3

15.7K 515 7
                                    

Artık bir işim yoktu bunun yanında bir sürü borcum vardı. Kovulduğum iş yerinden çıkmış aylak aylak etrafta dolaşıyordum. Ece bende seninle geleyim demişti ama buna izin vermemiştim ben kovuldum diye benimle birlikte işten çıkmak zorunda değildi. Hem bu işten elde ettiği gelir ile ailesine yardım ediyordu.
Alt üst olan moralim ile gözüm bir mağaza vitrinine takıldı. Vitrinde duran ayakkabıya baktığım an içime dolan mutluluğu tarif edemezdim tam mağazadan içeri girecekken aklıma borçlarım geldi yapamazdım bunu kendime kafamı eğerek hızlıca mağazayı geçtim.
"Allahım ne olurdu Fakir mi oluyoruz dediğimde Daha neler diyen bir Adnan Ziyagil babam olsaydı" bu şekilde isyan ede ede eve ulaştım. Asıl şimdi başlayacaktı sınavım.

"Biz seni tam yapamadık yok olmadın sen. İlk çocuk dedik üstüne çok çalışamadık biz senin yok yok olmadın sen" diyen anneme baktım. İşten kovulduğumu söylediğimde doğal olarak nedenini sormuştu bende anlatınca annem benim vahşi olduğumu iddia ederek konuşmaya başlamıştı.

"Demek ki kızı üzmüşler o da sinirlenmiş Ayşe yoksa benim kızım asla kimselerle kavga etmez" dedi babam beni savunarak.

"Senin kızın mı kavga etmez. Bunun kafasını yardığı çocuklar yüzünden mahalleye çıkamıyorduk hatırlatırım"
Tamam küçükken birkaç vukuatım olmuştu artık kimsenin kafasını yarmıyordum sadece çenemle işlerini bitirmeye başlamıştım.

Annem ısrarla konuşmaya devam ederken artık babamda susmuştu. Birlikte annemin söylenmesini dinliyorduk.
Bu durumdan iyice sıkılmıştım artık.
"Merak etme anne gider başka bir iş bulurum. Paranızada karışmam tamam mı" diyip yerimden kalktım. Odama giderken babamın anneme
"Burcu da üzülüyor görmüyor musun" dediğini duydum.

Yatağımda uzanıp ne yapacağımı düşünürken içeri annem girdi.
"Yarına beni azarlamaya devam edersin anne şimdi başım ağrıyor"

"Azarlamaya gelmedim kızım seninle sakin sakin konuşalım" dediğinde şok içinde ona baktım. Annem kötü bir anne değildi sadece benimde artık sorumluluk sahibi bir insan olmamı istiyordu ve bunu fazla konuşarak yapıyordu.
"Bak yavrum ben senin iyiliğin için konuşup duruyorum yoksa bütün malımız sana feda olsun. Ama durumlarıda biliyorsun babanın işleri pek iyi değil sende kıtlık varmış gibi bütün paranı kıyafete, ona buna harcıyorsun
Ben bizede paranı ver demiyorum ama kendin içinde olsa biraz birikim yap. Dünyanın binbir türlü hali var azıcık paran kenarda dursun"

"Biliyorum anne ama kendime engel olamıyorum ki" diye mahçup bir şekilde konuştum.
"Artık engel olman lazım çünkü bu böyle gitmez. Bak artık işinde yok. Sana tazminatını verdiklerinde borçlarını kapatırsın sonrada yeni bir iş yeni bir düzen kurarsın olur mu" diyip saçlarımı okşadı.
Bana verecekleri tazminat borçlarımın çeyreğini bile kapatmazdı ama annemin bunu bilmesine gerek yoktu. Yarına yeni bir iş aramaya başlasam iyi olurdu yoksa bu durumun içinden asla çıkamazdım.

"Tamam anne sana söz artık sorumluluk sahibi bir insan olucam" dedim güven veren bir sesle
Buna kendim bile inanmamıştım ama annem gülümseyip odamdan çıkmıştı.
Bende moralimin biraz düzelmesi adına dolabımı açmış yeni aldığım kıyafetlerimi ve ayakkabılarımı denemiştim.

                                      ******

Sabah kargocu Hasan abinin aramasına uyanmıştım. Civardaki bütün kargocuları tanırdım hatta kendileriyle ayak üstü dertleşir bütün hayat hikayelerini bilirdim.
Bu kargom baya geç gelmişti hangi şirket olduğunu söylememe gerek yoktu.

KÜÇÜK ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin