Ağlasam Sesimi Duyar Mısın?

17. Bölüm

Selllammmm
Nasılsınızz günışıklarımm?

Lütfen beğenmeyi unutmayın olur mu? Ay bi dee yeni bölümün geldiğini bilmek ve erkenden öğrenmek için kütüphaneye eklemeyi unutmayınn:)

Edit yapabilenler istagramdan bana ulaşabilir mi lütfen?:)
İnstagram: serolingo__ (iki alt tireli)

-

Evden çıktığımızda ikimizden de ses çıkmıyordu.
Elindeki araba anahtarını fark ettiğimde bagaja doğru tuttu. Sanırım motorla gitmeyecektik çünkü motor zaten dışardaydı, motorla gidecek olsak direk biner giderdik.

Vay canına einstein. Oha einstein!

Of iç ses..

Garajı açtığında içeriye gireceğim sırada Çağlar bana döndü. 'İstersen sen beni bekle, ben arabayı alıp geleyim.' Dedi. İçeriyi merak ettiğim için başımı olumsuz anlamda salladım. 'Yok. Bende gelcem.' Diye konuştuğumda peki dercesine kafasını salladı.

İçeri girdiğimde arka arkaya sıralanmış 3 arabayı görünce, birinin kaya birinin sorin'in olduğunu çoktan anlamıştım.
Hepsinin Modellerini bilmiyordum tek bildiğim önümde duran beyaz rance rover'ın olduğuydu.

E burda eksik araba vardı ya da fazla?
Bunlar 4 kişiydi ama 3 araba vardı. Sonradan aklıma gelen çağların motoruyla birlikte aydınlandığımda
gülümsedim. Çağlar arabaya binerken bana döndü. 'Diğer arabalardan birine mi binmek istiyorsun?' Dediğinde hemen olumsuz anlamda kafamı salladım ve şoför koltuğu'nun yanına geçtim. Diğer arabalarda çok güzel duruyordu ancak ismini bildiğim tek araba rance roverdı çünkü üniversiteye giderken bir çok kız sınıfta onu istiyorum diye çemkiriyordu.

Tamam en çok siz istiyorsunuz da niye bağırıyorsunuz ki yani?

Atanabilseydim okuduğum bölüm sayesinde çoktan kendime beyaz rance rover almıştım.. tabi staj ve atanma içinde birilerine yalakalık yapmam gerekiyordu.
Onun yerine bir süreliğine kafeye girip çalışmıştım ama elinde sonunda tekrar tekrar CV hazırlayıp gönderiyordum da işte nerdee..

'Merak ettim de bir şey sorabilir miyim?' Diye çağlara döndüm. Emniyet kemerini takıyordu onu görünce bende hemen emniyet kemerini uzandım.
'Tabiki sorabilirsin güzelim, o nasıl söz?' Diyip bana döndüğünde arabayı çalıştırdı. Gülümsedim ve elimdeki telefonu dizimin üzerine koydum.

Sanki bir boka yarıyordu da yanımda taşıyordum telefonu da boş yere..

'Onların arabası var. Senin de motorun var değil mi?' Diye sorduğumda kafasını salladı. 'Onlar arabayı seviyorlar bense motoru sevdiğim için motor almıştım ama arabamda var.' Dediğinde sorinin motorunu istediği aklıma gelmişti. 'Sanırım sorin de motor seviyor.' Dediğimde çağlar kaşlarını çatınca, gülmemek için yanağımı ısırdım. 'Ya parası var onun! Şerefsiz benim inadıma istiyo motorumu.' Dediğinde boğazını kıtlattı.

'En kavgasız arkadaşlık Diyince de siz.' Dediğimde gülmeye başladı. Arabayı dışarıya doğru sürdüğünde kapıdan çıkarken sorin ve alevin kahkaha attığını gördüm. Gözlerim orda takılı kaldı bir kaç saniye, Çağlar camı açtığında bir eliyle direksiyonu tutarken yavaşladı. Diğer eliyle de kayaya el yaptığında kaya da başıyla selam verdi ve çağlar tekrar gaza basarak yola çıktı.

'Seni kim kurtardı?' Diye ona döndüğümde kafasını bana çevirdi. 'Nerden?' Diye sorduğunda güldüm.
Çünkü bu soru komik gelmişti. Zaten 1 yerden kurtulmamış mıydı?

'Yolda biri beni durdurdu o yüzden intihar edemedim demiştin ya. Onu sordum.' Dediğimde trafik ışıklarında kırmızıya takılıp durduk.

'Hee o mesele.' Dediğinde ona bakıyordum. O ise ışığı takip ediyordu. 'Evet Çağlar, o mesele.' Dedi. Sanki dememem gereken bir şeyi demişim gibi hissetmiştim ama hâlâ da merak ediyordum.