Diagon Yolu
Hogwarts'a gitmek için gün sayıyordum. Evde durduğum her an, bana eziyet gibi geliyordu. Bide bunlar yetmez gibi Evan malıyla uğraşmak zorunda kalıyordum. Sürekli benimle nişan hakkında dalga geçiyordu. Ama bir,iki gün sonra buradan kurtulacaktım. Güzel odama, ortak salonuma, benim güzel yuvam Hogwarts'a gidecektim.
Bugünse Diagon yoluna gidecektik. Hogwarts için eksiklerimizi alacaktık. Annemler bu yıl bizimle gelmeyeceklerini söylediler ve ne dediler biliyor musunuz?
"Evan kardeşine dikkat et, yanlış bişey yapmasına engel ol. Ondan herşey beklenir."
Hayır cidden mi, Evan'ın arkasını toplayan benim, o bana mukayyet olacakmış ha, anca rüyalarında.Diagon Yolu'na geldiğimizde her zamanki kalabaklığını ve ebeveynlerin o telaşlı hallerini üzerinde taşıyordu. Burası bile eve kıyasla bana huzur vermeye yetiyordu.
Evan ile ikimiz yolun başında ayrıldık. Ne kadar iyi anlaşır gibi dursak bile (bence öyle durmuyoruz.) özellikle alışverişte hiç anlaşamazdık. Hem zaten o çoktan planını yapmıştı. Arkadaşlarıyla buluşacaktı ve bende yanımda Evan dırdırcısı olmadan, rahat bir alışveriş yapacaktım. Öyle de oluyordu. Ama karşıma birden kim çıksın; kendini beğenmiş, Küstah Black.
Baloda isimlerimizi söyleyip azda olsa tanıştığımızda aramızın iyi olabileceğine inanmıştım. Ama o beni gidip şikayet etmişti. Küstah Şey.
Birden bana doğru gelmeye başladı. Bende çatık kaşlarımla ona saatlerce bakıp, içimden intikam planları kuracaktım, ama onunla konuşmak istemeğimden, arkamı dönüp kitapçıdan çıktım.
Hızlı adımlarla kalabalığın arasına karıştım ve sonrasında Madam Malkin'in Her Duruma Göre Cübbeleri tabelasını gördüm, doğruca oraya girdim. İçeri girdikten sonra Madam Malkin benim ölçülerimi almaya başladı. Ölçü alma işi bittikten sonra cüppemin hazır olması için beklemeye başladım. Bütün işlerim hallolmuştu. Beklerken bir yandan bu senenin Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin kitabına göz gezdirmeye başladım.
Ben kitabı okurken, biri omzuma dokundu. Kim diye arkamı döndüğümde Küstah Black'i gördüm.
"Acaba Evan'ı görün mü?" Bu çocuk şakamıydı, o gün yaptığı şeyden sonradan gelip söylediği tek şey gerçekten 'Evan'ı gördün mü?' Sorusu muydu? Üstelik ben Evan'ın bekçisi miydim? Neden bana soruyordu ki? Onunla buluşacaksa başta Evan'a sorsaydı ya!?
" Hayır Diagon Yolu'na girdiğimizde ayrıldık. Arkadaşlarıyla buluşacaktı. Gidip kendin bulsana, neden bana soruyorsun?"
"Bir bayan için ne kadar kaba bir üslup" bu çocuk sanırım Zonko'nun şaka dükkanından çıkmış olmalıydı. Galiba kendi yaptığı şeyin farkında değildi. O gece babam beni affetmiş olsada, bu kısmen Evan sayesindeydi. Gelip onunla kibarca konuşmamı mı bekliyordu. Ama kaba davranırsam, bunları annesine yetiştirebilirdi. Ona Hogwarts'a gidene kadar kibar davranmalıydım. Yoksa bu çocuk benim çıramı yakardı.
"Özür dilerim Black sadece biraz yorgunum, muhtemelen Florean Fortescue'nun Dondurma Salonu'na gitmiştir. Dondurma yemeyi çok sever.
"Sonbahar mevsiminde mi?" -Ne kadar komik daha arkadaşını tanımıyordu.-
"O her mevsim yiyebilir, şimdi izninle benim cübbem hazır olmuştur." İçimden bir ohh çektim. O çocuğu bir dakika daha görmeye tahammülüm yoktu.
Cüppemi aldıktan sonra Obscurus Kitapçısı'na gittim. Oradaki kitapların baskıları çok iyiydi. Kendime göre birkaç kitap daha bulabilirdim.
Evan ile buluşma saatim gelene kadar kitapçıda gezinip, birkaç kitap aldım. Evan ile ayrıldığımız yere döndüm. Ama Evan yine şaşırtmadı. Ya saati unutmuştu, ya kasten gelmemişti. Orda beklemeye karar verdim.
Evan en sonunda gelme zahmetine bulunduktan sonra, eve döndük. Eve gelince doğruca odama çıktım. Kimseyle muhatap olmak istemiyordum. Aldığım kitaplardan birini okumaya başladım. Ama bir ikiz olarak Evan'ı rahatsız etme görevim aklıma geldi. Gizlice Evan'ın odasına girdim. Beni görünce ufak çaplı bir şok geçirdi ve sonrasında suratı değişti.
"Rigel bişey mi oldu. Sen benim odama gelmezdin. Yoksa amcam mı öldü, onu mu söyleyeceksin? Ben onu çok seviyordum"
"Hayır Evan amcam falan ölmedi. Hem görende kardeşimin odasına, ilk defa geliyorum sanacak." Evan öyle bir bakışa attıki, o bakış bana bir an, acaba daha önce geldim mi diye sorgulamama neden oldu.
"Sadece gününün nasıl geçtiğini soracaktım."
Evan yine şok olmuş gibi bakmaya başladı."Rigel ateşin falan mı var? Yoksa kafana ifrit mi düştü?"
"Tamaaam sadece bugün Regulus ile karşılaştım ve seni sordu. Bende seni buldu mu diye soracaktım. Ama artık gidiyorum. Kötü rüyalar"
"Sana da kötü rüyalar Rigel"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔹𝕝𝕒𝕔𝕜/R.A.B
FanficSafkan evliliğiyle başlayan nefretle devam edip, arada sizi farklı şeylerin bekleyeceği ve sonu yarı kötü biten bir hikaye... Kitabın hakları Regulus'un kıvırcık saçlarına saklıdır. Başarılar; Rosier🥇