"Hamilesiniz. Hem de beş haftalık."
"..."Olduğum yerde dondum kaldım. Doktorun ağzından duymak istediklerim değildi bunlar. Büyük bir korku kapladı içimi. Hemen Azad'a döndüm. Bu habere Azad sevinirdi ama o da sevinememişti. Gerçekten aldırıp aldırmayacağımı anlamaya çalışıyormuş gibi baktı. Bense bir hışım gözlerimi Azad'dan çekip doktora döndüm.
"Madem gebeliğiniz kesinleşti. Sizi ultrasona alalım."
Sandalyesinden kalkıp perdeyi araladı. Ama benim dizlerim titriyor kalkamıyordum. Azad kollarıma girip kalkmama yardımcı oldu sonra sedyeye uzanmama yardım etti. Sedyeye uzanıp karnımı açtım. Doktor soğuk bir sıvıyı karnımın üzerine sıktı. Soğuk sıvı ile irkildim. Azad yanıma yaklaşıp elimi tuttu. Karnımın üstünde gezinmeye başlayan alet ile iyice gerilmiştim. Doktor biraz daha baktıktan sonra bize döndü.
"Gebeliğiniz çok riskli Hira hanım. Düşük tehlikeniz yüksek. Subkoryonik hematom görüyorum."
"O ne demek doktor hanım."
"Yani kanama var."
"Bebek iyi mi?"
"Şimdilik iyi yalnız anne dinlenmezse düşük tehlikesinin sebep olabilir bu durum."Ben hiçbir şey söylemiyor sadece dinliyordum. Gözyaşlarım tutmaya çalışıyordum. Burada ağlamak istemiyordum. Eve gitmek, odama gitmek; orada tek başıma ağlamak istiyordum. Azad'ı bile istemiyordum yanımda. Doktor hanım bana döndü.
"Evet annesi şimdi bebeğimizin kalp atışlarını duyalım."
O an kulaklarımda yankılanan ses son noktaydı. O ana kadar tuttuğum, içime hapsettiğim göz yaşlarım yanaklarıma doğru firar etti. Ben ağlarken Azad elimi daha sıkı tuttu. En son işi biten doktor masasına dönerken konuştu.
"Karnınızı silip gelebilirsiniz. Geçmiş olsun."
Titreyen ellerim iş görmez olduğu için Azad yine toparlanmama yardım etti. Sonra destek olarak sandalyeye yöneltti. Doktor ultrason fotoğrafları, reçete ve tahlil sonuçlarımın olduğu kağıtta bir şeyler yazarken bana döndü.
"Hira hanım gebeliğiniz çok riskli bu yüzden size bazı ilaçlar verdim. Ayrıca bol bol istirahat etmenizi öneririm. Geçmişteki hastalığınız da bu süreçte size zorluk çıkartabilir. Şahsi görüşüm bu süreç zarfında daha sık bir şekilde belirli bir kardiyoloji uzmanı ile görüşmeniz. Size yardımcı olmak adına bir meslektaşımın bilgilerini dosyanıza koydum. Tabi siz başka bir doktora görünedebilirsiniz. Lakin bu süreci bir kardiyolog ile beraber yürütmek işimize yarayacaktır. Geçmiş olsun."
"Sağolun doktor hanım."Azad doktorun uzattığı dosyayı aldı ve odadan çıktık arabaya kadar hiç konuşmadık. Sanki trans halindeydim. Azad kemerimi taktıktan sonra iyice endişelenmiş olmalı ki sordu.
"Hira iyi misin?"
"Bilmiyorum."
"Tepki vermiyorsun. Beni çok korkutuyorsun bak."
"Azad."Saçlarımı okşamaya başladı. Şefkatle okşuyordu. Benden bazı cevaplar bekliyordu. Ama benim şu an o cevapları düşünebilecek bir enerjim yoktu. Gözlerim acıyor, yavaş yavaş kapanıyorlardı.
"Biraz uyuyabilir miyim?"
"Tabi güzelim."Azad'ın cevabını hayal meyal duydum. Çünkü çoktan uyumaya başlamıştım. Azad'ın kucağında odaya çıktığımızı az buçuk anladım. Fatma hanımın sıkıştırmaları, Meltem'in laf sokmaları derken uykum dağılmıştı. Yine de uyuyor numarası yapıyordum. Sırtım soğuk çarşafla buluşunca irkilerek gözlerimi açtım. Azad başımı okşadı.
"Şşs yat uyu hadi."
"Uyandım ki."Yatakta doğruldum. Yanıma elimi vurarak onun da oturmasını istedim. Yanıma oturduğunda aramıza mesafe koydu. Düşünceli gibiydi. Sormak istiyordu ama vereceğim cevaptan korkuyordu. Biraz da üstüme gelmek istemiyordu belki de. O sormayacaktı. Ben sordum.
"Şimdi ne yapıcaz?"
"Seni çok üstelemek istemiyorum. Kendince haklı olduğun yerler var ama kıyma minik bir cana. Hem o ikimizin canı."
"Biliyorum. Ama ya iyi bir anne olamazsam Azad. Oyuncak bebek değil neticede."
"Daye, Fatma ana, Meltem var."
"Meltem'in de ne yardımı dokunur, ne yardımı dokunur."
"Sinan abiyle Leyla ablama söyleriz. Yanımıza gelirler bie süre. Ya bakıcı buluruz. Sen seçersin. Maddi bir kaygımız da yok."
"Biliyorum. Ama..."
"Ama deme. Bak Hira kalp atışlarını duyduğum andan beri, araba sürerken, merdivenleri çıkarken kulaklarımda yankılanıyor sesi. Sanki bebeğimi öldürecekmiş gibi hissediyorum."
"Kafam çok karışık Azad bana bir süre zaman ver."
"Bütün zamanlar senin güzelim."Birbirimize sıkı sıkıya sarıldık. Sonra kalkıp üstümüzü değiştirdik ve yatağa girdik. Azad'ın yanına gidip arkasından sarıldım. Yüzünü bana dönüp kollarının arasına aldı. Kendimizi uykuya teslim ettik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACILAR KONAĞI
RomanceBir berdel hikayesi. On sekiz yaşındaki genç bir kızın abisinin hatası sonucunda kendini başka bir şehirde, başka bir evde bulması...