36. Sahil (Final)

1.6K 190 269
                                    

-Yongbok'un ağzından-

Hyunjin'le bizim oralara yaptığımız 2 günlük kaçamak ile birlikte her şey çözülmüş gibi geliyordu.

Doktorumun kontrolünden sonra halı sahada yaptığı konuşma kendime gelmemi sağlamıştı. Narsist Prensim benimle böyle konuştuğunda kendimi gerçekten değerli hissediyordum.

İkimizin de ergenliği hassas geçmişti bu yüzden ailemiz üstümüze gelmiyordu. Durumumuzun farkındalardı ama bize karışmıyorlardı. Gerçi karışsalar da birbirimizden ayrılmazdık, o hata sadece bir kere yaşanırdı...

Hyunjin akşam beni çıplak çizmek istediğini söyledi. Soyunduktan sonra beni yatırınca farklı şeyler düşünmeye başlamıştım ama ona belli etmiyordum.

Çizimi bittiğinde yanıma yaklaşıp artık daha fazla dayanamadığından bahsetti. Şöyle cümleler kurması beni tahrik ediyordu. Hazır olduğumu söylediğim gibi dudaklarımız birbirine kavuştu. O andan sonra da durmadık...

İlk gecemiz böyle plansız olduğu için sabah alt kısmım ağrıyordu. Beni geri giydirirken bir şey hissetmiyordum ama şimdi... Yürümekte bile zorlanıyordum.

Onun yatağında yan yana tıkışarak uyumuştuk. Annesi evden gittikten sonra kahvaltı yapacaktık yoksa kesin fark ederdi.

🌼🌼🌼

Akşama doğru bizimkilerle vedalaşıp yola çıktık. Yarın okul vardı ama gidip gitmeyeceğim belli değildi.

Evimize vardığımızda Hyunjin uyumadan önce krem sürmemde yardımcı oldu. "İyi geceler bebeğim."

"İyi geceler..." derken hâlâ daha hırkasını çekiştiriyordum. Yalnız kalmak istemiyordum.

Güldü ve odasına gitti. Yatağının süngeriyle içeri girince şaşkına döndüm. "Hm?"

Tam yatağımın dibine serdi. Yastıkları da üstüne attıktan sonra "Bugünlük böyle yanında destek olacağım. Yarına kadar rahatça uyu, iyileşince yatakları birleştiririz." dedi.

Heyecanlanıp doğrulmaya çalıştım.
"Sahi mi?"

Gözlerime bakakaldı. Hyunjin arada böyle dalıp gidiyordu, o sırada ne düşündüğünü kestiremiyordum. "Hıhım..."

Yatağımdan kalkıp benim süngerimi de yanına attım. Tam birleştirdikten sonra yorgan ve yastıklarımla uzandım. "Gel. Bundan sonra burası yatak odamız, yan taraf sanat odamız olsun."

Gülümseyip kollarımın arasına sokuldu, yüzünü göğsüme gömdü. İkimiz de mayışmaya başladık. Kokularımız birbirine karışınca uykuya daldık.

🌼🌼🌼

Zaman su gibi akıp geçmeye başlamıştı. Günler günleri, ayları ayları kovalamıştı ve biz 2. dönemin vize haftasını bitirmiştik.

Tatil günü Minho'nun olağanüstü ritimleriyle zilimiz yine dans ediyordu. İkimiz de yüzümüzü buruşturarak uyandık. "Bu ne ya..."

Hyunjin bir hışımla ayağa kalktı. Kapımızı örtüp dış kapıyı açtı. "Neler oluyor?"

"HADİ HAZIRLANIN ÖĞLEN YOLA ÇIKIYORUZ."

Sesi o kadar yüksekti ki ben bile buradan rahatça duyuyordum. Hyunjin bıkmış bir sesle "Nereye?" dedi.

"Bangchan eniştesinden bir günlüğüne minibüs ödünç almış. Akşam sahile gidiyoruz. Hepimiz sığarız. Hemen hazırlanın!"

Hyunjin onunla vedalaşıp kapıyı kapattıktan sonra yanıma geldi, beni görünce yüz ifadesi yumuşadı. "Meleğim..."

Sevgilimin 'haftada 3 kez' planı pek uzun süre işe yaramamıştı. Eskisine göre tempomuz artmıştı, bu yüzden özellikle hafta sonları kendime gelemiyordum.

Şu anda da alt kısmım fena durumdaydı. Rahatsız etmeyecek şekilde üstüme çullandı. Boynuma öpücükler bıraktı. "Günaydın..."

"Günaydın Jinnie~"

Onunla ilişkimiz güçlendikçe bu tarz şekillerde seslenir olmuştum. Her seferinde tatlılık krizine giriyordu.

-Kalkmalıyız, öğlen bizimkilerle sahile gideceğiz.

-Bizimkiler?

-Tam takım 8'li.

-Tamam... Ama önce evde biraz yürüyüp rahatlamam lazım. Bu şekilde size katılamam.

Hyunjin bununla saçlarımı öpüp kalkmama yardımcı oldu. Biraz birlikte koridorda turladık.

Duşa girip hazırlandık. Kombinimiz farkında olmadan uyumlu olmuştu. Bana kendi şapkalarından birini taktı.

Her şeyimiz hazır olunca minibüse bindik. Yaz havalarının gelişiyle herkes güneş gözlüklerini ve parmak arası terliklerini almıştı.

Şoför Chan'ın yanında Dj'lik yapan Seungmin'e en yakın oturmak isteyen ikili Changbin ve Jeongin olmuştu. Üçü şarkı seçimlerinde tartışmaya girince taş kağıt makasla ilerlemeye karar verdiler.

Bir arka ikili koltukta ben ve Hyunjin oturuyorduk. Minho en arkayı kapmakta kararlıydı, Jisung'u yanına alıp oraya geçti. İkisinden de bir süredir ses çıkmıyordu, o tarafa hiç dönmemeye karar verdik...

Biz de kendi halimizde takılıyorduk. Hyunjin toplum içinde sessizleşiyordu, baş başa kaldığımızda daha hareketliydi.

Ben kendi kendime bile eğlenebilirdim, sevgilimin elini tutup şarkıyla birlikte başımı sağa sola sallıyordum. O da tipime dayanamayıp her yerimi ısırıyordu.

"YA! YANDAKİ BARBEKÜ RESTORANINI GÖRDÜNÜZ MÜ?! %20 İNDİRİM VARMIŞ! CHAN HEMEN KENARA ÇEK."

Changbin'in sesiyle hepimiz sağa döndük. Devasa restoranla hipnoz olduk. "Woah..."

Paket yaptırıp sahile indik. Jeongin arkadan içecekleri getirdikten sonra örtünün üstüne kurulduk.

Bu birlikte yaptığımız ilk piknikti. Okyanus dalgalarının sesi huzur veriyordu. Güneş kendini belli edince Minho'yla Jisung koşarak denize atladı. Arkalarından biz de gidip su savaşına katıldık. Kahkahalarla birlikte serinledik.

Hyunjin arkada kalmıştı, derine ilerleyip üstüne atladım. Tamamen ıslandıktan sonra başımızı suyun içinden çıkarttık. Birbirimize sarılırken nefes nefese kalmıştık.

Sahildeki martılar yemeğimize konduğu gibi bizimkiler panikle oraya koştu. "DURUN YEMEYİN. ONLAR BİZİM!"

Sudaki gürültüde Hyunjin'le ben hâlâ birbirimize bakıyorduk. Şu an etrafta ne olup bittiği umrumuzda değildi.

Islak saçlarını arkaya taradım. Diğerlerinin kıyıya gitmesini fırsat bilip beni yavaşça kendine çekti, vücutlarımızı birleştirdi. "Hâlâ acıyor mu?"

Başımı sağa sola sallayınca "İyi olmana sevindim..." deyip alnını bana yasladı. İkimiz de gözlerimizi kapattık.

İlk arkadaşım, ilk aşkım, ilk öpücüğüm, ilk gecem... Her şeyim Narsist Prensime aitti.

Liseden beri hayalini kurduğum şeyi artık yaşıyordum. Büyülendiğin kişinin de senden büyülenmesi kelimenin tam anlamıyla mükemmel bir duyguydu.

"Seni seviyorum Hyunjin..."

Yine gözlerime dalıp gitti. Birkaç saniye sonra dudağıma uzun bir öpücük bırakıp sımsıkı sarıldı.

"Ben de seni seviyorum Yongbok..."


-son-

Narsist Prens | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin