twenty

97 19 10
                                    

Baekhyun bakışlarını fotoğraflarda gezdirdi dikkatle. Yapılan araştırmadaki fotoğrafları dikkatle inceliyordu.

Bu gece yapılacak olan davette hepsini göreceğine emindi. İncelemeliydi. Bir ipucu bulmak zorundaydı artık.

Sehun ikisine de doldurduğu kahvelerle geldi. "Hyung, adamların yüzünü ezberlemene gerek yok." İç çekti Baekhyun. Zorundaydı işte.

Bu görevden çekilmek istemiyordu. Kalabildiği kadar kalmalıydı.
"Kai'nin odasından bulduğum belgeleri yalnızca sana atacağım Sehun. Bu gizli bir operasyon tamamen. Suho sen ve ben. Harici kimsenin haberi yok."

"Tamam sakin ol sen yeter bize. Halledeceksin hyung. İçlerindesin sen. Yapabilirsin tamam mı? Yakalanmayacaksın."

Gözlerini kapattı Baekhyun. İçinde kötü bir his vardı. Doğrunun peşini kovalıyormuş gibi hissetmiyordu nedense.

"Yanlış bir şeyler var." Diye mırıldandı. "Nerede bilmiyorum ama doğru şeyin peşinde değiliz. Junmyeon beni dinlemiyor ama başka bir bit yeniği var Sehun."

"Düşünme böyle şeyler. Biz bize denilenin peşinden gidiyoruz. Ülkeyi biz kurtarmayacağız hyung. Denileni yap yeter."

Bakışları asılı olan takıma kaydı. Dün gelmişlerdi şehre. Alışverişin ardından Chanyeol onda kalması için ısrar etse de evini çok boşladığını söyleyerek eve geçmişti Baekhyun.

"Hadi gel, ilerideki parkta yürüyelim biraz. Hem bir şeyler de içeriz." Gözlerini devirdi Baekhyun. "Ben ne diyorum sen ne diyorsun Sehun?"

"Ya hadi, boğuldun burada. Hadi hyung." Israrların sonunda Baekhyun kendisini elinde marketten alınan soğuk bir içecekle parkta yürürken bulmuştu.

Öğle güneşinin üstlerine vurmayacağı bir yerden ilerliyorlardı. Aralarındaki küçük sohbet ileriden gelen Kyungsoo'yu görmesiyle kesildi.

Baekhyun istemsizce yutkunurken bir an bakışları Sehun'a kaymıştı. Sehun neden Kyungsoo'ya böyle bakıyordu?

Onu tanıyormuş gibi bakıyordu?

Kyungsoo ikisine de dikkatle baktıktan sonra Baekhyun ile yeniden göz göze geldi. Yüzünde sahte olduğu belli olan bir gülümseme oluştu.

"Ah merhaba Baekhyun. Sende mi yürüyüş yapıyordun?" Gülümsemeye çalıştı Baekhyun. "Ev işleri boğdu biraz. Arkadaşımla hava alalım dedik. Sehun, Kyungsoo." Hızla tanıştırdı ikisini. "Kyungsoo erkek arkadaşımın kuzeni."

Sehun ona dikkatle bakan gözler yüzünden ezildiğini hissediyordu. "Merhaba." Diye mırıldandı. "Tanıştığımıza memnun oldum."

Belli etmeyecekti onu tanıdığını. Belli ederse bir çok sırrı beraberinde gelirdi. Yüzleşmek istemiyordu.

Hiç biriyle yüzleşmek istemiyordu.

Kyungsoo da uydu onun oyununa. "Bende." Diye mırıldandı kısaca. "Yetişmem gereken bir yer var." Bakışları Baekhyun'a kaydı. "iyi günler size."

Yanlarından hızla ayrılmaya başladığında aklına düşen ihtimaller göz korkutucuydu. Sehun, bir polisti. Baekhyun pis işlerle uğraşan kuzeniyle bir ilişki yaşıyordu ve Kai'nin mekanında çalışıyordu.

Ve gidip Sehun ile arkadaşlık mı ediyordu?

Bu mantıksızdı. Bir yere bağlayamıyordu bunu.

Onu son arayanlara girdi ve hızla tıkladı Kai'nin isminin üzerine. Saniyeler içinde açılan telefon ile Kai'nin sesini duydu. "Dünyada bir ilk gerçekleşiyor ve Do Kyungsoo beni arıyor."

Barmen/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin