46

6.8K 237 6
                                    

Keyifli Okumalar ❤️❤️

Karnımın okşanmasıyla dün gece Barışla sarılıp uyuduğumuz an geldi aklıma. Gözümü açmadan hâlâ yanımda olduğuna inanmaya çalışıyordum.
"Anneyi üzmüyorsunuz değil mi"
Barış uyanmamam için fısıldayarak konuşuyordu.
"Hiç üzmeyelim anneyi. O üzülünce bende üzülüyorum ve ikimiz birden üzgün olunca hayra alamet olmuyor. Aklımız çalışmıyor sanki" dedi. Bu sözüyle gözlerimi açtım
"Benim aklım gayet çalışıyor. Kendi adına konuş"
Barış kafasını kaldırmış bana baktığında gülümseyerek
"Günaydın" dedi yanağıma konan öpücükle bende gülümsedim
"Günaydın" dediğimde yüzümdeki gülümsemeye bakıyordu.
"Çok özledim bana gülmeni"
Barışın sözüyle utanmaya başladım. Bende oldukça özlemle doluydum. Zaten bütün her şeyi onu özlediğim için görmezden gelebilirdim
Utangaçlığım artarken Barışın yüzünde arsız bir gülüş belirdi. Bunu fark etmemle
"Niye bebeklere aklımın olmadığını söylüyorsun" dedim ve yerimden doğruldum.
Yüzündeki arsız ifade silinirken
"Yavrum ben öyle bir şey demedim. Sadece üzgün olduğumuz zamanlar pek mantıklı davranmadığımızı söylemeye çalıştım yoksa Maşallah aklın her şeye çalışıyor" dedi
"Tabi çalışıyor" dedim ama uzun zaman sonra bana yavrum demesi ile aklımın çalışmadığı anlardaydım.
Barışta doğrulmuş beni göğsüne çekmişti. Kalbim hızla atmaya devam ederken
"Ben üzülünce üzülüyormuş gibi durmuyordun" dedim.
Saçıma bir öpücük kondurup
"Senin suratının asılması bile benim içimde fırtınalara sebep oluyor. Bu fırtınada her şeyi yıkabilecek potansiyelde"
"Yıkmasın bir daha" dedim kafamı iyice göğsüne bastırarak.
Barış bir elini karnımın üstüne koydu
"Ben bazen karmakarışık, saçma sapan bir insan oluyorum ama yine de beni bırakma" dedim eli karnımdayken
"Bırakmam güzelim bir daha asla bırakmam" dedi
Barışın bu sözüyle gülümsediğimde bu ifademi bozarak sahte bir kızgınlığa büründüm
"Sen yavrum ve güzelimden başka bir şey diyemiyor musun"
Bana başka şeylerde söylesin istiyordum. Zaten evliliğimizden çok ayrılık dönemi yaşamıştık bunun aksiliği üzerimdeyken farklı bir ruh haline geçtim
"Karıcım diyorum" dedi benim aksime sakin bir şekilde
Kafamı kaldırıp ona baktım
"Bunlardan başka sevgi sıfatlarıda var. Üstelik dün seninle en baştan başlayalım dediğimi hatırlıyorum"
"Haydaa Burcu nasıl en baştan başlayacağız Allah aşkına" dedi
Barışın kollarından kurtulup onu ittim
"Dün tamam diyordun şimdi garantiledin diye yan çizme" dedim
"Yan çizmiyorum yavrum sadece ne yapacağız" diye yine beni kollarının arasına aldı. Kollarının arasında yine huzur bulurken
"Ohoo her şeyi ben söyleyeceksem. Evliliğe giden yolda ilk adım ne"
"Sevgililik" dedi gülümseyerek
"Tamam işte ilk adımdan başla. Hem benim hiç sevgilim olmadı merak ediyorum nasıl bir şey olduğunu" dedim. Barışın yüzündeki gülümseme büyüdüğünde
"İlk sevgilin oluyorum o zaman" dedi
Bu durum sinirimi bozarken
"Teklif almadım o yüzden bakalım olup olmayacağına"
"Ama biz evliyiz Burcu. Hatta sevgililikten  daha fazlasını yaşadık" dedi tekrar karnıma dokunarak
"Oyunbozanlık yapmaya devam edeceksen" dediğimde sözümü tamamlamama izin vermeden
"Tamam bir şey demedim. Sen nasıl istiyorsan öyle olsun" dedi

Barışla konuşmamız bittiğinde kahvaltı etmemiz için otelin restoranına gelmiştik
"Hepsini bitir tamam mı? Zaten kadın terapi ayağına dolandırdı beni o yüzden vurgun yapabileceğimiz kadar yapalım" dedim ağzıma bir şeyler atarken
"Nasıl yani" diye sorduğunda
"Sende gördün kadını sürekli soru soruyor. Hayır bir tavsiye ver bir şey yap ama yok. Bide bir sürü insanın derdini dinledim"
Ben konuşurken insanlarda kahvaltı için yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.
"Bak mesela bu adamı karısı en yakın arkadaşıyla aldatmış"
Yan masaya oturan adamı göstererek. Adam benim onu gösterdiğimi fark ettiğinde ikimizede başıyla selam verdi. Ben gülümseyerek karşılık verdiğimde Barış adama kötü bakışlar atıyordu
"Karıcım sen boş ver insanların dertlerini kahvaltını yap" dedi önümdeki tabağı göstererek
Onun dediğini yaparak devam ettim.
Otelin yararlanabildiğim tek nimeti bu yemeklerdi ve mide fesadı geçirmek üzereydim
"Ben devam edemeyeceğim ama sen mutlaka bitir hepsini" dedim karnımı ovarak
Barış görevini yerine getirmek için tabağına birkaç şey atarken yan masadaki adam yanımıza gelmişti
"Merhaba Hanımefendi rahatsız ediyorum ama biraz konuşabilir miyiz?" diye bana sorduğunda. Ben cevap vermeden Barış
"Konuşamaz" dedi.
Ona kötü bir bakış atarken
"Buyrun lütfen. Kocam biraz kaba bir adam kusura bakmayın" dedim karşımdaki sandalyeyi göstererek
Adam Barışın ezici bakışlarıyla oturduğunda
"Adım Can bu arada" dedi. Bende kendimi ve Barışı tanıttığımda hemen konuya geçerek
"Sizi rahatsız etmek istemezdim ama dün bir intikam planından bahsettiniz onu biraz daha açabilir misiniz acaba"
Adam bunu çekinerek söylediğinde hemen Barışa döndüm
"Bak hepimizi birden dolandırdı kadın. derdimize deva olsun diye geldik birbirimizden tavsiye alıyoruz. Sen en iyisi tutukla o kadını" dedim.
Barış, Can'a kötü bir bakış attıktan sonra bana dönüp
"Kimseyi tutuklayamam hem senin tavsiyeni niye istiyorlar" dedi kıskanç bir tonda
"Kafam çalışıyorsa demek" diye Can Beye döndüm.
"Şimdi Can Bey olaylara az çok hakimim ve karınız kaybetti siz niye üzülüyorsunuz. Yakışıklı adamsınız başkasını bulursunuz" dedim başlangıç olarak ancak Barışın kıskançlık damarları tutmuş
"Lan ne yakışıklısı" diyerek beni kendine çevirmişti
"O anlamda yakışıklı değil" dedim ama bu seferde Can Bey bu duruma üzülmüştü
"Eliniz yüzünüz düzgün hoş adamsınız ve kadınları çok kolay etkileyebilirsiniz"
Can Beyin gönlünü almak isterken Barış iyice delirmiş
"Kalk Burcu hemen burdan gidiyoruz" demişti
"Ay bi dur" dedim oturması için ama beni kolumdan tutup kaldırmaya çalıştı
"Ulan burda kocanın yanında başka adamlara yakışıklı diyorsun nasıl dur" dedi
Kıskanç Barışın bu haline üzülürken
"Kocam herkesten yakışıklı ve benim gözüm ondan başkasını hiç görmedi" dedim. Barış bu sözümle biraz daha sakinleşirken
"Asu'da görmeseydi keşke" diye ağlayan Can Beyle o tarafa baktı. Adamın bu haline ikimizde üzüldüğümüzde
"Ne tavsiye vereceksen ver ama sakın yakışıklı makışıklı deme" dedi kulağıma fısıldayarak ve yanıma oturdu.
"Can Bey ağlamayın lütfen hem o karınız hiç üzülüyor mudur" dediğimde adam daha çok ağlamaya başladı. Barış bana yandan bir bakış attığında
"Kardeş sen karımdan tavsiye almasan mı" dedi. Bu sözüyle dirseğimle koluna vurdum.
"Tavsiye için değil ya şu intikam planından bir daha söz ederse eğer onu yapmayı planlıyorum"
Can Beyde tesellilerimden memnun değil gibiydi ama şu an onu takamazdım. İntikam planı hoşuma gitmişti
"Şimdi siz hemen çok güzel birini buluyorsunuz zaten zorlanmazsınız" dediğimde Barışın uyarısıyla sustum ama ona tatlı olduğunu düşündüğüm bakışlar attığımda oflayarak devam etmemi söyledi
"Karınızın yaptığı yenilir yutulur bir şey değil sakın affetmeyi düşünmeyin aklınızdan bile geçirmeyin. Sonra bir gün bulduğunuz çok güzel kişiyle karşısından geçer iyi ki böyle bir şey yapmışsın yoksa bu güzellikle karşılaşamazdım falan dersiniz" dedim. Adam asla böyle bir şey demeyeceğini söylerken onu ikna etmekte epey zorlanmıştım ancak sonunda ikna olmuş teşekkür ederek yanımızdan ayrılmıştı. Ben gülümseyerek arkasından baktığımda aklıma gelen şeyle gülümsemem solmuş hemen Barışa dönmüştüm.
"Bak benim yaptığımda yenilir yutulur bir şey değildi ama sakın ha sakın böyle intikam alayım deme seni öldürürüm" dedim.
Barış önce şok olmuş bir şekilde bana bakmış sonra gülümseyerek
"Benim gözüm karımdan başkasını görmez zaten" demişti.
Bende onun bu dedikleriyle gülümsediğimde bebekler içerde hareketlenmişti. Hemen elini alıp karnıma koydum
"Bazen karnımı tekmeleriyle delip çıkacaklar diye korkuyorum" dedim
Barışta son tekmeyi hissettiğinde
"Canın acıyor mu" dedi meraklı ve endişeli bir sesle
"Hayır yani bazen ama böyle içimde hareket etmelerinin verdiği mutluluk daha fazla" dedim gözlerim ışıldayarak
Barışta bana aynı şekilde bakarken
"Eminim çok iyi bir anne olacaksın" dedi.
Bu sözüyle üzerimden tonlarca yükün kalktığını hissettim
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun" diye sordum. Önüme gelen herkese sorabileceğim bu sorunun asıl cevabı Barıştaydı. Beni bu endişelere sürükleyende kendisiyken tek sözüyle bu endişelerden sıyrılabilirdim
"Hep böyle düşündüm aslında. Sana o sözleri söylerken sadece öfke içindeydim ama ben hep senin nasıl bir anne olacağının hayalini kurdum" dedi. Heyecanla ona baktığımda
"Nasıl hayaller" dedim
"Çocuklarını güldüren bir anne, onların yanından ayrılmayacağına emin olduğum bir anne" dedi. Ben devam etmesini isteyecekken araya giren garsonla tüm havamız bozulmuştu

KÜÇÜK ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin