Barmen/Chanbaek

ten

Chanyeol hemen ilerisinde durmuş ve motorunu park eden Baekhyun'da gezdiriyordu dikkatli bakışlarını. Kai'nin tavırları bu gece pek de hoşuna gitmemişti.

Baekhyun'a olan bakış ve imaları da.

Derin bir nefes aldı. Daha dün sabah Baekhyun'dan biraz olsun uzak kalma kararı almıştı kendi kendisine. Hislerini ölçüp tartmayı düşünmüştü.

Yapamamıştı. İçinde büyüyen onu görme isteğine bir türlü dur diyememişti.

Kendisini Kai'nin mekanının önünde bulmuştu bir anda. Aracın kapısını açtı ve indi hızla.

Baekhyun da kaskını çıkartmış gülümseyerek bakıyordu motora. "Seçmene sevindim." Diye mırıldandı Chanyeol yanına yaklaştığında.

Baekhyun'un gülümseyen yüzü Chanyeol'a döndü. "Çok sevdim." Diye mırıldandı. "Nasıl sevmem? Hayallerimdeki motordan bile daha iyi. Üstelik sen bununla gerçekten uğraşmışsın. Modifiyeli bir motor bu Chanyeol."

Gülümsedi Chanyeol. "Hayallerini biraz geliştirmemiz lazım." Diye mırıldandı ona daha da yaklaşırken. Belini kavradı ve kendisine çekti. Sokağın ortasındalardı.

Chanyeol'un biraz olsun bile umurunda değildi bu.

"Bu geliştirme işine de hemen başlayalım ne dersin? Sana yeni hayaller verelim hım?" Gülümsedi Baekhyun. "nasıl hayallerden bahsediyoruz?" Dedi yüzünü yüzüne hafifçe yaklaştırırken.

Yutkundu Chanyeol. Baekhyun'un dudaklarının tadını bilmek, ona çok büyük bir zevk veriyordu nedensizce.

"Eğer biraz daha yaklaşırsan hayalleri falan boş verip sokağın ortasında seni öperim." İkisi de güldü Chanyeol'un bu söylediklerine. Baekhyun ise omuz silkti sonrasında hafifçe.

"Gizlenmiyorum. Bunu yapabilirsin." Titrek bir nefes aldı nedensizce. "hatta kesinlikle yapmalısın."

Ofladı Chanyeol. "Bu gece de yorucu geçecek gibi." Dedikten hemen sonra birleştirdi dudaklarını.

Baekhyun ellerini hızla Chanyeol'un ensesine atarken istemsizce kısık bir şekilde inlemişti.

Chanyeol bir çok kez öpüşmüştü. Öpüşmeyi severdi, fazlaca hoşuna giderdi. Özellikle dil oyunları onu hızla sertleştirirdi.

Dilini okşayan Baekhyun'un dili ise istemsizce onu kendisine çekmesine neden oldu.

Alt bedenleri hızla birbirine sürtünürken zorlukla koptu Chanyeol onun dudaklarından. "Yukarı çıkalım." Diye fısıldadı kısık ve boğuk çıkan sesiyle.

"Bir an önce yatak odanı görmek istiyorum." Baekhyun ıslak dudaklarıyla gülümsedi. Yavaşça uzandı ve tuttu Chanyeol'un elini.

"Gidelim o zaman." Diye mırıldandı. Baekhyun'un evine çıktılar hızlı adımlarla. Kapıyı açtığında uzandı ve ışığı açtı Baekhyun. "Ceketini alayım." Diye mırıldandı sonrasında.

Gülümsedi Chanyeol. Yavaşça uzattı ceketini. "Al bakalım." Baekhyun ceketi portmantoya asarken Chanyeol bir adım gerisinde duruyordu. "Kai, sana bir imada bulunmuyor artık değil mi? Geçen gün onunla bu konuda konuştum. Seni rahatsız etmesini istemiyorum."

Yutkundu Baekhyun. Söylemek istemiyordu olanları. Chanyeol'un aklına girebilecek tek bir şüphe kırıntısı onu korkutuyordu.

Planının dağılması demekti bu.

"Sorun yok." Diye mırıldandı ona dönerken. Hafifçe gülümseyerek destekledi bu tavrını. "Sakince çalışıyorum. Patronum artık yakın arkadaşıyla takılmama bir şey demiyor."