5.Bölüm

101 9 53
                                    

Elinin tersiyle yaşını silip burnunu çekerken adama baktı şaşkınca

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elinin tersiyle yaşını silip burnunu çekerken adama baktı şaşkınca.

-Bana ilk kez adımla hitap ettiniz ?

-Baktım çok mızmızlanıyorsunuz, demek zorunda kaldım artık.

-Kulak sağlığınızı düşündüğünüz için bir de...

-O da var tabii.

Kısaca durakladı Yalaz Yasin ve bu kez gerçekten içten bir şekilde sordu.

-İyi misiniz ?

-Psikolog musunuz ?

Zamanında sorduğu soruya hemşire misiniz diye cevap vermişti, şimdi de kız ona misilleme yapıyordu belli ki.

-Olmadığımı çok iyi biliyorsunuz.

-Evet, berbat bir teselli edicisiniz çünkü. On metre öteden anlaşılır bu durum.

-Benimle didiştiğinize göre gayet iyisiniz...

-Doğrusunu demem gerekirse, daha iyi günlerim olmuştu.

-Şimdi de hayat hikayenizi anlatmayacaksınız değil mi hanımefendi ?

-Hayır...Hayır da, yine niye hanımefendi olduk acaba ?

-O bir kereliğine denmiş bir şeydi hanımefendi. Ondan...

-Aman, öyle olsun! Artık bir şey demeyeceğim bunun için de. Nasıl isterseniz öyle hitap edin!

-Bu tehlikeli bir öneri oldu sanki...

Dediğini anlayıp veto etti.

-Kasap ve onun gibi sinir bozucu hitaplar, takma adlar dışında!

-Tüh, tüm eğlenceyi kaçırdım.

Dik dik bakan kıza gülümsedi.

-Arabama çarpmanız karşılığında bu kadarını hak etmiştim bence...

-Bilmiyorum daha önce bunu size söyleyen oldu mu ama çok gıcıksınız beyefendi!

Hafif bir baş onayıyla dediğini kabullendi.

-Teveccühünüz, hanımefendi...

Ayağını yere vurup söylene söylene yanından geçti. Yalaz Yasin ilk kez keyif almıştı atışmalarından ve açıkçası kızı alt ettiği için de garip bir haz duymuştu. Islık öttürmeye başlamışsa sebebi buydu. Çok keyifli anlarda yapardı bunu genellikle ya da kız kardeşini deli gibi sinir ettiğinde. Garip olan şeyse ailesinden birisine özel olarak yaptığı şeyi kıza da tahsis etmesiydi. Bunu idrak edince hiç hoşlanmadı, kendini de aynı hızda toparladı. Allah'tan Tarık da gelmişti de buradan bir an önce gidecek, bela paratonerinden de şükürler olsun ki kurtulacaktı.

******

-Hey, bu ayağının hali ne ? Dün seni böyle bırakmamıştım ben.

-Sonra anlatırım. Şuradan bir çıkalım da...

Geç Gelen Mutluluk (Mutluluk Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin