Safkan evliliğiyle başlayan nefretle devam edip, arada sizi farklı şeylerin bekleyeceği ve sonu yarı kötü biten bir hikaye...
Kitabın hakları Regulus'un kıvırcık saçlarına saklıdır.
Başarılar;
Rosier🥇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O gün gelmişti. Bugün eve dönüyorduk akşam yeni yıla girecektik. Sonraki 2 gün de tatildi sonra asıl evime yeniden dönecektik. Şuan kendime küçükte olsa bir çanta hazırlıyordum. Orada eşyalarım olsa da ne olacağı belli olmazdı. Emily ise bizimle gelmiyordu. Ailesi onu çağırmamıştı. Emily'nin yerinde olmayı o kadar çok isterdim ki.
Küçük valizimle Slyterin ortak salonuna indim. Çoğu kişi oradaydı. Evan ile Küstah Black hala gelmemişti. Narcissa, Rabastan, Bellatrix, Lucius ve Rodolplus da oradaydı. Bellatrix, Lucius ve Rodolpulus halihazırda bir ölüm yiyenlerdi. Onların bu sene son seneleriydi. Ondan dolayı sene başında ölüm yiyen olmuşlardı. Onlar bile 7. Yıllarında ölüm yiyen olduysa ne kadar isterse istersin -ki istemiyordu- Voldemort onu ölüm yiyen yapmazdı. kendimi bu şekilde tatmin etmeye çalışıyordum.
Regulus ve Evan'ın gelmesiyle trene doğru yol aldık. Kendimi yanlarında rahatsız hissediyordum. Ne olsa üçü ölüm yiyen diğerleri de ölüm yiyen adaylarıydı. Trene binip sessizce onları dinlemeye başladım. Konuştuğum anda kendimi ele verebilirdim. Bende en azından kitap okumaya karar verdim. Ama konuşmalarından hiçbir şey anlaşılmıyordu. Bende hem kitap okuyacak hemde onlardan kurtulacak bir yer bulmak için ayağa kalktım.
"İzninizle ben kitap okumak için başka bir kompartımana gideceğim." Dedim ve sahte olmayan bir gülümseme göndermeye çalıştım.
"Bende geleyim ne olur ne olmaz hem belki bugün hakkında konuşuruz." Diye atladı Küstah Black.
Bende kafa sallayıp kompartıman aramaya başladım. Maksadım yol boyunca onu yok saymaktı. Kompartıman ararken birkaç Hufflepuff ve küçük öğrencilerin biz oradan geçerken biraz tırstığını fark ettim. Konuşan öğrenciler bir anda konuşmasını kesip gözlerini yere eğiyordu. Aklıma yanımda Regulus denilen bir varlık olduğu geldi. Muhtemelen bu öğrencilerin çoğunu sıkıştırıp, kendi tabirlerine göre eğlenmişlerdi.
Boş kompartıman bulunca oturduk ve direk kitabımı açıp okumaya başladım. Kimseyle özellikle küstah Black ile muhattap olmak istemiyordum. Merlin'e şükür oda bir ders kitabı çıkarıp okumaya başladı. Muhtemelen oda o ortamda kitap okuyamamıştı. Ben söyleyince oradan kalkman için bahanesi olmuştu.
•••
Malfoy Malikanesi tek kelime ile büyüktü. Aydınlık denemeyecek kadar sessiz, ruhsuz ve loş bir ortamdı. İçeriye topluca girdik. Kimse çıtını bile çıkartmıyordu. Malikane'nin içine girince Lucius'u takip ettik. Doğruca toplantı odasına gelmiştik. Evan ile birbirimize tedirgin bakışlar atıyorduk. Annemlerin yanındaki boş yere oturduk. Kimsenin çıtı çıkmıyordu. Annem normalden daha tedirgin duruyordu.
Kapının sertçe açılmasıyla herkes ayağa kalkıp kafasını yere doğrulttu. Bende aynısını yaptım. Lord önce masadakileri süzmeye başladı. Bizim aileye gelince biraz duraksadı. Kafam eğik olduğundan kime baktığını algılayamıyordum. "Oturun" dedi. Bende herkesle beraber sakince oturdum.
