Keyiflice okuyun la
Yorumlarınızı bekliyorum
📍
Eski püskü valize eşyalarının hepsini dizmeye başlayalı yarım saat anca olmuştu, bir kaç parça bir şeyi vardı zaten. Sabah hepsini yıkamış, asmış ve kurutmuştu. Zeran ile aldığı kıyafetlerin hepsi konaktaydı, o ise evindeki ufak tefek eşyalarını alıyordu sadece.
Kız kardeşi homurdandı.
"Sanki bir şeyin var, hepsi paçavra. Atsana sen şunları." Sindiremiyordu hiçbir şeyi, özellikle de evlenmeyi hak eden o iken kardeşinin evlenmesini. "Bunlar iyi, evde otururken giyerim ben. Hem öyle israf edilir mi hiç!"
"Hiçbir şeyi hak etmiyorsun bile, ne cinsiyetin belli ne yediğin boklar belli. Söylesene kaç kere yattın Kandemir'in altına?" Ramazan kız kardeşini duymazdan geldi, bir haftadır sürekli ona bunları söyleyip hayatı ona zindan etmeyi deniyordu. Ama yemeyecekti bu numarayı, kanmayacaktı ablasına, Kandemir onu çok seviyordu.
Bu, onun için yeterdi.
"Bir ara pişman olmuştum ama şimdi hiç değilim biliyor musun? İyi ki herkese Kandemir'e aşık olduğunu dedim de itilip kakıldın." Oğlan duraksadı, her şeyi beklerdi de bunu hiç beklemezdi ablasından. "Senin benimle alıp veremediğin ne ya? Ne yaptım ben sana? Canım istemiyo dedin yemeği ben yaptım, çapa yapamam ellerim acıyo dedin ben yaptım. Odun da kırdım, çatı da tamir ettim... Ben çalışmaktan başka ne yaptım bu evde de benden nefret ediyon?"
Genç kız da hışımla doğruldu.
"İğrenç bir varlıksın sen, şu haline bak! Kimse seni işe almak istemiyo, gidersin de onları ayartırsın diye. Hiç dönüp yüzüne gözüne baktın mı sen? Ne kadar çirkin olduğunu biliyor musun?" Nefretini açık açık kusuyordu artık. Ramazan ağlamamak için önüne döndü.
"Senin kalbin kapkara olmuş, rabbim sana senin gibisini nasip etsin."
Genç kız elindeki sert tokayı oğlanın kafasına atıp çıktı odadan, biraz daha kalırsa saldıracaktı kendisini tutamayıp. Ramazan ise biten bavulunun bozuk fermuarını zar zor kapatıp düzeltti. Odadan çıkardı ve salona getirdi, birazdan arabayla Kandemir gelecek, onu evden alacaktı. Yarın akşam nikah olduktan sonra da bağ evinde bir hafta kalma kararı almıştı genç adam, annesinin homurdanmasını umursamadan hazırlığını yapmış bulundu.
Feride hanım mutfaktan çıkıp geldi salona, kocası şimdi kim bilir nerede içiyordu?! Önemsemeden oturdu oğlunun yanına.
"Oğlum, mutlu ol, huzurlu ol emi kuzum... Eğer ki mutsuz olursan gel evine, samanlıkta saklayıveririm ben seni." Elinde başka imkanı da yoktu zaten, eve götürse adam öldürürdü gözünü kırpmadan. " Tamam anam, sağ olasın varlığın yeter. Şey... Kandemir dedi ki bir kilodan fazla verecem, anan alsın geri kalanını dedi. Yarın akşam konağa geldiğinizde balkonun altındaki saksının içinden toprağı sök, al tamam mı ana? Babam bir şey yaparsa bekleme çek git."
Kadın oğlunu çekti, sarıldı sıkıca. Bunca derdi hep ikisi yüklenmişti, şimdi o giderse koca koca yükleri minik oğlu nasıl sırtlanacak, yüklenecekti?! "Oyy yavrum benim, hiç gerek yoktu be güzel yavrum. Sen al onu, bir şey yaparlarsa sana kullanıverirsin."
Ramazan gülümsedi bir kez daha, annesinin yanağını öptü. "O, senin paran. Sen harcayacan." Tam kadın da konuşacakken dışarıdan gelen korna sesiyle heyecanla doğruldu oğlan.
Kandemir gelmişti.
Ağır olmayan, zaten pek de eşyası bulunmayan valizi eline alıp dış kapıya yürümeye başladı oğlan. Arabasına yaslanmış halde onu bekleyen genç adam, takım elbise içinde çok yakışıklı görünüyordu. Öyle ki küçücük köyde herkes camlara çıkmış, genç kızlar iç çekmişti.
Oğlanın yük taşıdığını gören Kandemir ise kaşlarını çatıp Ramazan'a ilerledi. İkili ortada kavuşunca adam oğlanın kulağına eğildi ve valizini de aldı elinden.
"Bir daha yük taşıdığını görürsem o çıkık kalçanı oturamayacak kıvamda ısırırım, duydun mu?" Şehvetli sesinin yanında hafif bir tehdit bulunuşu oğlanın yutkunmasına neden oldu. "Duydum... Ama çok az eşya vardı..."
Kendisini açıklamaya çalışan hal, Kandemir'i gülümsetti. " Şirin olma insanlar bakıyor."
Dudaklarını oğlanın kulağından çekip Ramazan'ın annesi Feride hanımın elini öptü. "Kusuruma bakmayın eli boş geldim, işler yoğundu bir şey alacak vakit bulamadım." Yaşlı kadın tebessüm ederek adamın elinin üzerini okşadı. "Hiç önemli değil oğlum, sen yavruma güzel bak yeter bana."
"Hiç aklın kalmasın anne, kendime baktığımdan daha iyi bakacağım." Başını salladı kadın, ikili arabaya yerleşti ve kısa bir vedalaşmanın ardından konağa sürmeye başladı Kandemir.
Köyün çıkışına 7 dakika geldiklerinde adam yanağını bir anda Ramazan'a doğru uzattı. "Ne?" Oğlan hiç anlamıyordu, şimdi ne yapacaktı ki?!
"Öpeceksin öpecek! Canım kocam nasılsın, iyi misin, günün nasıldı diyeceksin. Sonra da çok özlemiş olursan dudaklarımdan da öpüp gününü anlatmaya başlayacaksın. Olmaz böyle sen ilk günden ne yapacağını bilmiyorsun." Ramazan utançla parmaklarıyla oynadı, başını kaldıramıyordu yerden.
"Ama şey... Ben utanırım ki öyle yaparsam."
"Ramazan eğer öyle yapmazsan eve sürmem, çakalların içinde geceyi geçiririz. Hadi bakalım." Arabayı kenara çekip durdurdu. Oğlanın bu atılgan olmayışı bunca zaman onları ayrı tutmuştu madem, daha fazlasına izin vermeyecekti.
"Şey ama işimiz vardı bizim Zeran'la, önemli ama Kandemir." Bu gece çok acılı bir gece olacaktı onun için. "Ne işi? Söyle bana? O çırpı bacakla ne yapacaksın?"
"Ağda... Ağda yapacaktım, yarın evleniyoruz ya ondan." Kandemir derince yutkundu, oğlanın çenesinden tutup kaldırdı ve dudağının kenarından öptü.
"Canın yanar çok, acıtıyormuş o. Ben seni her türlü kabul ederim boşver." Hayır, şuan hayal edemezdi. "Hem sen tek mi yapacaksın yoksa Zeran yardım mı edecek?" Kaşları çatıldı, hasbinallah çekti.
"Ben yapamam ki tek, yardım edecek. Şey yok sayılır da bende, kadın şeyi var işte. Utanmana gerek yok dedi bana."
"Lan ben görmemişim kardeşime izin verir miyim hiç! Asla göremez!"
"Görecek!"
"Hayır."
"İyi, pis haldeyken asla senle beraber olmam ben de. Benim bedenim değil mi?" Kandemir ciddi olup olmadığına baktı.
Epey ciddi duruyordu.
"Bir gözünü kapatacak?"
"Kandemir ya!"
📍
Pazarlık da yaptık amk
Nsjsjsskks
Bölüm nasıldı??
THY sunar....
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölünün Yası
General Fiction..... interseksüel birey içerir. Ramazan'ın içindeki duygular coşarken ağlamamak için başını gökyüzüne çevirdi. "Onun o çatık kaşları bir seni görünce yumuşardı, onu niye ebedi bir yalnızlığın ortasında bıraktın?" Gözleri doluyordu artık. ..... mpreg
