47

5.6K 225 15
                                    


Keyifli Okumalar Bebekler 🌹🌹

"Bak Barış tam burda bisikletinin lastiklerini patlatmıştım" diye karşı kaldırımı gösterdim.
El ele Suzan Teyzelere gidiyorduk. Üzerimdeki gerginliği atmak için eskileri anıyordum.
"Ya hatırlamaz mıyım? O bisikleti harçlıklarımı biriktirerek almıştım " dedi üzgünce
Bu haline bende üzülürken
"Yapmak istemezdim ama sen yine sinirimi bozduğun için anlık bir gaflette bulundum."

"Neyse ki insaflı davranmıştında ertesi güne tamir ettirmiştik"

"Gücüm yetseydi parçalayacaktım anca lastikleri patlatabildim" dedim omuzlarım düşerken.
Barış bu duruma şaşırırken
"Allahtan yetmiyormuş." dedi. Hafif eğilerek karnıma doğru konuştu
"Siz sakın anneniz gibi yaramazlıklar yapmayın"

Yerimde durup ona baktım.
"Ben yaramaz değildim sadece seni gıcık etmek için öyle yapıyordum" dedim
Barışta benimle birlikte durmuş bana bakıyordu.
"Yani Burcu bana özel yaptığın şeyler vardı ama diğer çocuklarada birkaç taş atmışlığın var" dedi.

"Bebeklerin yanında geçmişimizi dökelim istiyorsun. Peki tamam " diyerek karnıma doğru konuşmaya başladım.
"Babanız on iki yaşında sünnet oldu ve neredeyse iki hafta etekle dolaştı."

Barış şok içinde bana bakarken bir yandan etrafı kontrol ediyordu.
"Yavrum senin yaramazlıklarından nasıl benim sünnettime geldik konumuz kesinlikle bu değildi" diye beni susturmaya çalıştığında. Onu takmadan devam ettim.
"Hatta Suzan Teyze eteği zar zor çıkarttı yoksa hayatına o etekle devam edecekti"

"Rahattı diye çıkarmak istemedim hem yaz günü efil efil esiyordu" dedi karnıma doğru konuşarak.

Bu duruma kahkaha attığımda
"Hakikaten niye on iki yaşına kadar beklediniz" diye sordum.

"Ne bileyim Burcu babamlar geç yaptı işte"

"Hadi hadi kesin sen korktuğun için bu kadar geç yaptınız"
Barış oflayıp beni tekrar yürütmeye başladığında
"Korkmadım" dedi
"Kesin korktun Batuda çok korkmuştu gerçi o dört yaşında olduğu içindi" dediğimde sözümü keserek
"Burcu şu konuyu kapatsak mı?" dedi sıkıntılı bir nefesle
"Ne güzel bebeklere çocukluğumuzu anlatıyorduk"
"Yavrum sonra daha güzel şeyleri anlatırız. Bu anıları bilmelerine gerek yok ha?" 
Barışın bu söylediğiyle üzülürken
"Bizim seninle güzel anımız mı var" dedim sessizce.

"Var tabi güzelim. Mesela seni bir kere okula ben götürmüştüm sonra yere düştüğün için her yerin çamur olmuştu da ben temizlemiştim hatırlıyor musun?" dedi.
O günü çok iyi hatırlıyordum. Annemin günü olacağı için Barıştan rica etmişti. Barış ben onunla gitmem dese de Suzan Teyzenin terlik tehditiyle ikna olmuştu Annemin sıkı sıkı elinden tut diye tembih etmesi ile yola koyulmuştuk ama Barış evi biraz geçince elimi bırakmış çobanım gibi arkamdan gelmişti.
Annemin tembihlerinin önemi ben yeri boylayınca anlaşılmıştı. Çocukken etrafıma bakmadan yürüyemezdim o yüzden mutlaka birinin yanımda olup dikkat et demesi lazımdı.

"Hatırlıyorum tabi Mal Barış. Sen o gün elimi tutmadın diye düştüm üstelik beni önünde çukur var diye bile uyarmadın" dedim elimi çekerek.
"Ama yavrum sen elimi ısırmakla tehdit ettiğin için bıraktım." dediğinde o kısmı hatırlamıyordum. Gerçi bunu söylemiş olma ihtimalim oldukça yüksekti ve demişsem kesin yapardım Barış bunu çok iyi biliyordu.

"Tamam söyledim diyelim yine de beni uyarmadın"
"O koca çukuru göremeyeceğini tahmin edemedim" dediğinde yine elimi tutmuştu.
"Koca falan değildi"
"Boş ver güzelim olayımız çukurun büyüklüğü değildi. Ben senin üstünü başını temizleyip okula götürmüştüm" dedi gururlanarak.
Barış efendi çantasından çıkardığı ıslak mendille önlüğümü temizlemeye çalışmış daha beter etmişti. Ona göre temiz olan önlükle beni okulun önüne bırakmış sonra da koşa koşa arkadaşlarının yanına gitmişti.

KÜÇÜK ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin