10 bölüm

3.7K 159 55
                                    

uyanmaya başladığımda her yerim ağrıyordu sanki üzerimden tır geçmiş gibi.

gözlerimi boş odada gezdirip yataktan kalkmaya başladım.

banyoya girip işlerimi hallettikten sonra kahvaltı için aşağıya indim.

salona girdiğimde baş köşede oturan baran onun yanında annesi ve diğer iki gelin ve kardeşlerin gözleri üzerimdeydi.

"Günaydın" sesim odada yankılandı resmen herkes dilini yutmuş gibi sadece yemeklerini yiyorlardı.

baranın annesinin yanı boş olduğu için oraya adımladım sandalyeyi çektiğimde gelinlerin mırıldanmalarına şahit oldum.

"Baksana baran abiye sinirden patlayacak gibi dünden beri bir değişik korkmaya başladım."

"Ay sus onu konuştuğumuzu anlarsa bizi buraya gömer biliyorsun gözü döndü mu babasını tanımaz."

"Kesin sesinizi" baranın sert sesi salonda yankılandığında herkes yerinde titremişti.

tabağımla oynarken arada gözlerim ona kayıyordu gerçekten çok sinirli gözüküyordu. Nolmuştu acaba? off bana ne ya ne hali varsa görsün.

herkes yemeğini yedikten sonra kalkmıştı gelinler mutfağa girip akşam için yemek hazırlamaya başlamıştı. Kardeşler işe gitmiş anne ise kocası ile ilgileniyordu.

Bense avluda oturmuş kahve içiyordum yani bu konakta yapılacak çok şey yoktu dışarı çıkmama bile izin vermiyorlardı bu konağa o adama mahkum olmuştum.

"Ömer yukarı gel."

kahvemi yudumlarken bana seslenen sert sesle başımı kaldırıp merdivenlerin orda duran adama baktım.

"Kör musun kahve içiyorum gelmiyeceğim." dediğimde sinirli yüzü an be an dahada sertleşti.

"Sana yukarı gel dedim eğer hemen şimdi gelmezsen hiç iyi şeyler olmaz." Dişlerini sıkıp sertçe konuştuğunda korkutucu yüzü korkmama neden oldu bu adamın ne yapacağı belli olmazdı o yüzden daha fazla zorlamadan odaya yanına gitmiştim.

içeri girdiğimde arkası dönük elleri arkadan bağlanmış beni bekliyordu odaya girdiğimi seslerden anladığı için konuşmuştu.

"Kapıyı kapat." onu dinleyip kapıyı kapattım noluyordu hiçbir şey anlamıyordum.

"Noluyor ne bu sinirli tavırlar falan" dediğimde sert yüzünü bana döndürdü bir kaç saniye yüzüme baktıktan sonra kahkaha attı ama yüzünde ki sinir ve öfke yerini koruyordu.

Zar zor kahkahalarını durdurup konuşmuştu "Dün olanları hatırlıyor musun?" dediğinde kaşlarımı çattım nolmuştu ki dün.

"H-hayır noldu" dediğimde derin bir nefes alıp bana doğru adımlamaya başladı.

"Dün noldu? Ne mi oldu biliyor musun sürtük gibi az kalsın o dondurmacı şerefsizin altına yatıyordun. Neden beni dinlemedin sana dışarı çıkma dememe rağmen beni dinlemeyip o oruspu çocuğuyla eğlenceye gittin HA" sona doğru yüzüme bağırdığında irkirdim.

sinirle ve nefretle bana bakan gözlerine baktım bana böyle şeyler söylemeye hakkı yoktu kimdi ki o "Ben bir şey yapmadım bana böyle davranmaya hakkın yok sen kimsin ki?" Dediğimde yüzünde alaylı bir sırıtma oluştu. şu an ki yüz hali ve tavrı korkmama neden oluyordu.

"Kim miyim ben. kimim biliyor musun senin kocanım benim soyadımı taşıyorsun sürtük gibi başkalarının altına yatamazsın benim soyadımı taşıdğın müddet ki son nefesine kadar bu soyadı taşayadaksın hareketlerine dikkat edeceksin. anlıyor musun, anlamıyorsanda sike sike anlatırım." dediğinde bir şey söylemeden yüzüne bakmaya devam ettim.

"ha bu arada merak ettiğim için soruyorum o dondurmacıyı sevmiş miydin?" dediğinde anlamsız bir şekilde baktım yüzüne.

"Duyamıyorum evet mi" dediğinde sinirlerim bozulmuştu.

"Ne saçmalıyorsun ne sevmesi" dediğimde gözlerini bile kırpmadan bana bakıyordu. Aklıma gelen şeyle kalbim deli gibi atmıştı hayır bu kadar cani olamazdı yapamazdı değil mi.

"Ssen yapmadım de cevap ver YAPMADIM DE" diyip göğsünü ittirip konuştuğumda "sen canavarsın insan değilsin sen katilsin KATİL." dediğimde serçe kolumu tuttup kendine çekti. Çok sıktığı için canım yanıp gözlerim dolmuştu.

"tch tch üzüldün mu bilseydim size son bir görüşme ayarlardım aşıkları ayırmak suçsa büyük günaha girerim" dedi üzülür gibi şaka yaparak.

"Sen hastasın ruh hastası senden nefret ediyorum burda asla durmayacağım gidicem burdan"dediğimde kolumu daha çok sıktı. Morardığuna yemin edebilirim.

dişlerini sıkıp konuşmuştu. "Hiç bir yere gidemezsin bırakmam benden izin almadan bu odadan bile dışarı çıkmayacaksın artık insanlara zarar vermek istemiyorsan dizini kırıp oturacaksın burda. Aileni çok seviyorsun değil mi YAŞATMAM ANDIM OLSUN Kİ YAŞATMAM YAKAR GEÇERİM BU DÜNYAYI." Ailemden bahsettiğinde kolumun acısı kaybolmuştu eli hala sıkı durmasına rağmen kalbimin acısı derinleşti göğsüm sıkıştı.

boşta olan elini yüzüme çıkarıp düşen bir damla göz yaşımı sildi "sözümü her dinlemediğinde biri ölür ve bunun tek sorumlusu sen olursun. Bu sefer inan en yumuşak yüzümle yaklaştım diğer yüzümü hiç görmek istemesin."

yüzüme tükürür gibi konuştuğunda gözlerim daha çok dolmuştu.

"bı-bırak kolumu acıtıyorsun." Dediğimde sert bakan gözleri anlık ama sadece bir anlık değişmişti ve kolumu hızla bırakmıştı kolumu kendime çekip okşamıştım.

son kez bana bakıp çıkmıştı odadan.

dolan gözlerimi daha fazla tutamayıp serbest bırakmıştım.

Dayanamıyordum artık burdan gitmem gerek istanbula ailemin yanına gitmek istiyorum.

Ailemi istiyorum.

hıçkıra hıçkıra ağlamıştım....


hıçkıra hıçkıra ağlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ağam

———————
Yorum ve vote atmayı unutmayın lütfen.

TUTSAK bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin