twelve

212 27 27
                                    

Baekhyun açılan kapıyla bakışlarını kapıya çevirdi. Göz göze geldiği bedenle istemsizce derin bir nefes almıştı.

Ne zamandır kendisini Chanyeol'un yanında bu denli rahat ve güvende hissediyordu tanrı aşkına?

Kafası bunu düşünmeyecek kadar dolu olduğu için sonra düşünülecekler klasörüne attı bunu hızla.

"Güzelim." Diye mırıldandı Chanyeol yanına yaklaşırken. Saçlarını yavaşça anlından uzaklaştırdı ve kaşındaki banta baktı. "Açıldı mı?" Diye sordu hızla.

"Önemli değil." Dedi Baekhyun gülümsemeye çalışırken. "Küçük bir kaç sıyrık. İyiyim ben."

Derin bir nefes aldı Chanyeol. "Tamam, seni gördüm artık gidip diğer tarafla konuşabilirim. Sen dinlen tamam mı? Ben halledeceğim."

Uzandı ve elini tuttu Baekhyun hızla. "Chanyeol bunu yapmak zorunda değilsin. Ben, motoru sen hediye ettin diye söylemek istedim. Kazayı yapan benim sonuçta, sonuçlarıyla yüzleşmem gerek."

"Kazanın bir sonucu yok. İyisin, karşı tarafta iyi tamam mı? Sürekli düşünen o aklını durdur güzelim. Kaza herkesin başına gelebilir. Ben buraya senin yanında olmaya ve yardım etmeye geldim."

Yaklaştı, dudaklarını dudaklarına bastırdı ve küçük bir öpüş verdi Baekhyun'a. Ayrıldıklarında gülümsedi. "Gerçekten iyi isen prosedürleri hallettikten sonra seni hastaneden çıkartırız tamam mı? Bekle beni burada."

Chanyeol hızlı adımlarla odadan çıktığında Baekhyun yavaşça kapattı gözlerini. Chanyeol gerçekten garip bir adamdı.

O sizinle ilgilendiği zaman, korkusuz birine dönüşüyordunuz resmen. Baekhyun'un hissettiği bu özel ilgi gerçekten hoşuna gitmişti.

Ona olan bu ilgi bir anda kesilse, ne hisseder tahmin bile edemiyordu.

Dakikalar sonra kapı açıldığında yeniden gördü Baekhyun Chanyeol'u. Hafifçe gülümsüyordu.

"Serumun da bittiğine göre gibebiliriz." Doğruldu Baekhyun. "İfade vermem gerekmiyor mu?"

"Hayır karşıdaki adam şikayetçi olmadı. İfadene gerek yok. Gidebiliriz bebeğim." Hafifçe gülümsedi Baekhyun. Sonunda rahat bir nefes alabilmişti.

Suçlu olduğunu düşündüğü için vicdan yapmıştı ister istemez.

Chanyeol'un uzattığı eline tutundu ve yavaşça kalktı yataktan. "Güzelim bak kendini iyi hissetmiyorsan gerçekten sandalye getirebilirim."

Başını olumsuzca salladı Baekhyun. "İyiyim dedim ya. Yok bir şeyim."

Chanyeol elini bırakmazken ağır adımlarla ayrıldılar hastane odasından. Chanyeol gecenin böyle devam edeceğini düşünmemişti hiç. Yine de Baekhyun'un iyi olması için rahatlatıyordu.

Araca bindiklerinde Chanyeol gergin bir ortam oluşmaması adında kısık sesli bir radyo kanalı açtı. Sırtını koltuğa yaslarken döndü Baekhyun'a.

Güzel gözleri uykulu bakıyordu.

"Yoruldun." Diye mırıldandı kısık sesiyle. "Kapat gözlerini, bana götürüyorum zaten seni." Yutkundu Baekhyun. "Yarın iş var." Diye mırıldandı.

Chanyeol onun bardan söz ettiğini sanıyor olsa da o aslında yarın sunması gereken belgeden bahsediyordu.

"Yarın hiç bir yere gidemezsin. Bir güncük idare ediversinler sensiz. Kai ile ben konuşurum."

"Chanyeol gerçekten iyiyim ben." "Evet ama sarsıldın. Bana kalsa bu gece seni uyutmam bile ama doktor bir sorun olmayacağını söyledi. Yarın benim evimde dinleneceksin bir güzel. Bende yanında olacağım hatta."

Barmen/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin