KÜÇÜK ŞEYTAN

43

Keyifli Okumalar Bebekler ❤️❤️

Barış beni eve bırakıp gitmişti. Zorla bindirildiğim arabada yarakın kırılsın kavgası yapmamıza çok az kalmıştı neyse ki böyle bir şey yapmadan arabasından inmiş kapısını sertçe kapatmıştım
"Kırsaydın" diye arkamdan bağırdığında
Ona bakmadan evime doğru ilerledim
"Sono fodo olson hor şoy" diyip bir zamanlar arabasını parçalamakla tehdit edişimden sonra bana söylediği cümleyi kendi kendime tekrarlamıştım

"Ee Abla ne oldu" diye heyecanla konuşan Batuya bakmadan saçlarımı tarıyordum.

"Höt höt konuştu işte. Nasıl söylemezsin niye söylemezsin diye bağırıp durdu"
"Onun ses tellerini keserim" diye efelendiğinde Batu'yu sonunda kendi tarafıma çekmenin haklı gururunu yaşıyordum.
"Eğer bunu yaparsan varya sana son model telefon alırım" diye ona döndüğümde
"Sen bana o telefonu al ben onun kafasını bile keserim" dedi.
"Konudan koptum senin yüzünden dün gece seni kendi evine götürmüş" dediğinde
"Geç kaldım Batu sonra anlatırım" dedim ve çantamı alıp moda evine geçmek için arabaya bindim.

Melihle birlikte bir kafede oturmuş müşterilerin gelmesini bekliyorduk
"Konuştunuz mu Barışla" diye konuyu açtığında
"Hıhı" diyip önümdeki örnek çizimlere baktım
"Eee nasıl geçti" dediğinde
"Çok iyi geçti. Aferin Burcu çok güzel yapmışsın dedi"
Melih bana göz devirdiğinde
"Boşver şimdi o meseleyi asıl biz bu müşteriyi nasıl bağlayacağız" dedim
"Senin tasarımları beğeniyorlardı zaten. Şimdide son kreasyonları için birkaç örnek göstereceğiz kabul ederlerse ortak birkaç tasarımla mağazalarda görmüş oluruz seni" diyip göz kırptı
"Of Melih kabul etmezlerse ya çok vasat derlerse" diye endişeyle ona baktığımda
"Rahat ol sen eminim her türlü alacağız bu işi" dedi gülümseyerek

Müşteriler gelmiş eksikleri ve yapabileceklerimizi konuşarak birkaç saat geçirmiştik. Bir ay içinde bütün her şeyin hazır olmasını istediklerinde işi kaptığımız için o kadar mutluydumki hiçbir şey bunu bozamazdı

Melihle birbirimizi tebrik ettiğimizde
"E biz buraya kiraz mevsimi Öykü izleyerek gelmedik. Şeytan Prada Giyerle geldik" dedim.
Melih bana gülümsediğinde hemen moda evine gidelim diyerek yola çıktık.

Moda evine gelmiş ne yapacağım hakkında birkaç fikir ediniyordum.
"Burcu nerdesin sabahtan beri" diyen Ece'nin sesini duydum
"Burdayım"dedim kafamı kaldırmadan
Ece önüme gelip dikkatimi çekmeye çalıştığında
"Alooo dün Barışta kaldın konuştunuz ne oldu anlatsana. Meraktan çatladım dünden beri" dedi
"Konuştuk ve onda kaldım" dedim umursamadan
"Burcu doğru düzgün anlatsana" diye yerinde kıpırdandığında üstün körü anlattım
"Bu adam hakikaten Mal ya" diye Barışa saydırdığında
"İki dakika dışarı çıkıp gelsene" dedim.
Ece bu isteğime şaşırırken gülümsediğim için tamam diyerek çıktı.
"Boncuk gel bakalım" diyerek masanın köşesinde duran kediyi kucağıma alarak sandalyemi çevirdim
Ece'nin içeri girdiğini anladığımda
"Bir zamanlar fakir ve gurursuz bir genç vardı" diye arkamı döndüğümde Ece beni bunun için mi uğraştırdın diyerek sandalyeye çökmüştü
"O genç ünlü bir markanın kreasyonuna çizim yapacak ve zengin olma yolunda. Üstelik bir gururlu sorma gitsin" dedim gülümsememle

"Aldınız mı o işi" diye heyecanla bana baktığında
"Aldık tabi ama sen özel hayatımı daha çok merak etttiğin için bu konuyu atladın"
"Ay ne bileyim belki Barışın kafasına taş düşmüştür ayaklarına kapanmıştır diye bekliyordum" dedi.
"Ece bugün çok mutluyum ve sen Barış konusunu açarak içine etmek üzeresin" dedim suratımdaki sırıtmayı bozmadan.
"Olaylar daha dün olduğu için mazur gör" dedi omuz silkerek

"Kız ben sana demedim mi" diye ona baktığımda
"Yeter Burcu ya hayır bir şey demedin" diyip ofladı
"Karşıki dağlar Cenderme Cenderme" dediğimde bilgisayardan bebeklerin favorisini açtım.
Tamam onların favorisi değildi belki ama ilk tekmeyi bu şarkı esnasında hissetmiştim ve özel bir anlam yükleyerek favori ilan etmiştim