16

11.6K 561 10
                                    

Yıldız ve yorum gelmezse bu kıza dönüşmem an meselesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yıldız ve yorum gelmezse bu kıza dönüşmem an meselesi. İyi okumalar :)))

*****
Eve gelmiş Damla'yla birlikte oturuyordum. Kendisi buraya yakın bir şehirde öğretmendi ve  tatil olduğu için yanımıza gelmek istemişti. İki gün burada kalacak olan görümcem Barışla evliliğimizin nasıl gittiğini soruyordu.
"Her şey çok güzel" diye cevap verdim
"Abim seni üzecek bir şey yapmıyor değil mi"
Yok canım az önce nezarete atıp çıkardı bide sürekli bağırıp duruyordu canım kocam bana hiç kıyamaz
"Arada yapıyor Damla, gelince ona kız benim yengemi üzemezsin o nadide bir çiçek ona iyi davran falan de"
Damla bana gülerken ben oldukça ciddiydim.
Birlikte mutfağa geçip bir şeyler hazırlamaya başladık. Ben ojelerimi yeni sürdüm bahanesiyle köşeme çekilirken Damla yemek yapıyordu
"Misafirliğe geldim bir evi sildirmediğin kaldı Burcu"
"Onu yarına yaparsın şimdi yorgunsun"
"Kötü yenge Evil. İngilizce olarak şeytan demek" diye bağırdığında
"Siz iyi alıştınız abi kardeş bana şeytan demeye hem burda kendi evin gibi rahat et istiyorum yengesinin süt dilimi" dedim
"Tamam tamam bir şey demedik hem pilav yapacağım tencerelerin nerde" diye sordu bende kalkıp nerde olduklarına baktım
"Burcu sen yemek yapmıyor musun" diye sorduğunda
"Aaaa kaynanalık yapmaya mı geldin Damla"
"Ona gelmedim de insan mutfağında ne olduğunu bilir" dedi

Damla ile mutfak maceramız bitmişti. Sofrayı salondaki masaya kurarken Damla duş almak için banyoya geçmişti. Çalan kapıya koştum ve karşımda hala sinirli olan Barışı gördüm
"Damla nerde" diye sorduğunda
"Duşa girdi birazdan çıkar"
"Tamam o gelene kadar seninle bir konuşalım karıcım mesela ne diye AVM'lere gittiğini orada olay çıkardığını anlatmak ister misin" dediğinde mutfağa geçmiştik.
"Kırk kere anlattım ya Barış nefsime yenik düştüm. Hem mutlu bir haber alınca kutlayayım istedim"
"Ne haberi"
"Arada başvuru yapıyordum iş için. Bir tanesi çizimleri beğenmiş ve benimle çalışmak istiyormuş" dediğimde yine içimi bir sevinç doldurmuştu
"Nasıl yani gidecek misin Burcu" diye heyecanla sordu. Korkmuş gibiydide acaba beni kaybetmekten mi korkuyordu.
Saçmalama Burcu o kesin yine insanlar ne düşünür diye korkuyordur
"Gitmeyeceğim ben burda çizimleri yapıp göndereceğim onlarda bir sorun olursa tekrar bana gönderecekler yani evden çalışma gibi bir şey" dediğimde Barışın mutlu olduğunu gördüm.
"Korkma yani insanlar ne düşünür diye" konuştum omuz silkerek
"İnsanların ne düşündüğü ile ilgilenmiyorum ben sadece sana alışmış..." diyecekken içeri Damla geldi.
"Abiiii" diye Barışa sarıldığında ben zamanlamasına küfürler etmekle meşguldüm.
Tam bana alıştığını belkide aşkımdan öldüğünü söyleyecekken içeri girmenin sırası mıydı görümce görmeyeyim ömrümce insanı.

Sarılmaları sonunda biten abi kardeşle yemek yiyorduk.
"Burcu niye öyle bakıyorsun" diye soran Damlaya baktım
"Nasıl bakıyorum"
"Ne bileyim birinin saçını başını yolmadan önce genelde böyle bakıyorsun" dediğinde
"Aman Burcu yerinde dur" diyen Barışla ikimizde ona döndük
"Niye kimin saçını yoldun yenge" dedi Damla heyecanla
"Kimsenin saçını yolmadım canım abini bilmiyor musun şakacı işte" diyip omzuna vurdum.
Yemeğimizi yemiş kahvelerimiz içmiştik şimdi en zor kısımdaydık. Damlayı salonda yatıramazdım çünkü koltuklar açılmıyordu mecburen onu Barışın odasında yatıracaktım.

KÜÇÜK ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin