Safkan evliliğiyle başlayan nefretle devam edip, arada sizi farklı şeylerin bekleyeceği ve sonu yarı kötü biten bir hikaye...
Kitabın hakları Regulus'un kıvırcık saçlarına saklıdır.
Başarılar;
Rosier🥇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah kahvaltıda yoğun denilebilecek bir telaş vardı. Bugün toplantı vardı. Evan ölüm yiyen olmadığı için gelemeyecekti. Kahvaltıdan sonra uçuş tozuyla aracılığıyla Malfoy Malikasi'ne ulaştık. İçeride bir uğultu vardı. Herkes varisin kim olduğunu tartışıyordu. Regulus ile birbirimize stres dolu bir bakış attık. Yaklaşık beş, altı dakika sonra annemlerin de geldiğini gördüm. Babam mutlu görünürken annem son zamanlarda sıkça olduğu gibi düşüneceli görünüyordu. Sonrasında Black ailesinden izin isteyip yanlarına gittim. Annem beni fark edince yüzündeki stres dolu ifade daha da artmıştı. Zoraki bir gülümseme takındı. Sonrasında beraber toplantı odasına gittik ve herkes önceden oturduğu, artık kesinleşmiş olan yerine oturdu.
Bellatrix büyük bir heyacanla Lord'un sağ tarafındaki ilk sandalyede duruyordu. Bu yıl Hogwarts'tan mezun olmuştu ve o zamandan beri onu kimse tutamıyordu. Elinde olsa tüm muggle soyluları öldürecekti. Oda muhtemelen varisin kendisi olacağını düşünüyordu. - masadaki diğer insanlar gibi- sonuç olarak Bellatrix henüz bir Black'ti. Rodolphus ile düğünleri gelecek ay olacaktı.
Lord içeri girince ortamda bir sessizlik oluştu. Herkes ayağa kalkıp kafasını eğmişti. Yanında gezdirdiği yılanı aç olduğunu söyleyip duruyordu ve bu durum belli bir süre sonra can sıkıcı olmaya başlamıştı. Lord 'oturun' emrini verdikten sonra ortamdaki tek ses sandalyelerin çıkardığı ses olmuştu. Yılan bile susmuştu ki, bu oldukça rahatlatıcı bir şeydi.
"Evet benim değerli ölüm yiyenlerim. Bugün burada toplanma amacımızı aşağı yukarı hepiniz biliyorsunuz. Bu konu hakkında çok düşündüm ve açıklama zamanın geldiğini düşünüyorum. Ancak burada duymuş olduğunuz şeyleri herkese duyurmayacağınızı ümit ediyorum. Nedenini sonra açıklayacağım." Ortamdaki gerginlik artmıştı ve bir an Lord'un bakışlarının benim üstümde olduğunu fark ettim. Derin bir nefes aldım ve karşımdaki Regulus'a baktım. Tatmin edici bir gülümseme göndermişti.
"Evet hepiniz o varisi merak ediyor olmalısınız. O kişi Rigel." Bellatrix'in ve devamındaki herkesin yüz ifadesi değişmişti ve çoğunun yüzü bana dönmüştü.
"Ama Lord'um ben ondan da-."
"Bella sana konuş diyen oldu mu?!" Lord'un sesi odada yankılanmıştı ve herkesin irkilmesene neden olmuştu. Bellatrix kafasını önüne eğmişti.
"Rigel benim öz kızım. Ona karşı bir saygısızlık yapıldığını görmeyeceğim. Ayrıca öğrendikleriniz kendi ailenizin dışına çıkmayacak. Eğer benim kızım olduğu öğrenilirse, ölüm yiyen olduğu daha çabuk anlaşılır. Böyle bir riske girmek istemiyorum. Black ailesini ilgilendiren kısma gelirsek. Rigel ile evlenecek kişi olarak Regulus'a karar verilmiş. Açıkçası bunun verilmiş en doğru karar olduğunu düşünüyorum ve bu evliliğin ikisinin de başarılarını katlanacağını düşünüyorum. Zaten Regulus'un başarıları ve bu konu üzerindeki yoğun isteğini şimdiye kadar başka kimsede görmedim. Bundan dolayı Black ailesini verdikleri terbiyeden dolayı tebrik ediyorum. Ayrıca yakın zamanda bir saldırı planlıyorum. Bu dünyayı önceden biz büyücülere yaptıkları gibi mugglelara zindan edeceğiz. Saldırı yeri ve zamanını size sonra haber vereceğim. Şimdi çıkabilirsin."
