ben oturmuş çayımı içerken telaşlı bir şekilde düğün hazırlığı yapan ev halkını izliyordum.
abim evleniyordu herkes çok mutluydu bu istemesizce yüzümde buruk bir gülümseme yaratmıştı aynı anda içimde bir huzursuzluk vardı sanki bir şeyler ters gidecekmiş gibi.
ben düşüncelere dalmışken yanıma gelen küçük kardeşime baktım.
"Abicim dışarı çıkalım mı sana buraları gezdiririm" bana gelen teklifle gülümsedim.
"olur abicim hadi gidelim gezdir bakalım bana" dedim gülümseyerek. mardinde doğmama rağmen hiçbir yeri bilmiyordum çocukken koştururdun sokaklarda bir iki sokak dışında herşey yabancıydı benim için.
yanımdaki küçük kardeşim bana heryeri gösterirken gülümseyerek bakıyordum hem ona hemde gördüğüm yerlere cidden çok huzurlu ve güzeldi burası.
"abi dondurma alak mı" dediği şeyle karşıdaki dondurmacıya baktım ben de çok sıcakladığım için bu teklifi reddetmemiştim dondurmacıya doğru gittik.
"Merhaba bize iki tane dondurma lütfen" dedim gülümseyerek fazla çeşit yoktu o yüzden karışık istemiştik.
"Yenisiniz galiba buralarda" bana sorulan soruyla karşımdaki adama baktım.
"Ailem burda yaşıyor ben İstanbul'dan geldim" dedim gülümseyerek.
"öyle mi hoşgelmişsin ben evren" deyip bana elini uzatmıştı bu görüntü bana çok tatlı gelmişti çok samimi birine benziyordu ve çokta yakışıklıydı.
"ben de ömer çok memnun oldum" dedim gülümseyerek. O da bana gülümseyerek dondurmaları uzattı.
"ben de ömercim dondurmalar benden hoşgeldin karşılaması olsun" dedi göz kırparak ben tam itiraz edecekken bir elin para uzatıp konuşması bir olmuştu.
"Gerek yok al şu parayı" diyen adamla kalakalmıştım bu oydu çeşmede beni tutan adam yine çıkmıştı karşıma ben çatık kaşlarla ona bakarken o sinirle evren'e bakıyordu neye sinirlenmişti bu şimdi.
"Sen- sen naptığını sanıyorsun" dememle sinirle evren'e bakan bakışları bana değince o sinir yerine başka bir duygu geçmişti anlamdıramadığım bir duygu.
"Abi baran ağımdır o" diyen küçük bedene baktım karşımdaki ağa bozuntusuna tekrar baktığımda kardeşime bakıp gülmüştü. ben daha fazla sinir olurken onu kolundan tutup dondurmacıdan biraz uzağa gidip konuştum sinirle.
"Sen niye sürekli karşıma çıkıyorsun kimsin sen uzak dur artık benden" dedim sinirle o ise sadece suratıma bakıyordu ben tekrar ağzımı açıp konuşacakken parmağını dudaklarıma koydu ve olabildiğince dibime girdi.
"Sen sabrımı çok zorluyorsun küçük. Her önüne gelenle samimi olup konuşma ben sabırlı bir adam değilimdir" dedi nefesini dudaklarıma vererek gözlerimi kapatmıştım ne oluyordu bana..
"Küçük ne ya sensin küçük. Ayrıca sende sürekli karşıma çıkıp duruyorsun seninlede muhattap olmak istemiyorum"
"Şansına küs" diyip uzaklaştı bana bakıp gülümsedi.
"Ne demek bu" dedim omuz silkip gitti gıcık adam. yanımdaki kardeşime baktım sırıtmayla bakıyordu kaşlarımı çattım.
"Ne sırıtıyorsun öyle banada söyle bende sırıtayım" dedim yok bir şey diyip dondurmasını yemeye devam etti bende daha fazla takmadım. dondurmamızı yerken eve doğru ilerledik.
evin kapısından girer girmez annemin adımı seslenmesiyle ona doğru ilerledim.
"Efendim" dedim bana bakıp gülümsedi sonra bir odaya doğru ilerlemeye başladı bende onu takip ederek peşinden gidiyordum benim kaldığım odaya girdiğimizde askılıkta olan damatlığı bana uzattı kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Ne bu"
"Yarın giyeceğin damatlık işte oğlum"
"Ben niye giyiyorum damatlık abim evleniyor o giysin ben bu sıcakta giymem bunu yarın tişört pantolon giycem" dedim karşımdaki anneme bakarak yüzünde anlamadığım bir tedirginlik oluştu.
"oğlum düğünde herkes takım elbise giyecektir sende giy bunu emi bak çok güzel sana çok yakışır" ben tam ağzımı açacakken "itiraz istemiyorum lütfen" dedi daha fazla uzatmayarak başımı salladım damatlığı elime vererek çıktı odadan bende elimdeki damatlığı yatağa bıraktım.
herşey o kadar anlamsız geliyordu ki hiçbir şey anlamıyordum bu düğünden sonra İstanbul'a dönecektim ailemi çok özlemiştim ve deniz'i acaba napıyor şu an diye düşünüken çalan telefonumla ekrana baktım gördüğüm isimle yüzüm gülümsemişti.
"Alo deniz"
"güzelim nasılsın"
"İyiyim sevgilim sen nasılsın seni çok özledim"
"Ben sensiz hiç iyi değilim ama çok özledim ne zaman dönüyorsun eğer uzun kalacaksan daha fazla dayanamayarak yanına gelicem" demesiyle gülümsemiştim. Denizle okuldan tanışıyorduk bana çok iyi davranmıştı ve aşık olmuştuk beş yıldır süren bir ilişkimiz vardı.
"Abim evleniyor yarın onun düğününe katılıcam iki üç gün sonra dönerim gelme o yüzden" dedim
"tamam o zaman seni çok seviyorum bebeğim ben kapatıyorum işim var sonra görüşürüz öpüyorum"
"tamam görüşürüz" dedim gülümseyerek ve telefonu kapattım.
bugün yorulduğum için yatağa uzanarak gözlerimi dinlendirmiştim.
BARAN
—————————
Sonraki bölümde evleniyoruz eheheheh yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın akşam bölüm gelebilir.