24

11.1K 445 38
                                    

Yorumlarınızı ve yıldız atmanızı bekliyorum

Keyifli Okumalar Bebekler ❤️❤️❤️

                                       **

Ben yine baş ağrısıyla uyanıyordum ve artık bu durum canımı sıkmaya başlamıştı. Bu baş ağrısının sebebini hatırladığımda canımın gerçekten sıkılması lazımdı çünkü kaçırılmıştım.
Etrafıma baktığımda bomboş bir depo olduğunu fark ettim. Ellerim kollarım bağlanmış bir sandalyede oturuyordum.
Niye kimse yoktu etrafta bunlar beni kaçırıp unutmuş muydu acaba diye düşündüm ama pek unutulacak bir insan olmadığım aklıma geldi. Şimdi kimse yok mu diye bağırsam var diyip silah çıkarırlarsa ne yapardım. En iyisi yine uyuyormuş gibi yapmaktı.

"Of Burcu sen vakti zamanında o kadar çok Halil'in Ferihayı kaçırmasını izledinki al işte manifestledin yanlışlıkla"

"Hayır seni kurtaracak bir Emir'in olmadığı gibi kaçıracak bir Halil'inde yoktu en son"

"Barıştan Emir Sarrafoğlu çıkar mı acaba"diye düşündüğümde hemen o maldan Halil bile olmayacağını söyledim.
"Mal Barış insan çocuğu olmuyor diye bu kadar drama bağlar mıydı? Olmuyorsa olmuyor ne yapalım bana senin kalbin lazımdı aptal"

Ben düşüncelere dalarken yine konudan konuya atladığımı fark ettim Burcu kaçırıldın farkında mısın belki öldürecekler seni ama sen hala neler düşünüyorsun diye söylendiğimde deponun kapısı açıldı ve içeri birileri girdi.

Ben hemen gözlerimi kapattığımda yanıma gelen adamların hala uyanmamış demesini duydum.
"Rohat Abi kocası gelince haber verin dedi biraz kendini toparlayıp gelecekmiş" diye konuşan adamla beni kaçıran kişi ortaya çıkmıştı. Bu Rohat insanı beni niye kaçırmıştı anlamasamda adamlar hala başımda bekliyordu.
"Şey abi ben uyanmayı düşünmüyorum gidin siz beni beklemeyin" diye içimden geçirdiğimde meğerse içimden geçirmemişim

"Uyanmış gibisin kardeş" dedi içlerinden birisi ve bende yavaş yavaş gözlerimi açtım.
Karşımda en az Halil kadar çirkin iki adam gördüğümde
"Beni niye kaçırdınız aptallar" diye bağırdım.

"Canımız öyle istedi" diyip gülmeye başlayan adama baktım.
"Espirimi yaptın sen gerizekalı bak sana burdan bir uçan tekme atarım ömür boyu kendine gelemezsin"

"Kardeş nasıl atacaksın acaba uçan tekmeyi" diye tekrar alay ettiğinde yerimde kıpırdandım

"Şu an atamam ama sözüm olsun" dedim

"Mutlaka bekliyorum" dedi beni inceleyerek.

"Niye kaçırdınız beni dedim bir daha canımız öyle istedi dersen bu ipi burnundan sokmak marifetiyle nefesini keserim senin. Hem varya benim dayım mafya hepiniz ayağınızı denk alacaksınız. Kocamda polis yandınız bittiniz oğlum siz" diye konuşmaya başladığımda

"Dayın mafya, kocan polis"
Dayım yoktu ama bunu bilmesine gerek yoktu.
Kocam ise gerçekten polisti.

"Beğenmedin mi" dedim omuz silkerek

"Beğendim" diye pis pis sırıttığında yanındaki adam hemen olaya dahil olarak
"Rohat abi kadının kılına zarar gelmeyecek dedi"
Rohat salağı hem beni kaçırmış hemde kılıma zarar vermeyecekmiş. Benim bildiğim kaçırmalar tamamen zarar vermek için olan bir şeydi ve ben hala neden burda olduğumu bilmiyordum.

Beni yalnız bırakan adamlar gideli biraz olmuştu ben hala aklıma gelen ihtimalleri sıralarken deponun kapısı açıldı ve içeri elleri havada bir Barış girdi.
Arkasında onu silahlı bir adam yönlendiriyordu.
"Burcu iyi misin" diye endişeyle sorduğunda bir zarar olup olmadığını kontrol ediyordu.
"Süperim ya burası çok güzel sende gelsene" dememle gerçekten iyi olduğumu anlamış gibiydi.
"Bir şey yaptılar mı sana" diye tekrar sorduğunda onu yanımdaki sandalyeye bağlamakla meşguldüler benim yerime cevap veren adam
"Ona değil sana yapacağız" dedi. Barış bu durumdan memnun olmuş gibi nefes verirken ben ona bakıyordum. Yüzündeki morluklar bu kadar tazeyken niye buraya tek başına gelmişti ve neden karizmatik görünüyordu.
"Rohat abi gelene kadar karınla vedalaş" diyen adamın sözleriyle şok geçirmiştim. Adam depodan giderken
"Vedalaş derken" diye konuştum.

KÜÇÜK ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin