23

10.9K 463 53
                                    

Ama benim kalbim çok kırılıyor arkadaşlar benim içim gidiyor arkadaşlar hahahhahihhe şu an gülmem geldi ama neyse boş ver
(Yorum ve yıldız için yaptığım açıklamam)
                        
                           Keyifli Okumalar
                                        ❤️
Dün gece kafeyi toparlamak baya vaktimizi almıştı. Gamze'yi evine yolladığımızda Mertle birlikte ortalığı eski haline getirmeye çalışıyorduk. Barışın dağılan suratı aklımdan çıkmıyorken. Mert aşk ilanına böyle bir şeyin denk geldiğinden isyanlardaydı.
Onu susturup işine devam etmesini söylemiştim. Kafeyi kapatıp otelime döndüğümde günün yorgunluğunu bir duş alarak atmaya çalışmıştım.

Düşüncelerimle yine uyuyamazken
Barışın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum o adamın bana hediye yolladığını duyduğunda delirmiş gibiydi bunun nedeni adamın kötü biri olmasına bağlıyordum ama bu kadar şiddetli bir şekilde kavga etmiş olması aklımı kurcalıyordu. Hediye meselesi ayrı bir konuydu o adam avmdeki kavgayı nerden biliyordu ve hangi cesaretle bana o elbiseyi yolluyordu.

Barış ile bana göre uzun bir zamandan sonra karşılaşmıştık ve o kavga ettiği için konuşma fırsatını bulamamıştık. Onunla boşanma meselesini konuşmalıydım bu işi en kısa sürede halletmeliydim çünkü unutamıyordum. Unuttuğumu sandığım zamanları özlüyordum
Beni sevmeyeceğini kendime hatırlatıyordum
O hala Pelin'i seviyor diye düşündüğüm her an kalbimin sancıması bir oluyordu
Benle boşandıktan sonra belki Pelin ile konuşmaya başlardı hatta onunla evlenir çoluğa çocuğa karışırdı.
Bu tür düşünceler gözlerimin dolmasına sebep olurken kendimi engellemeden ağlamaya başlıyordum. Şimdi ağlamam lazımdı çünkü bunlar yaşanırsa ben mutlu olmalıydım

Bütün gece kendime acı çektirdikten sonra sabah uyanıp çizim yapmaya başlamıştım
Çizimlerim bittikten sonra göndermiş ve yine bir şeyler karalamaya başlamıştım.
Yabancı olmayan mavi gözleri çizdiğimde uzun süre onlara bakarken telefonuma gelen çağrıyla mavi gözlere bakmayı bırakmıştım.

"Burcu Hanım çizimlerinizi çok beğeniyoruz ve İstanbul'daki ofiste çalışmanızı bekliyoruz" gibi bir şey söylemişti telefondaki kadın. Ben hemen kabul etmem gereken teklifi düşünmek için ertelemiştim ve şu an düşünüyordum da
"Bundan iyi bir fırsat bulamam hem borçlarımı hemen öderim. Kendi evime çıkma ihtimalim bile var ama neden gitmek istemiyorum"
"Çünkü Mal ile yatan Mal kalkarmış sen Barışa mal diye diye kendin mallaştın başka bir açıklaması yok"
"Boşanmadan gidememki hem bir daha nerden göreceğim Barışı o bitli mahalledende taşındığımda hiç göremem"
"Hiç göremeyeceğim işte ne güzel" dediğimde gözlerim dolmuştu.

Ne yapmam gerektiği belliydi ve benim bunu yapmaya cesaretim yoktu. Oturup cesaretimi toplamalıydım.

*******

Sigarasını içtiğinde hala kendi evine gidemediği için dünden giymiş olduğu kıyafetlerle oturuyordu. Arkadaşı Yusuf'un evine gelmişti. Dün gece otel penceresini izlemiş sabah olunca da buraya gelmişti son birkaç gündür uyuyamıyordu zaten.

Elindeki kutuyu paramparça etmişti ve şu an kutuyu tekmeliyordu. Kutuyu gönderene ettiği küfürler yaratıcıydı
"Bu kutuyu alıp götüne sokmak lazım ağzına sıçtığımın oruspu çocuğu bak bakalım o zaman bir daha Burcu'ya hediye gönderebiliyor musun" diye tekmelediği kutudan hala geçmemiş olan sinirini çıkarıyordu.
"Abi yeter öldü" diyen arkadaşına baktı.

"O piç Burcunun yanına geldi mi" diye sürekli sorduğu soruyu bir daha sordu
"bininci kez söylüyorum gelmedi" diye konuştu arkadaşı ama o adamı karısının yanında durduğunu hayal ettikçe deliriyordu.

KÜÇÜK ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin