Erken uyuduğum için erken kalkmıştım. Unuturum diye yattığım yataktan acaba mesajı gördü mü diye uyandım. Hay senin merakına ya diye kendime söylendim. Elimi yüzümü yıkamaya gittiğimde evin baya sessiz olması sebebiyle Barışın hala uyuduğunu anladım.
Kafamı dağıtmalıydım acilen yapacak bir şeyler bulmalıydım. Bana iyi gelecek alışveriş ve dedikoduyu yapamayacağım için annemin tavsiyesi olan temizlik yapmak aklıma geldi.
Ne zaman canım sıkılsa gel bir temizlik yap nasıl geçiyor sıkıntıların diye söylenir dururduTemiz olan evde önce odamdan başladım hemen bitince mutfağa geçtim. Mutfakta en son Barış vardı ve her yeri bal dök yala kıvamına getirmişti yine de ocağı silmeye karar verdim ve elimdeki bezle başladım işe.
Kablosuz kulaklığımı takıp telefonumdan öylesine şarkı açtım. Şu an kimseyi düşünemezdim.
"Oh be şimdi bütün düşüncelerimi kenara bırakıyorum ve hepsini ocağı temizleyeceğim gibi temizliyorum" diyip derin bir nefes alıp verdim.
Hırsla ocağı siliyordum ve birden açılan şarkıyla ne oluyoruz oldum. Kulağımda çalan Mavi Mavi şarkısıyla durmuştum yerimde
"Mavi gözleri çıksın onun" diye hemen müziği değiştirdim. İyice hırslanıp temizlediğim ocağa dönerken bu sefer Gel Gel Sarışınım şarkısı olduğunu fark ettim.
"İçim yanmıyor, erimiyorda yahu" dedim bağırarak. Yine değiştirdiğim şarkıya baktım.
Mahsun Kırmızıgül den Sarı Sarı olduğunu görünce telefonu köşeye attım.
"Yeter lan sabah sabah içim açılsın diye temizlik yapmaya geldim başıma gelene bak""Batu deli olduğunu söylerken haklıymış" diyen sesle arkama döndüm. Dün akşamdan beri unutmaya çalıştığım şeylerin vücut bulmuş hali karşımdaydı iyice sinirlendiğim için
"Deliyim tamam mı en deli benim" diye sinirle bağırdım."Burcu ne oluyor sabahın köründe. Sesin apartmana kadar yayıldı" dedi bana bakarak.
Neler olmuyor ki mesela mesaja baktın mı merak ediyorum tabi bu cevap verip vermediğin ile daha çok katlanıyor bide sürekli aklıma gelmeye başlayan şeyler var neler oluyor neler bilsen diye içimden geçirdim.
"Ovalıyorum ovalıyorum çıkmıyor ne olacak" dedim daha sakin bir şekilde.
"Orası zaten temizdi niye uğraşıyorsun ki" dedi ve elimdeki bezi alarak yana koydu."Bir daha temizlemek istedim belki ben kimsenin temizliğine güvenemiyorumdur belki takıntılıyımdır böyle şeylere"
"Sen mi takıntılısın hem de temizliğe"
"Ne o beğenemedin galiba"
"Burcu seni tanımasam inanacağım. Sen ki çamaşır suyu kokmayasın diye annenin temizlik yaptığı zamanlar bizim eve koşan bir insandın" dedi ve haklıydı. Temizlik yapmak bana göre değildi. Barışın beni bu kadar iyi tanıması yine sinirlerimi bozmuştu
"Aman her şeye de bir cevabın var" dedim ve mutfağı terk ettim.Tek başıma salona geçtim ve televizyonu açtım.
Ben televizyon izlerken mutfaktan sesler geliyordu. Barışın kahvaltı hazırladığı tabak seslerinden belliydi.
Barış kahvaltının hazır olduğunu söylerken kendime sabırlar dileyip mutfağa geçtim.
Masaya baktığımda her şey vardı ve baya özenli duruyordu
"Bir kurdelelerin eksik" diyip oturdum.
"Kahvaltı hazırlamak sanat işidir sen bilmezsin" dedi ve çaylarımızı getirdi.
"Senin ki sanat işinden çok yeni gelin işi gibi duruyor halbuki gelin olan benim diye biliyorum" dediğimde doğradığı salatalıktan bir dilim almıştım.
"Çok konuşma da kahvaltını yap sonra sana biraz burayı gezdiririm akşama karakolda olmam lazım""Hemen mi başlayacaksın"
"Maalesef seni yalnız bırakmak istemiyorum ama zorundayım" dedi çayını yudumlarken
"Bende buralarda iş bulabilir miyim sence" diye sordum. Barış benim ailemin taktığı takılara karışmamıştı birazcık param vardı ama ona borcumu geri ödemem lazımdı bu yüzden iş bulmalıydım.
"Sanmıyorum. Hem gerek yok ki çalışmana bir şeye ihtiyacın olursa bana söylersin" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK ŞEYTAN
HumorBarış Abi kendimi bildim bileli bana Küçük Şeytan derdi. Aynı mahallede büyümüştük kendisi polis olmuşken bende ona buna borçlu, belalı bir tip olmuştum. Bana yaptığı teklifin şokuyla; "Kafayı yedin herhalde sen insanları mı dolandıracağız" dedim "...