Normalde hikayeyi kesmemek için yorum yapmamaya çalışıyorum ama öncelikle desteğiniz için teşekkür ederim. Sonra ise size bir şey sormak istiyorum. Siz daha hikayenin başında da olsanız ben yazma sürecinin sonuna yaklaştım. Bu süreç içinde de Azad ile Hira'yı ayırmak ya da mutlu mesut yaşatmak gibi bir ayrıma geldim. Görüşünüzü merak ediyorum ve kesinlikle dikkate alıcam. Hepiniz kendinize iyi bakın :):):););)
İki hafta kadar süre geçmişti. Bu süreç zarfında Azad sık sık karnımı okşuyordu. Tabi ben üzülmeyeyim diye benim uyuduğumu düşündüğü zamanlarda yapıyordu. İşe giderken kendine çok iyi bak diye tembihliyor, döner dönmez nasıl olduğumu neler yaptığımı soruyordu. Üstüme titriyordu. Azad'ın gözündeki ekstra ilgiyi gören konak halkı onu kızdırmamak için beni sıkıştırmıyor hatta Fatma hanım bir haftayı biraz geçgindir laf bile sokmuyordu. Bende bu iki haftada düşünmek için çok zaman harcamıştım. Belki de karnımdaki minik ile bağ kuruyordum. İlk öğrendiğimdeki gibi korkmuyordum. Zaten şimdi olmasa bile daha sonra olması gereken bir şeydi bu durum. Beraber büyürdük belki. Bana bu koca konakta arkadaş olurdu. Ailemin kaybından beri kafam dalgındı. Tutunacak bir dalım yokmuş gibi hissediyordum. Belki de bu bebek tutunacak bir dal olurdu bana...
Sabah yine erkenden kalkıp duşa girdim. Üstümü değiştirip Azad'ın kıyafetlerini hazırladım. Artık rutin işlere dönmüştü benim için bunlar. Yatağa yattım. Azad hâlâ uyuyordu. Yanağına bir öpücük kondurdum.
"Günaydın."
"Günaydın. Sabah sabah neşelisin hayırdır."
"Yüklerimden kurtuldum. Kafamın içindeki düğümü çözdüm."Bir anda ayrıldı. Ellerimi avuçlarının içine aldı. Gözleri ışıldadı.
"Ne karar verdin peki?"
"Doğurucam Azad."Bana sımsıkı sarıldı. Hamilelik haberini aldığından beri ilk defa bu kadar sevincini belli etti hatta. Yanağıma, başıma minik minik öpücükler kondurdu.
"O zaman ben daha fazla içimde tutamayacağım. Hayır edelim bugün. Devirelim bir danayı tüm aşirete yemek verelim."
"Azad sakin ol."
"Ya niye sakin olayım? Baba oluyorum."Elimle ağzını kapattım. Gülmemi durduramıyordum. Koca adam çocuk gibi seviniyordu. Sakince ağzındaki elimi tutup bir öpücük bıraktı.
"Azad biraz daha zaman ver."
"Şimdi neden zaman veriyorum. Ömrümün yarısını sana düşün diye verdim zaten."
"Azad düşük tehlikesi geçene kadar kimseye söylemeyelim lütfen."
"Dayeme de mi?"
"Dayeme de."Yüzü bir an düşer gibi oldu. Sonra hemen toparladı ama kendini. İlk defa uyuduğumu sunmadığı bir anda elini karnıma koydu. Sakince okşadı ve yaklaştı.
"Olsun. Bir ömür yaşıyacağız onunla birkaç zaman daha sevgimi içimde büyütsem sorun olmaz."
Dediği şeyle gülümsedim. Ama kahvaltıya geç kalıyorduk. Elimle omzuna vurup zorla yolladım. Bende mutfağa doğru iniyordum ki aklıma bir fikir geldi. Odaya dönüp içeriye dalmamla Azad'ı üstü çıplak şekilde görmem bir oldu. Hemen utançla başımı eğdim. Eğlenerek halime gülüyordu.
"Hayırdır. Bir şey mi unuttun."
"Yok. Ben şey diyecektim."
"Ney?"
"Bugün akşam beraber yemek mi yesek?"
"Bugün?"
"Olmaz dersen eğer..."
"Olur. Olur tabi de restoran ayarlayayım ben ona göre seni alırım iş çıkışı."
"Aslında ben birkaç malzeme alıp Mustafa ile dağ evine gideyim diyordum. Hem başbaşa kalırız hem de benim elimden yemek yemiş olursun."
"Ağa kızıyım diyordun. Benim için yemek mi yapacaksın."
"Bizim evde yemek dışında her işi çalışanlarımız yapardı. Ama yemeği ailenin hanımları yapar."Hüzünlendim. Eski günlerdi. Çok eski olmasa bile öyle hissettiriyordu. Azad'da yanağımı okşadı başımı kaldırdı.
"Nasıl istersen. Aç kalmayalım da."
"Asıl sen parmaklarını yeme de."
"İddalısın."
"Her zaman."
"Ama öyle Mustafa ile olmaz. Mustafa ile birlikte Ayşe ana da senle gelsin. Hem hamilesin bulaşığadır evin toplanması, temizlenmesine de yardım eder. Dağ evi neticede. Kimse girip çıkmasa da tozu yetiyor insanı yormaya."
"Ayşe ana kim?"
"Konağın eski çalışanlarındandır. Anamın da arkadaşıdır."Azad'ın suratı düştü bu sefer. Ben parmak uçlarıma çıkıp elimi yanağına koydum. Baş parmağım ile hafif okşadım.
"Sen nasıl istersen."
"Akşam menü de ne olduğunu önden söyleyecek misin?"
"Azad sabah kahvaltısını yap da önce akşamı sonra düşün."Gülüşerek beraber kahvaltıya indik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACILAR KONAĞI
RomanceBir berdel hikayesi. On sekiz yaşındaki genç bir kızın abisinin hatası sonucunda kendini başka bir şehirde, başka bir evde bulması...