Her şey hâlâ bir rüya gibi geliyordu. Kolay değildi yaşadıkları tabii. Tedavisi tam bir sene sürmüştü. Manolya o süreçte çok kez iniş çıkışlar yaşamıştı. Yalaz'ın yaptığı hatta yapmadığı çoğu şeyi bile burnundan getirmişti. Ama sevgilisi öyle dayanıklı biriydi ki haklı-haksız hiçbir konuda ağzını dahi açmadan nazını çekmişti. Kendisini mutlu edecek her şeyi yapmıştı. Tedavisi boyunca yanında olmuş, kendisiyle bizzat yakından ilgilenmiş, ilişkileri boyunca da tek taraflı çokça fedakarlık göstermişti. Severek icra ettiği mesleği bile ikinci plana düşmüştü bu süreçte. Taraftarlarla arası da açılmıştı ama onun önceliği hep kendisinin mutluluğu, iyilik ve sağlığı olmuştu.
Aslında olayları başa saracak olursa, yani evlilik teklifi ettiği güne hiçbir şey kolay olmamıştı. Manolya çok hazırlıksız yakalandığı için ne diyeceğini bilememişti. Fakat içinde bulunduğu durum sebebiyle de biraz zaman istemişti Yalaz'dan. Ne olumlu ne olumsuz bir yanıt vermişti yani. Yalaz buna da saygı göstermişti. Uğradığı hayal kırıklığı ya da diğer olumsuz duygulara rağmen güleç ifadesini yüzünden silmemişti. Ertesi gün sanki hiç o anlar yaşanmamış gibi davranıp tüm gün üstüne titremeye ve mutlu etmeye devam etmişti. Ama bu sefer de kendisinin içi içini yemeye başlamıştı. Hatta bu durum böyle bir, bir buçuk ay gibi bir sürece yayılınca artık dayanamamış, ne olduğunu sormuştu. Çok utanıyordu bunu demeye ama adamdan resmen hemen pes etmesinden ötürü hesap vermesini istemişti.
-Ben ne demek istediğini anlayamadım Manolya. Bilmeden seni kıracak, üzecek bir şeyler mi yaptım ?
-Hayır, yapmadın! Ama galiba yapmış olsaydın ben bu denli kafamda yazıp oynamazdım...
-Güzelim, daha açık olursan eğer sana kendimi ifade edebilirim.
-Yalaz, neden o günden sonra bana hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun ?
Dudakları titriyordu yine. Ağlamak istemiyordu ama içinden gelen bu hisse de mani olamıyordu. Yalaz ise konunun ne olduğunu kavramaya çalışıyordu.
-Hangi gün ?
-Evlilik teklifinde bulunduğun zaman işte...
Yalaz anlayışla yaklaştı kıza. Yanına oturdu önce ve nezaketini elden bırakmadan da konuşmaya başladı.
-Güzelim, benden biraz zaman istedin ve ben de senin bu kararına saygı duyuyorum. Ha kendimi tutabiliyor muyum dersen, çok zor zapt ediyorum. Hayaller kurmaktan kendimi alamıyorum. Seninle her an bir evin içinde olma hissi bile heyecanlanmama yeterken yaşaması nasıl olurdu diye düşünmekten kafayı yiyorum. Ama bunları sadece benim istemem yeterli değil. Bencillik edemem. Senin ne istediğin, neler hayal ettiğin ve nasıl mutlu olacağın, kendini nasıl iyi hissedeceğin de benim için bunlar kadar önemli.
Gülümsemesi tüm yüzünü kaplarken sevgilisine bakmayı sürdürdü. Manolya biraz utanmış görünüyordu.
-Çok dengesiz olduğumu düşünüyorsun değil mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Gelen Mutluluk (Mutluluk Serisi-2)
General FictionYalandan Mutluluk hikayesinin devam serisidir. Yağız Ata ve Özüm Erim'in çocukları olan Yalaz Yasin'in de hikayesidir. Bazen hayat sizi bazı şeylere mecbur eder ve hikayeniz de kaderiniz gibi o an şekillenir. Yaptığınız seçimlerle ya geç kalırsını...