Safkan evliliğiyle başlayan nefretle devam edip, arada sizi farklı şeylerin bekleyeceği ve sonu yarı kötü biten bir hikaye...
Kitabın hakları Regulus'un kıvırcık saçlarına saklıdır.
Başarılar;
Rosier🥇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah kalktığımda Emily hala uyuyordu. Aslında sabah demek ne kadar doğru bilmiyorum. Daha güneş bile doğmamıştı çünkü. Bende yıldızların kaybolup, güneşin doğuşunu izlemek için Astronomi kulesine çıktım. Buraya gelmeyi özlemiştim. Ama içeride başka birisi daha vardı, Küstah Black. Hiç ses çıkartmadan o kişinin biraz arkasına ve en köşeye geçtim. Onunla muhattap olmak istemiyordum.
"Ne o yoksa hayranım olmaya mı karar verdin Rigel?" Bu çocuk kendini ne zannediyordu?! Tamam belki Slyterin prensi gibi olabilirdi, ama bu herkesin onun hayranı olduğunu göstermezdi.
"Aslında Black hayranın olmaktansa, Evan ile bin yaşamayı tercih ederdim. Yüzünde bir sırıtma belirdi.
"Sen bilirsin Rosier o zaman bana katlanmak zorunda kalacaksın. Ne de olsa ben senin gelecekteki kocan olacağım. Aileler arasında benim sözün seninkinden değerli."
Küstah Black Hogwarts'a bile huzur bırakmıyordu. Ona bir saniye daha katlanmak için Astronomi Kulesi'nden çıkıp odama döndüm. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Ama güneşin doğuşu buna engel olmuştu.
Bende cüppemi giyip okul kütüphanesi doğru yol aldım. En azından kahvaltıya kadar kitap okuyabilirdim. Madam Pince bana büyük bir gülümseme gönderdi. Birkaç yıldır benim erkenden gelmeme alışmıştı artık.
Kahvaltıya kadar bu yılki Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ders kitabını incelemiştim. Henüz asa ile pratik yapmamış olsamda bilgileri hafızama yerleştirmiştim. Kütüphaneden çıkıp doğruca Büyük Salona gittim Emily hala yoktu. Bende Evan'ın yanına gittim. Gitmez olaydım.
Küstah Black o gıcık sırıtmasıyla çaprazımda oturuyordu. Bende ona yapmacık olduğu, bin metre öteden belli olan gülümsememi gönderdim ve yemeğe başladık. Yılın ilk dersi Ravenclawlarla iksir derisiydi. Profesör Slaghorn giriyordu ve çok tatlı bir adamdı. Üstelik bina başkanımızdı.
Yemek faslı bittikten sonra Emily ile beraber zindanlardaki iksir sınıfına doğru yol aldık. Sınıfa geldiğimizde Emily ile beraber eşlendik. Çünkü ikimizinden birbirimizden başka yakın arkadaşı yoktu.
Slaghorn sınıfa geldiğinde o tatlı gülümsemesi yüzünde duruyordu. Keşke yaptığı şeyde tatlı olsaydı. Emily'i Evan ile beni ise Küstah Black ile eşlemişti. Çok bilmiş tavrını yine konuşturmaya başlamıştı. "O öyle yapılmaz Rosier. Önce saat yönünün tersine çevirmelisim.
"Hiçte bile Black benim tarifime göre saat yönünde çevirmemiz gerekiyor. Sen karışma." Her şeyi kendinin bildiğini sanıyordu.
"Burda senin tarifini değil, kitaptaki tarifi yapıyoruz seni zeki. Üstelik eğer iksirde sorun çıkarsa, ben karışmam. Beni bulaştırma." Hı göreceğiz bakalım sorun mu çıkacak yoksa puan mı.
İksiri kaynaması için bıraktığımda, Regulus iksiri incelemeye başlamıştı. "İyide bunun renginin mavi olması gerekiyor. Üstelik kıvamı çok cıvık ve bu gidişle taşacak."
Regulus'un dediği şeyle iksire doğru yöneldim iksirin yanına gelmemle beraber ikimizde önce birbirimize sonra iksire dik dik bakıyorduk ki iksir bir anda üstümüze patladı. İkimizinde azından aynı anda aaaaaah diye bir ses çıktı.
Canım çok acıyordu. Son anda kaçmaya çalışmış olsam bile kolum ve omzum yanmıştı. Regulus ise patlamayla arkasını dönmüştü. Muhtemelen sırtı yanmıştı. Suratında acının bıraktığı bir ifade vardı.
Çıkan patlama sesiyle herkes etrafımızda toplanmış, Regulus'un hayran kız grubu değişik sesler çıkarıyordu. Emily ve Evan'sa yanımıza gelip neremizin acıdığını soruyorlardı. Bu acıyla ikimizinde cevap verecek takati yoktu. Slaghorn telaşlı bir şekilde yanımıza doğru koşuyordu.
"Çocuklar iyi misiniz?, Bişeyiniz var mı?" Bizi görmesiyle bir anda telaşlı suratı daha da kötüleşmişti.
"Çocuklar doğruca hastane kanadına gitmelisiniz. Hatta bende sizinle geleceğim. DERS BURADA BİTMİŞTİR."
Slaghorn ile beraber hastane kanadına gidiyorduk. Evan ve Emily'de peşimizden geliyorlardı. Regulus hem acıyan sırtının etkisiyle, hemde bana olan siniriyle, beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.
Canlaaaar isteğiniz üzere yeni bölüm geldiii. Nasıl buldunuz bölümü?
