thirteen

195 29 11
                                    

Baekhyun bakışlarını geniş bahçede gezdirirken üst katta olan şeylerden uzakta olmak tüm rahatını bozuyordu.

Chanyeol'un evine yarım saat önce yaklaşık altı kişilik bir grup misafir gelmişti. Baekhyun onların görünüşlerinden bile anlamıştı zengin olduklarını ve düzgün adamlar olmadıklarını.

Derin bir nefes aldı yeniden. Dinleyemiyordu. Chanyeol anlarsa daha başlamadan biterdi her şey.

Elini boynuna attı. En fazla bir kaç saat sürer demişti Chanyeol. Yardımcı yemek hazırlar, sen bir şeyler izle takıl evi bile dolaşabilirsin demişti.

Ama ev derken aşağı kattan bahsettiğini Baekhyun bile anlamıştı. Çünkü hemen sonrasında, "ben üst katta olacağım. Bir kaç arkadaşım ile iş konuşacağız." Diye belirtmişti.

Rahatsız edilmek istemiyordu. Belliydi.

Koltuğa oturdu ve başını rahat koltuğa yasladı Baekhyun. Amiri her an onu sıkıştırmaya başlayabilirdi çünkü şuan hedeften uzaklaşmış görünüyordu.

Çalan telefonuyla bakışları telefonuna kaydı. Sehun arıyordu. Cevapladı hızla. "Efendim?"

"Naber hyung?" "İyi sayılır. Sen?" "İyiyim bende. Sana uğrayacaktım öncesinde arayayım dedim."

Derin bir nefes aldı Baekhyun. "Evde değilim ben." "Neredesin?" "Chanyeol'da."

Güldü Sehun. "Hyung sende bayağı çalışkan çıktın ya." Gözlerini devirdi Baekhyun. "Sehun getirme beni oraya."

"Tamam tamam. Suho hyung sordu bu sabah seni. Yarın yanına uğra." "Tamam hallederim." Duyduğu adım sesleriyle doğruldu Baekhyun. "Neyse konuşuruz sonra. Geliyor galiba."

"Tamam, görüşürüz." Telefonu kapattığı sırada girdi salona Chanyeol. "Misafirlerim gitti güzelim. Nasıl hissediyorsun kendini?"

Gülümsedi Baekhyun. "İyiyim, sarsıldım sadece biraz. Biliyorsun." "Tamam, anladım iyisin." Güldü Chanyeol. "Dışarıda bir şeyler yiyelim mi? Sevdiğim bir restoran var evime yakın olan. Oraya gidelim birlikte."

"Hımm, neden olmasın?" Bakışları üzerine kaydı. "Yanımda kıyafet getirmedim ama."

Elinden tuttu ve kendisine çekti Chanyeol Baekhyun'u. "Benim kıyafetlerim çok mu bol olur ki sana?" Gözlerine dikkatle bakıyordu. "Denemeden bilemeyiz." Diye mırıldandı Baekhyun.

"Bence de." Bir anda Baekhyun'u kucaklandığında Baekhyun dudaklarından dökülen şaşkınlık nidasına engel olamadı. "Chanyeol ne yapıyorsun?"

"Seni odama taşıyorum, kaza geçirdin sen. Merdiven çıkman sakıncalı." Güldü Baekhyun. "Tanrım delisin sen. Belin ağrıyacak çıkarım ben."

Başını olumsuzca salladı Chanyeol. "Bunu kaslarıma hakaret sayarım güzelim." Üst kattaki giyinme odasına girdi Chanyeol. Yavaşça bıraktı Baekhyun'u yere.

Chanyeol ona v yaka bir kazak verdiğinde gerçekten bol olmuştu. Ama kötü de durduğu söylenemezdi.

 Ama kötü de durduğu söylenemezdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Barmen/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin