"Yongbok ben... lafı hiç uzatmayacağım. İlk buluşmanızda sizi takip ettim. Ama yemin ederim sadece seni korumak için. Rahatsız olduğun bir şey olursa ortaya fırlayacaktım-"
Boynuna atlayıp sımsıkı sarıldım. Vücudu üşümeye başlamıştı. Kulağına doğru "Benim gizli korumam mı oldun sen..." dedim.
O da belime sarılıp beni yukarı çekti, ayaklarım yerden ayrıldı. "Hıhım..."
"O gün oraya hiç gitmemeliydim Hyunjin..."
Böyle sessiz sessiz sarılırken Wooyoung'un tehditi aklıma gelince yine gözlerim doldu. Eğer o videoyu sitede yayınlarsa benim okul hayatım bitecekti. Burnumu çekince benden ayrıldı. "Dur. Ağlama artık."
"Videoyla tehdit ediyor..."
Bununla gözleri kocaman açıldı.
"Ne videosu?""Öpüşürken izinsiz kayıt almış. Teklifini kabul etmezsem okul sayfasına atıp beni jigolo olarak paylaşacakmış. Şimdi ne yapacağım?"
Yine ayrılıp odanın içinde küfür etmeye başladı. Sinirden alt dudağıyla oynuyordu. "İzinsiz kayıt almak ne?! Piç işte. Bana 5 dakika ver, plan düşüneceğim."
Hyunjin'e anlatmak iyi gelmişti. Bu konuyu bahsedebileceğim tek kişi oydu. Yanında kendimi güvende hissetmiştim, ağlamam durmuştu.
Sessizlik oluşunca sonunda o merak ettiğim vücudu inceleyebilirdim. Duştan çıkalı 10 dakika olduğu için tenindeki sular kurumuştu, cildi beyaz ve parlak duruyordu.
Geçmişte ona sarılırken de yapılı olduğunu hissediyordum ama şimdi farklı bir seviyeye gelmişti. Epey çalıştığı her halinden belli oluyordu. En son gözlerim omuzlarına kaydı. Yutkunmama sebep oldu.
"Bir dahakine onunla ben konuşacağım. Bakalım bir şey diyebilecek mi yine-
Hey, daha ne kadar öyle bakacaksın?"Ses tonu değişince kendime geldim.
"Hm? Nasıl?""Boşver..." deyip kapıya yöneldi. Çıkarken sırtını da inceledim. Tanrım... bu çok iyidi.
Hyunjin hiçbir şey demeden odayı terk etti. Kapımı kapatmasıyla derin bir nefes aldım. "Utandı mı az önce?"
🌼🌼🌼
Şantaj olayı sessizleşip etraf durgunlaşınca okula yönelebilmiştim. Seungmin ve Jeongin'le buluşup derse gittik.
Fotoğrafçılık 1. sınıf direkt alan derslerine yönelik değildi. Sanatla ilgili bölümlerin çoğunun girdiği ana dersleri görüyorduk. Koca koca amfilerde toplanıyorduk.
İlk uygulamalı etkinliğimde Seungmin'lerin başka bir dersi vardı. Hoca bizi büyük bir stüdyoya getirdikten sonra model olarak üst sınıflardan birini çağıracağını söyledi.
"Arkadaşınız gelince hepiniz birkaç fotoğraf çekin, sonra en beğendiğinizi bana yollayın. Kim ne yapacak merak ediyorum. Eğer güzel bir şey çıkarsa ona sürprizim var."
Siyahlı kişinin havalı bir şekilde içeri girmesiyle başımızı oraya çevirdik. Bu Hyunjin'di...
Saçını arkaya atınca yüzünün yakışıklılığı ortaya çıkmıştı, klas bir aurası vardı.
Kimseyle göz teması kurmadan direkt ortaya geçti. Tıpkı mankenler gibi boşluğa bakıp hepimizin önünde poz verdi.
"Haydi herkes göstersin hünerlerini!
Notlama falan yok, keyfinize bakın!"
Hyunjin bu kıyafetle normalde olduğundan farklı birine dönmüştü. Çok profesyoneldi, hiç gülmüyordu. Şu an aşırı seksi göründüğünü kabul etmeliyim...Farklı açılardan birkaç fotoğraf çektikten sonra kamerayı yana aldım ve sadece onu izledim. Hocanın vereceği ödül umrumda değildi. Narsist Prensime dalıp gitmiştim.
Siyahların içinde bile parlıyordu, resmen bunun için doğmuştu. Hayranlıkla bakarken kendi kendime mırıldandım. "Onun yerinde kim olsa narsist olurdu bence. Bu çocuğun kötü olduğu bir şey var mı?"
Hoca teşekkür ettikten sonra Hyunjin başını eğip sınıftan çıktı. "O harika çocuklar, öyle değil mi? Okul yönetimeliği geçen yıl star ışığını fark ettiği gibi onu model olarak işe aldı. Duyuru panolarında artık sık göreceksiniz. Aynı zamanda 2. sınıf resim öğrencimiz!"
-Hocam bize numarasını bulun~
-Sadece adını verseniz de yeter...
-Instagram kullanıyor mu?
-Şu ana kadar gördüğüm en yakışıklı şeydi!İnsanlar onun hakkında böyle konuşurken benim Hyunjin'le ilgili her şeyi bildiğim aklıma geldi. Yatağını, kokusunu, psikoloğunu bile tanıyordum. Yandan sırıtıp sınıftakilerin tepkisini izledim.
"Üzgünüm kızlar... O bana ait."
🌼🌼🌼
Eve gidince direkt odasına uğradım. Köşede diz çökmüştü, yere saçılmış boya kalemlerini kaldırıyordu.
Yanına çömelip etraftaki birbirinden farklı rengi toplarken mırıldandım. "Bugün çok havalıydın... Siyah takım elbiseni ne ara çıkardın?"
"Kıyafetler okula ait. Ben sadece modellik yapıyorum." dedikten birkaç saniye sonra şaşkınlıkla başını kaldırdı. "Bir dakika, sen beni nerede gördün?"
Bir süre şu masum ifadesini izleyip gülümsedim. Sınıftakilerin konuştuğu şeyler aklıma geldikçe Hyunjin'e yükseliyordum. "Fotoğraf stüdyosunda gördüm, seni çekenlerden biri de bendim."
"Woah... Kusura bakma, bulunduğum yerde o kadar çok ışığa maruz kalıyorum ki etraftakiler sadece gölge gibi oluyor. Seni göremedim."
"Sorun değil..." derken kalemlere geri döndüm ve cümleme devam ettim. "...Neden bu kadar kibar konuşuyorsun?"
İşimiz bitince doğruldu, kalemliğini masaya koydu. "Anlamadım."
"Eskisi gibi kırılgan değilim Hyunjin. Benimle konuşurken bu kadar dikkatli olmana gerek yok." deyip ben de ayağa kalktım.
"Yongbok beni nasıl hatırlıyorsun bilmiyorum ama her zaman sakin, net ve dürüsttüm. Sadece eskiden kısa kısa cümleler kurardım, şimdi daha uzun ve açıklayıcı konuşuyorum."
"Evet doğru ama sinirlenince kırıcı oluyordun." derken bu sabahki çekimlerden beri aynı kalmış saçlarına baktım.
"Bence sinirliyken herkes kırıcı olur. Neyse, konuşma şeklimin eskiden de şimdi de sana özel olmadığını belirtmek istiyorum."
Başını öne eğip sessizce devam etti. "Ayrıca, geçmişte yaptıklarım için özür dilerim..."
Bu Hyunjin'in benden ilk özür dileyişiydi. O gerçekten değişmişti. Elimi kaldırıp saçına yaklaşmamla konuşmayı ve kımıldanmayı kesti.
"Dokunabilir miyim?"
Bir şey demeyince parlak yerlere elimi değdirdim. Saç spreyinden dolayı sertleşmişti. Biraz arkaya doğru sevmeye devam ettim. "Bu model sana çok yakışmış."
"Şimdi de sen mi manipüle etmeye çalışıyorsun?" deyip güldü.
"Hayır Hyunjin, seninle flörtleşiyorum."
🌼🌼🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Narsist Prens | Hyunlix
FanfictionNarsistik Kişilik Bozukluğuna sahip Hyunjin ile Anksiyete ve Panik Atak sahibi Yongbok'un imkansız arkadaşlığı zamanla daha derin duygulara dönüşecektir. İki asosyal çocuğun saf aşkı özgür olabilecek midir, yoksa psikolojik sıkıntıları buna engel mi...