Chanyeol oldukça yakın olan hoparlörden gelen ses yüzünden oldukça rahatsızdı. Bu bar taburesinde oturmasının tek nedeni şuan tezgahı silen güzel yüzlü çocuktu.
Baekhyun. İsmi bile güzeldi.
Yeniden ofladığında döndü Baekhyun'a. "Baekhyun, benim locamı hazırlamalarını söyler misin?"
Baekhyun duraksadı. Ardından başını hızlıca olumluca salladı. "Pekala bay Park."
Hızla ilerlediğinde döndü San'a. "Sana yardım edecek biri var mı?" Diye sordu Chanyeol. San başta anlamadı. "Baekhyun var bay Park." Diye cevapladı.
"Locama servise alsam. Yardım edecek başka biri var mı?" "Ah şey, Baekhyun gelmeden önce yardım eden arkadaş buradaydı. O yardım eder çok istiyorsanız."
"Tamam. Onu al o zaman." Baekhyun yeniden tezgaha geldiğinde "yeni şişeyi al ve peşimden gel." Dedi onun duyabileceği bir ses tonunda.
Locaya yerleştiğinde azalan müzik sesi ile derin bir nefes verdi Chanyeol. "Siz tüm gece o müzikte nasıl sağır olmuyorsunuz ya?" Dedi ona hala şaşkınlıkla bakan bedene.
Güldü Baekhyun hafifçe. "Hala bende tam alışmış değilim. Ama işim sonuçta."
Baekhyun elindeki şişe ve kadehi masaya bıraktığında "istediğiniz bir meze var mı?" Diye sormuştu. "Garsondan isterim. Gel otur yanıma."
Duraksadı Baekhyun. İşi barmenlikti. Konsomatrislik değil.
"Size eşlik etmesi için birini istiyorsanız çağırabilirim." Dedi Baekhyun istemsizce gerilirken. "Servisinizi de bir garson yapar."
Chanyeol kollarını göğsünde bağladı. "Rahatsız mı oldun?" Diye sordu saniyeler sonra. "Neyden rahatsız oldun?"
"Barmenlik yapıyorum. Konsomatrislik değil." Güldü Chanyeol. "Senden böyle bir şey beklemiyorum. Sadece Kai bugün yok ve sohbet edecek birini istedim yanımda."
Bakışları bar tezgahına kaydı. "San fazla yalaka. Sen daha gerçeksin. Gerçek insanları severim."
İstemsizce yutkundu Baekhyun. Şuan gerçeklikten oldukça uzaktaydı oysa.
"Ben sizinle ne konuşabilirim ki?" Diye sordu Baekhyun. Chanyeol kendisine bir bardak doldurdu hızla.
"Tanışalım." Diye mırıldandı gülümserken. "Hayatında biri var mı?" Baekhyun hafifçe gülümsedi. Sorduğu ilk soru karşısındaki adamın ilgisi olduğunu açıkça belli ediyordu.
"Zamanım olmuyor öyle şeyler için. Bir süredir yalnızım." Güldü Chanyeol. "Benim bile zamanım oluyor. Senin karşına zamana değecek biri çıkmamış olabilir."
"Yani o da ihtimal dahilinde." Dedi Baekhyun gülerken. Yanlarına gelen garsondan bir viski bardağı daha istedi Chanyeol.
"Birini mi bekliyorsunuz?" Diye sordu Baekhyun şaşkınlıkla. "Hayır." Dedi Chanyeol hızla. "Sende içersin diye düşündüm."
Güldü Baekhyun. "Siz benim işten atılmamı istiyorsunuz herhalde? Çalışırken içemem." Chanyeol'un bakışları çoğu kişiden uzakta olan locasının etrafında gezindi. "Kimse bize bakmıyor şuan. Sırrın benimle güvende olur."
Garson bardağı bırakıp uzaklaştığında hızla bir duble doldurdu Chanyeol onun için. "Gerginsin Baekhyun. Yanımda gergin insan istemem. Viski, insanı rahatlatır."
Derin bir nefes aldı Baekhyun. "Başım belaya girecek." Diye mırıldansa da masadaki bardağa uzandı. Chanyeol gülerken bardağını bardağına çarptı hızla.
"Afiyet olsun." Diye mırıldandı. İçmeye ve konuşmaya başladılar. Muhabbetleri her saniye daha da uzarken Baekhyun bu işe başladığından bu yana kendisini ilk kez bu kadar rahat hissediyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barmen/Chanbaek
Fiksi PenggemarBaekhyun Chanyeol'un hayatına bir barmen olarak girmişti. Sevgilisi olmuş, aylarını onunla geçirmişti. Peki ya bunlar gerçekler miydi? Baekhyun'un söylediği her cümle doğru muydu? Gerçekler açığa çıktığında artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.