Bütün gün gelinlik ve damatlık bakmıştık ve benim ayaklarım kopmak üzereydi. Uzun süre alışveriş yapmayınca paslanmıştım. Sürekli gelinlikçilere bakmıştık. Kavimler göçü gibi bir mağazadan bir mağazaya girerken sonunda herkesin beğendiği bir gelinliği almaya karar vermiştim. Bu sırada yanımızda Barış yoktu düğünden önce beni gelinlikle görmesi uğursuzlukmuş diyen Suzan Teyzeye asıl uğursuzluğun Barışla evlenmek olduğunu söyleyememiştim.
Herkes bir şeye koştururken bende onlarla birlikte sürüklenmiştim. Sonunda alışveriş bitmiş eve gelmiştik.
Damla akşam için bir yere gitmek istiyorken ben yorgunluktan kafamı kaldıramayacak haldeydim ama heves ettiği için kıramamıştım.
Barış beni salonda beklerken bende hazırlanmış son olarak rujumu sürüyordum
"Dayan Burcu" diye kendime gaz verdim ama işe yaramamıştı.
"Aptalsın kızım sen aptal ne diye evlendin ki keşke borçlarımı böbreğimi satarak ödeseydim"
"Kesin o Barış malı güvenilir bir organ mafyasıda tanıyordur" diye söylenirken bu fikrin neden daha önce aklıma gelmediğini sorguladım.
Çantamı alıp odamdan çıktığımda gelen sesle şok geçirdim
"Lütfen aklıma gelen şey olmasın lütfen" diye koşarak salona geçtim. Karşımda gördüğüm görüntüyle yere çökmemek için zor durmuştum.
Batu ve Barış televizyona bakıyordu ve izledikleri şey benim ergenlik zamanı çektiğim bir videoydu. 13 yaşlarında bütün arkadaşlarım Justin Bieber hayranıyken ben İsmail YK hayranıydım. Onunla yatıp onunla kalkıyordum hatta evleneceğimizi düşünüyor gelinliğimi çiziyordum. Bakışlarımı televizyona çevirirken
"İsmail YK sana çok aşığım. Lütfen benimle evlen seni çok seviyorum" diye ağlayan halimi gördüm. Arada burnumu çekiyor sonra yine İsmail YK ya olan aşkımı anlatıyordum. En kötü kısmı gelmemişti bile
"Ne yapıyorsunuz ya siz" diye televizyonu kapatmaya çalıştım ama Barışın engel olmasıyla yerimde kaldım.
"Kapat şunu Batu"
"Olmaz Abla daha en güzel kısmı gelmedi." dediğinde ben Barışın kolları arasından çıkmaya çalışıyordum.
"Bıraksana be sende" dedim ama Barış beni dinlemeyerek
"Batu sesi aç oğlum" diyen Barışla üçümüzde televizyona baktık.
Burnumu sildiğim peçeteyi köşeye fırlatmış.
"İsmail bak senin için dans koreografisi hazırladım bu danstan sonra sende benimle evlenmek isteyeceksin" dedim ve şarkı başladı."Şapur şupur beni öp çıtır çıtır beni ye onlar acı ben tatlı benden başka böyle var mı" hem dans ediyordum hem şarkıya eşlik ediyordum.
Batu kahkaha atarken "Ulan her seferinde gülmekten geberiyorum"
"Geber inşallah gerizekalı" dedim ve Barışın kollarının arasından çıkıp televizyonu kapattım.
"Kiminle evlendiğini gör" diyen Batuyla
"Nerden buldun bunu aptal" dedim ve kafasına yastık fırlattım.
"Sen 2 sene önce sildiğini zannetmişsin ama bilgisayar cahili olduğun için geri dönüşümü boşaltmamışsın bende bir gün merak edip açtım ve o gün bugündür gelecekteki enişteme izletmek için saklıyordum"
Bir yastık daha aldığımda koşarak Barışın arkasına saklandı.
Barışa baktığımda gülmemek için kendini sıktığını fark ettim.
"Bana bakın ikinizde bu görüntüleri unutuyorsunuz hemen yoksa gebertirim sizi" diye bağırdım.
"Hafızam silinse bile bu görüntüleri unutmam" diyen Barışa doğru adımladım.
"O kafanı koparırsam hafıza mafıza kalmaz"
Annem ve babamın içeri girişiyle hepimiz kendimize çeki düzen vermiştik
"Kızım ne oluyor niye bağırıyorsun" diyen babama
"İsmail YK ya göndereceği videoyu izledik Barış abimle" diyen Batuya annem şok içinde bakmıştı ve hemen konuşarak
"Eski oğlum o eski."
Sanki eski olduğunu söylemese Barış beni bu dakika boşayacak gibi konuşmuştu.
"Anne şu oğluna bir şey söyle yoksa elimde kalacak" diyip evden çıktım.
Sinirle merdivenleri inerken arkamdan gelen Barışı takmadım.
Arabanın önüne geldiğimizde
"İsmail YK demek. Böyle zevklerin olduğunu bilmiyordum" diye sırıttı.
"Sanane benim zevkimden hem senin de zevklerini gördük" dememle konuşmasına izin vermeden arabaya bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK ŞEYTAN
HumorBarış Abi kendimi bildim bileli bana Küçük Şeytan derdi. Aynı mahallede büyümüştük kendisi polis olmuşken bende ona buna borçlu, belalı bir tip olmuştum. Bana yaptığı teklifin şokuyla; "Kafayı yedin herhalde sen insanları mı dolandıracağız" dedim "...