştim.

Onlarla gülmeyi, onlarla konuşmayı gerçekten sevmiştim. Kaya, her zaman bir tık daha soğuktu altında soğuk demem ona bir tık haksızlık olurdu. Ağır başlı desem tam üstüne basmış olurdum. zaten bunu eve girdiğim ilk anda anlamıştım. O da istememişti başta beni, ama yavaş yavaş o da alışmıştı. Hemde baya hızlı olmuştu onun, bana olan adaptasyonu. İlk geldiğimde beni dışlayan kişi'nin o olacağını sanmıştım ama şu an fikrim tamamen değişmiş, o kişi'nin alev olduğunu fark etmiştim.  Sorin ise, kaya ve aleve göre eve ilk girdiğim gün ısınmıştı bana hissetmiştim ondaki sevgiyi, sevgiye aç oluşunu. İnsanlar yaraları'nın aynı olduğu insanlarla anlaşırlardı.. bizimki aynı mıydı bilmiyordum ama ikimizinki de acıydı işte, büyüğü küçüğü olmazdı. Son olarak ise çağlar vardı. Beni ilk gördüğünde sahiplenen, ölümden kurtarıp evinde kalmama izin verecek, hatta bana özel oda ayarlatacak kadar yanında isteyen.. fazlaydı düşününce her şey. Bi anda olmuştu, benim kim olduğumu tanımadan böyle bir şey yapması büyük bir soru işareti olsada zamana bırakmaya karar vermiştim. Zaman, bu ânâ kadar bi boka yaramasa da çağlar her şeyi değiştirdiği gibi zamanı da bana ilaç yapardı belki. Kim bilirdi ki yarın olup ölmeyeceğimi? Bari çağlar'ın da dediği gibi son günlerimi güzel geçirmiş olsaydım.

'Kalkın gidelim şurdan ve mümkünse bi 3 Ay gelmeyelim.' Diyen sorine baktım yine gülerek. Saçı başı dağılmış, beti benzi atmıştı resmen çocuğun.

Kaya ise oturmuş telefona bakarken oldukça ciddi görünüyordu. Onunda saçları dağılmıştı ama bu dağınık saç ikisini de oldukça yakışıklı gösteriyordu.

'Hadi kalkın ya, bizde şirkete falan gidelim.' Dedi bi anda kaya ayağa kalkarak. Üstünü başını düzeltti, dağılmış saçlarını eliyle biraz da o dağıttı ve geriye attıktan sonra bana ve sorine elini uzattı. Sorin hemen elini tutarak kalktığında bende beklemeden elinden destek alarak kalktım.

'Ben şirkete gelmem valla! daha sabah başka bi şirketteydim kafamı dağıttıramam biraz daha.' Diyen sorine baktı kaya.
'Kafan zaten dağınık ibne. Gelde iki evrak görsün yüzün gözün.' Diyip elini sorin'in saçlarına soktu ve bozarak arkasını dönüp yürümeye başladı. Sorin oflayarak kaya'nın yanından ilerlemeye başladığında bende kaya'nın yanında yerimi aldım.

'Şirkete benim değil kardeşim! ne bok yerseniz yiyin, he ayrıca bu pürüzsüz yüz.. evrak görünce stresten sivilce çıkarıyor.' Dediğinde tekrar güldüm.

'Konuş sivilcenle alışsın evrak görmeye o zaman sorin. Baban öldüğünde-' Diye kaya tam devam edecekken sorin'in sesini duydum. 'Amin Allahım, en yakın zamanda.' Dediğinde kaya sorine döndü ama bir şey demeden devam etti.

'Baban öldüğünde işler sana kalacak, o zaman da dersin Ay benim yüzüm evrak görünce strese giriyor.' Dedi sprini taklit ederek, gülmem gelmişti ama içime attım, benim aksime sorin ise kocaman bir kahkaha attı. 'Kaya çok mantıklı konuşuyorsun.' Dediğinde kaya derin bir nefes verdi. 'Oh be sonunda anladın durumun ciddiyetini.' Dedi ta ki sorinin , 'valla ben bi gideyim konuşayım adamlarla.
Evraklara desinler, sorin beyinizin size alerjisi var evrak görünce dayanamıyo sivilce çıkarıyor, siz kendi aranızda sakin sakin konuşup imzalaşın.' Dediğinde ise cümle'nin saçmalığına ayrı, kaya'nın yüzüne ayrı kahkaha atmıştım. 'Sorin, siktir git şurdan Allah aşkına.' Diyen kaya, sorini ke ara doğru itince sorin sesini incelterek konuştu. 'burnuma geliyordu salak mısın ya!' Dediğinde ise tekrar güldüm.

Ağlasam Sesimi Duyar Mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin