Keyifli Okumalar 🌹🌹
Babam beni dinlemeyerek babaannemin köy evine getirmişti. Ona yalvarışlarım bile etki etmezken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
Babaannem oturduğum sedirde yanıma çökmüş beni teselli etmeye çalışırken artık ağlamamamı söylüyordu.
Babama dönüp ne olduğunu sorduğunda
"Bu evden çıkmayacak" diyerek bağırıp gitti.
Artık babamı tanıyamıyordum o beni dinlememezlik yapmazdı ve bana hiç böyle davranmamıştı.
Onun bu bağırışıyla hıçkırıklarım arttı.
Gözlerim acımaya başladığında ağlamanın bana bir faydası olmayacağını düşünerek kendimi toparlamaya çalıştım.
Gözlerimdeki yaşları silerken babaannem ne olduğunu sorup duruyordu.
"Niye dellendi baban" diyip elleriyle gözlerimi silmeme yardım etti.
"Bilmiyorum ki" dedim iç çekişle.
Babaannem bana inanmadığını belli eden bir bakış attığında herkesin zaten öğrenmiş olduğu gerçekleri ona anlatmaya karar verdim.
O beni şok içinde dinlerken
"Niye böyle bir şey yaptın kuzum. Bize söyleseydin hepimiz yardım ederdik" dediğinde
"O an yapamadım işte. Evlenmek daha mantıklı geldi" dedim içime kaçan bir sesle.
Babaannem bana nasihatler verirken
"Annemi arasak o ne olduğunu biliyordur"
"Burda telefon çekmez" dedi
Kafayı yemek üzereydim. Ne olduğunu bile anlamadan bu Allah'ın cezası köye getirilmiştim. Barış'a haber vermem gerekiyordu ve bunu nasıl yapacağım hakkında bir fikrim yoktu.
"Tepede çekiyordu sanki" diye hatırladığımda bu önerime karşı çıkmıştı. Onu dinlemeden telefonunu alıp evden çıktım.
Herkesi fazlasıyla tolere etmiştim bunu tamamen hatalı olduğum için yapıyordum ama kimse bana bir söz hakkı vermiyordu.
Ben ise bu hakkı söke söke almaya kararlıydım.
Hızla yürüdüğüm yolda tepeye nasıl gideceğimi hatırlamaya çalışıyordum. Sonunda hatırlamamla iyice hızlandım. Elimdeki telefonun çektiğini görünce heyecanla Barışı aradım.
"Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor" diyen operatörün sesiyle omuzlarım çöktü.
Hızlıca olanları anlattığım bir mesaj atarak hemen annemi aradım. Telefonu açınca
"Anne benim" dedim.
Annem endişeyle ne yaptığımı sordu.
"Anne ben sadece evlendim niye böyle yapıyorsunuz" dediğimde
"Sadece evlendim ne Burcu. Para için kalkıp Barışla evlenmişsin niye bize söylemedin niye" diye bağırdığında
"Hata ettim biliyorum ama söyleyemezdim size" diyerek üzgün bir şekilde konuştum.
"Ah kızım ah. Baban delirdi duyunca" en merak ettiğim soruyu sorarak
"Babam nerden duydu" dedim
"Bilmiyorum eve bir kargo geldi. İçinden bir sürü kağıt çıktı hepsine bakınca delirdi işte" dedi.
Kargonun içinden nasıl kağıtlar çıktığını tahmin edebiliyordum. İcra kağıdım ve ödeyen kişinin Barış olduğunu gösteren belge diye düşündüğümde, bu kargoyu kimin yolladığını bulmalıydım
"Kim yollamış yazıyor muydu" diye sorduğumda. Hayır dedi.
Bunu kimin yaptığını düşünürken
"Burcu baban boşatacak sizi" diyen annem düşüncelerimi böldü.
"Öyle bir şey olmayacak çünkü biz birbirimizi seviyoruz" dedim kesin bir dille
"Kızım..." dediğinde hat kesilmişti. Kapanan telefonu yukarı doğru tuttuğumda fayda etmedi. Bir türlü çekmiyordu.
"Hay senin gibi köye" diyip telefonu cebime attım.
Kargoyu kimin yolladığını düşünmeye başladım tekrar. Aklıma gelen iki ihtimal vardı. Biri Pelindi ancak onun böyle kargo işleriyle uğraşacağını sanmıyordum. Eline böyle bir fırsat geçse bizzat belediyeden duyuru yapardı. Bu ihtimal elendiğinde geriye Rohat denen adam kalıyordu ama o da hapisteydi ve bütün olanları öğrenmesi imkansızmış gibi geliyordu.Derin düşüncelerim eşliğinde tekrar eve doğru yürüdüğümde yolda babamla karşılaştım.
Kolumdan tutup eve sürüklediğinde yine beni susturdu. Evden içeri girdiğimizde
"Sana bu evden çıkmayacak demedim mi" diyerek babaanneme bağırdı.
"Bağırma ona. Ben kendim çıktım" dedim onun gibi bağırarak.
"Bu muameleyi hak edecek bir şey yapmadım ben. Size söylemediğim için hatalıyım ama bu kadarını hak etmiyorum" diye eklediğimde yanağıma inen tokatla sustum.
Başım yana doğru eğilince elim acıyan yanağıma gitti. Babaannem yanıma gelip beni tuttuğunda onu uzaklaştırdım.
"Para için kendini satmışsın hala konuşuyorsun" dedi tekrar.
Şok içinde babama baktım. Bunları nasıl söyleyebilmişti onun gözünde bu kadarından mı ibaretti.
Tokatın ve dediklerinin etkisiyle gözlerim dolduğunda
"Kendimi satmadım ben" dedim titreyen sesimle.
"Sus Burcu her şeyi gördüm. Barışa borcunu ödetip üstüne evini üstüne yapmaya çalışmışsın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK ŞEYTAN
HumorBarış Abi kendimi bildim bileli bana Küçük Şeytan derdi. Aynı mahallede büyümüştük kendisi polis olmuşken bende ona buna borçlu, belalı bir tip olmuştum. Bana yaptığı teklifin şokuyla; "Kafayı yedin herhalde sen insanları mı dolandıracağız" dedim "...