12.Bölüm

46 9 3
                                    

Yalaz Yasin o anlar aklına geldikçe gülümsüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yalaz Yasin o anlar aklına geldikçe gülümsüyordu. Kızın o anki tepkileri miydi sebebi, yoksa o çocuksu, safiyane sevinci miydi bilmiyordu ama Manolya'yı şaşırtmayı ve galiba mutlu edebilmeyi, ona iyi gelmeyi seviyordu.

Kendine itiraf edemediği duygunun bu kadarla sınırlı kaldığını düşünüp esasen kendini aldatması da tam bir kandırmaca, zihnini oyalamacaydı. Arada kız kardeşinden ayırmadığı Tarık varken de başka şeyler düşünmesi, hissetmesi mümkün değildi. Zaten bir amacı da onları bir araya getirmek değil miydi ? İyi niyet elçileri gibiydi işte... Vicdanını böyle baskılayıp rahatlatsa da gerçekler öyle değildi ve Yalaz Yasin ısrarla bundan kaçıyordu. Yüzündeki gülücüğün solma sebebi de aslında aldığı karardı. Evet, Manolya'ya ihtiyacı olduğu her koşulda yardımcı olacaktı, ona denk geldiklerinde artık adıyla da hitap edecekti ama mesafesini de koruyacaktı. Tarık ile de artık gerekli konuşmayı yapmayı düşünüyordu. Çünkü içten içe ona da kızmaya başlamıştı...

Hem duygusu olduğunu söylüyordu hem de köşe bucak kaçıyordu bundan. Yani durumu kendi çapında yorumladığında görünen buydu. Hislerinde eğer ki ciddi değilse de farklı konuşacaktı. Çünkü kızın hayatı yeterince zorlu ve karışıktı. Bir de arkadaşı buna gelip geçici duygulara sahipse tüy diksin, kızı iki gün önceki akşam olduğu gibi yemeğe gelmeyerek üzsün istemiyordu. Onun gerçek anlamda bir desteğe ihtiyacı olduğunu, o son isteğinde net şekilde gördüğünde anlamıştı. Tarık bunu başarabilecekse adım atmalıydı, aksiyse de kızdan uzak durmalıydı.

Bu düşüncelerle arkadaşının odasının kapısını tıklattı. Kısa bir kucaklaşma ve hâl hatır faslından sonra karşısındaki yerini alıp koltuğa oturdu. Gergin de olsa bunu gizlemeyi başardı. Tarık önce durumundan bahsetmiş ve iyiye gittiğini söylemişti. Yalaz Yasin bir buçuk hafta gibi bir süreçte yeşil sahalara geri dönebilecekti. Bu sevindirici haber biraz olsun neşesini yerine getirirken Tarık'ın ikram ettiği kahvesini yudumladı.

-Dayınlar gitti mi ?

-Hangi dayım ?

-Ankara'dan geldiler dedin ya Tarık, onları diyorum...

Tarık hemen toparladı durumu.

-Haa, çok pardon ya, raporlara dalmışım. Gitti onlar. Zaten bir günlüğüne falan uğramışlar. Bilirsin zaten, demiştim sana da, çok gezenti çiftlerdir diye. Biraz da annemin gönlünü almak istemişler işte.

Yalaz başıyla onaylamıştı arkadaşını, sonra da yolda düşündüğü, çokça kafa patlattığı konuyu dile getirmişti.

-O günden sonra Manolya hanımı aradın mı hiç ?

-Açıkçası fırsatım olmadı Yalaz. Biliyorsun, birkaç gündür yoğun mesai harcıyorum. Sonra dayımlar... Bir şey mi oldu ki ?

Yalaz Yasin kahve kupasını bırakıp oturuş pozisyonunu değiştirirken arkadaşına baktı.

Geç Gelen Mutluluk (Mutluluk Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin