Buluşma
Black ailesinin evinde kalışımızın altıncı günüydü. Yarın bu çileden kurulup evime geri dönecektim. Tabi ne kadar evim denebilirse. Bugün Diagon Yolu'na gitme konusunda karar almıştık. Evan, ben, Regulus, Avery ve Emily olacaktı. Emily ona gönderdiğim mektuba cevap yazmamıştı. -muhtemelen son olaydan dolayı- bende onun annesine sormuştum ve oda büyük bir zevkle kabul etmişti. Barty'nin gelmeme sebebi yüksek olasılıkla babasıydı. Slyterin binasında olmasına bile bin laf etmişti, bunun getirisi olarakta o bina da ki arkadaşlarıyla darkadaşlarıyla dışarı çıkmasına da izin vermiyordu. Avery ile fazla samimiyetim yoktu ama plana sonradan dahil olduğumdan dolayı itiraz etmek gibi de bir lüksüm yoktu. Normalde Evan ve arkadaş grubuyla asla bir yere gitmezdim ama düşününce evde kalmaktan daha mantıklı geliyordu. Kahvaltıdan sonra hazırlanıp Diagon Yolu'na gitmek için Mrs Black'e tutunup, cisimlendik. Çünkü bize bankaya uğraması gerektiğini söylemişti. Üçümüz Florean Fortescue'nun Dondurma Salonu'na girdik. Avery ve Emily çoktan gelmişlerdi ve doğrusunu söylemek gerekirse iki yabacı gibi oturuyorlardı. İkisi de sanki birbirini görmek istemiyorlar gibiydi. Bu çok tuhaf bir durumdu çünkü Emily tanımadığı kişilere karşı hiç bu kadar soğuk olmazdı. -hatta bazen onun da içinde o karanlığın varlığını unuttuğum zamanlar, onu bir Hufflepuff'a benzetiyorum.- Samimi olmaya çalışırdı. Ama ikiside düşman gibi bakıyordu. Biz gelmeden önce bir şey mi olmuştu? Yanlarına gidip oturduk. Emily bana , ölğm yiyen olduğumu öğrendiği zamanlardaki gibi bakıyordu. Evet yine başa dönmüştük.
"Evet naber millet! Barty arkadaşımız ne yazıkki aramızda değil. Bunun tek nedeni o babası. Barty için asalarınızı kaldırın arkadaşlarım. Onu asla unutmayacağız. Yüreğimiz onunla olacak."
"Evan görende Barty öldü sanacak. Biraz daha abart istersen. Çocuğu ölmeden mezara koydun." Dedim. Evan mükemmel becerileriyle ortamdaki buzları eritmeye başarmıştı.
"Eee Leydi Rigel sizi buraya getirmeye ikna eden şey nedir?" Leydiymiş. Ne leydisi be?! Ayrıca ister gelirim ister gelmem hesap mı vercem.
"İlk olarak bana öyle seslenmezsen sevinirim Avery. İkinci olarakta canım gelmek istediği için geldim. Yani özel bir nedeni yok."
"Bu arada yapılan saldırılarla insanları öldürdüğünüz doğru mu?" Diye sordu kısık sele Emily. Yok aşkım onlar kendiliğinden ölüyor. Biz ne yapıyoruz ki onlara. Emily'nin sorusundan sonra yanımda bir kıkırtı duydum.
"Yok Emily biz oraya kaymak birası içmeye gidiyoruz. Onlar bizim geldiğimizi anlayınca da korkudan ölüyorlar." Dedi Regulus. Regulus'un sözünden sonra gülmeye başladılar. Emily'nin yüzündeki korkuya şimdide utanma eklenmişti. Yanımdaki Regulus'u ayağımda dürttüm. Bu onun gülmesini kesmişti. Diğer iki salak hala gülüyordu.
"Ee neyse ne, neli dondurma istiyorsunuz. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım." Dedim ikisini susturmak için. Sonrasında tez tekrar kalemlerden biri yanımıza geldi ve herkes siparişini söyledi. Bugün Emily'de bir tuhaflık vardı. Sanki zorla gelmiş gibiydi. - kesinlikle benim yüzümden değil.-
Dondurmalarınızı yerken Evan büyük bir heyecanla tatil planlarını anlatıyordu. Ben tatil planı yapmamıştım çünkü, hafta da bir alacağım derslerin üşütüne arada yapılan saldırılar da olunca kurduğum planın çokta işe yarayacağını düşünmüyordum. Herkes dondurmasını bitirdikten sonra parasını ödeyip ayrıldık. Normalde eve dönmemiz gerekiyordu fakat bizim Regulus ile kitaplara karşı olan ilginizden kaynaklı, Evan'ı sürükleyerek kitapçıya götürdük. Orada yaklaşık bir saat geçirip Evan'ın yakınmaları sonucunda oradan çıktıktan sonra eve dönmeye karar vermiştik. Regulus ev cinini yanına çağırdı ve el ele tutuşarak, eve döndük.
____________________________
Canlarım biliyorum biraz kısa oldu ama gün içinde yeni bölümü göndermeye çalışacağım. Umarım beğenmişsinizdir. İyi okumalar. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔹𝕝𝕒𝕔𝕜/R.A.B
FanfictionSafkan evliliğiyle başlayan nefretle devam edip, arada sizi farklı şeylerin bekleyeceği ve sonu yarı kötü biten bir hikaye... Kitabın hakları Regulus'un kıvırcık saçlarına saklıdır. Başarılar; Rosier🥇