yaklaşık bir saate yakın buradaydık. sessizlik sarmıştı her bir yanımızı ne o konuşuyor ne de ben.
rakını içip arada bana bakıyordu ve göz göze geliyorduk ama bu sadece üç beş saniye sürüyordu çünkü hemen bakışlarını çekiyordu.
"Emre bana ihanet etti." rakıyı tam ağzıma götürüp içecekken konuşmasıyla duraksadım.
"Tam tamına beş yıl oldu. Onu çok seviyordum kendimden çok onun için dünyayı bile yakmaya hazırdım. Ama o düşmanımın arama soktuğu bir hainmiş." dediğinde ne diyeceğimi bilemeyerek sadece masaya eğik yüzüne bakıyordum.
"Gözüm aşkımdan o kadar dönmüştü ki kardeşi—" konuşmasına devam ederken son cümleyi tamamlayamamıştı nefesi kesilir gibi olmuştu. Eğik başından yüzünü çözemiyordum ama gözlerinin dolduğuna emindim konuşmasından.
"Emre'nin ihanetini öğrendikten sonra çok değiştim. bedenime sanki bir ruh daha girdi. ben ben olmaktan çıktım. Sana yaptıklarım." Dediğinde başını kaldırıp gözlerimin içine baktı gözlerinde ki beyazlık kırp kırmızı olmuştu.
"Benim takıntılı sapık manyak katil biri olarak görüyorsun biliyorum. Belkide haklısın çünkü bazen ben bile kendimi iğrenç hissediyorum." dediğinde sadece onu dinliyordum.
"Hatta biz ilk evlendiğimizde bana olan tavrından dolayı seni kendime aşık edip bağlayacağım düşüncelerine kapılmıştım. şu an ben bile kendimden iğreniyorum bu dünyaya niye geldim niye doğdum diye sorguladım yıllarca." Dediğinde yüzümü buruşturdum. dudaklarının kenarı kıvrıldı başınu aşağı yukarı salladı. ama bu alaylı bir ifade değildi acı çeken bir ifadeydi.
"Benim hakkımda ne düşünüyorsun bilmiyorum ama o ben değilim." Dediğinde yüzümde bu sefer alaylı bir sırıtma oluştu.
"Senin hakkında ne düşünüyorum biliyor musun." Dediğimde ne der gibi başını salladı yavaşça. "Kendini beğenmiş egoist umursamaz tüm dünyanın onun etrafında döndüğünü sanan takıntılı öfke kontrolü olmayan dengesiz manyak deli ana kuzusu herifin tekisin." dedim tek nefeste. gözünü bile kırpmadan beni izliyordu.
"Ana kuzusu." dedi bir kaç kere üst üste tekrar ederek. bir anda kahkaha atmasıyla kaşlarımı çattım.
"Benim gerçekten ana kuzusu olduğumu mu düşünüyorsun." dediğinde şokla ona baktım bu adam kendinden habersizdi galiba.
"hayır düşünmüyorum." Dediğimde bana bakıyordu. "Öylesin." Dediğimde gözlerinin içine bakıyordum.
"Değilim sana öyle gelmiş." Dedi inkar ederek. Gözlerimi devirdim.
"annem beni sevmez-di ben ağa olduktan sonra tek bir adım atsam dibimde biter." dediğinde başımı masadan kaldırıp ona baktım.
"Havva hanımdan bahsediyoruz dimi şu an yanlış bilmiyorum o ve seni sevmez hahaha kendini kandırabilirsin ama beni asla." Dedim kahkaha atarak. Başım yavaşçan dönmeye başlıyordu.
"Benim annem öldü." dediğinde yüzümde ki kahkaha yavaşça solup ifadesiz bir hal almıştı.
"Anlamadım." Dediğimde dudaklarını dişliyordu bakışlarım istemsizce oraya kaydı. Konuşmasıyla tekrar gözlerinin içine baktım.
"Ben yedi yaşındayken bir trafik kazasında annemi kaybettim. Yani anlayacağın havva hanım babamın ikinci karısı." Dediğinde gözlerim şokla büyümüştü. böyle bir şeyi asla beklemiyordum.
"Be-ben bilmiyordum başın sağolsun." Dedim kısık bir sesle. dolu dolu gözleriyle bana bakıp gülümsedi ve başını salladı.
gözlerim saate kaydığında baya geç olduğunu gördüm. Baran benim saate baktığımı anlayınca kalkalım diyip ayağa kalkmıştı. Başımı sallayıp bende ayağa kalktım.