✨ 7

5.3K 558 230
                                    

Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

"Biz şimdi oynayamayacak mıyız? Kurt dökemeyecek miyiz?" Kandemir'in yakın dostu ve iş ortağı Üner can sıkıntısıyla içti kahvesini, yakın dostunun her evliliği birbirinden garipti. İlki beşik kertmesi denilerek yapılmıştı, ikincisi ve umardı ki sonuncusu da soyu devam ettirmek için yapılıyordu.

"Bir vuracağım değil kurdun sikin bile dökülecek, benim derdime bak senin derdine bak." Bu işin her tarafı problemdi. "Hadi lan ordan aylardır plan yapıyoruz sonunda eve alabildin oğlanı, utanmasan 40 gün 40 gece düğün yaparsın."

Kandemir rahatlamış halde geriye yaslandı. "Sorma, hem dünya masraf ettim hem de iki yıldır çekmediğim çile kalmadı. Babamın bütün malını aldım sonunda." İşleri çok karışıktı. "Bu işte en çok Elzem'in ölmesine üzüldüm ben ya, abi sevdiğiyle kaçıp gidecekti ulan. Üstelik hamileydi de..."

Planın en çok sekteye uğrayan tarafı buydu işte, çok sevdiği dostunun ölümü ilk 6 ay ciddi anlamda yıpratmıştı Kandemir'i, onca plan program bir anda dağılmıştı. "Dedim ben o kansız piçe, doğum yaklaşmadan kaçır götür diye. Kadın kendini sıka sıka stres oldu bebek de öldü. Bebeği boşverdim Elzem öldü en çok ona içerleniyorum."

Her şeyden çok değerliydi Elzem onun için, tüm çocukluğu, gençliğiydi. Aralarında çok başka bir bağ vardı, öyle ki onun anısına iki yıl beklemişti sevdiği oğlanla bir araya gelebilmek için. Hala biraz karısına ihanet ediyormuş hissi kovalıyordu onu, Kandemir sadık bir adamdı ve hep karısı sıfatına sahip arkadaşına sahip çıkmıştı.

"Anma şu piçi, öldürmeliydim o gün onu. " Üner'in siniri, öfkesi hala taptazeydi. En yakın dostlarından birini kaybetmişti kolay mıydı?! "Kaçtı gitti pezevenk, bu vicdan azabı ona ömür boyu yeter. Hem bebeğinin hem de sevdiği kadının katili oldu." Hak verdi Kandemir'e, o bunu yaşasaydı kafasına sıkardı.

"Güzel nişanlım ne yapıyor?" Zeran'ı çok özlemişti bir haftada, ev telefonundan arayamıyordu her zaman. İşler de bu ara epey yoruyordu. "Sanane lan! Hala kabullenemiyorum sorma bana Zeran'ı falan." Hiç beklemediği anda yakın dostu ben senin kardeşinle görüşüyorum demiş bir darbe de o vurmuştu Kandemir'e.

"Kansız piç insan yakın dostunun kardeşine yan bakar mı lan?!" Güldü Üner, koltukta iyice yayıldı. "Karısı varken elin oğlanını annesinin aklına eve hizmetçi lazım diyip eve sokan adam bana kansız demesin bir zahmet olur mu?"

Kandemir hasbinallah diyip sıkıntıyla kastı çenesini. "Lan gerçekten karım mıydı? Seninle ben bir miyim de karşılaştırıyorsun?" Kız kardeşini kimselere vermek istemiyordu, kimseyle de paylaşamazdı.

"Beni alakadar etmiyor birader, oğlan karının mezarını temizlerken uzaktan izleyen adamsın sen, şerefsizlik konusunda yarışırız. Olsun, arkadaşlar arasında olur böyle şeyler. Güzel sevgilime selam söyle pamuk ellerinden öpüyorum." Ayağa kalkarak son kez konuşup hızla ayrıldı odadan. Arkasından lan diyerek atılsa da yetişemedi adam, sinirli bir şekilde oturdu yerine.

Elleri oğlanın üç hafta önce düşürdüğü kolyeyi buldu çekmecede, dokunup boynunun kokusunu yok ederim diye dokunmadı herhangi bir şekilde. Uzun uzun baktı adam, oğlanla konuşup ailesine karşı çocuk için bir araya gelmiş gibi yapmak zorundalardı. Onu ikna etmeliydi buna, en azından aldığı arsa üzerine ev yapılana dek buna katlanmalıydı.

Sonrasında bebek öldü süsü verip oğlanı da alacaktı yanına, herkesi bırakacaktı geride. Eşi olacak güzel oğlanla hayatını yaşayacak, ona da bu hayatı yaşatacaktı.

Kız kardeşi ve Üner ile beraber her şeyi planlamışlardı, genç kız annesinin aklına çocuk fikrini ince ince işlemiş, oğlanı sevmez zaten diyip Ramazan konusunda ikna edebilmişti. Kandemir ise isteksiz durmak için elinden gelen çabayı göstermeyi başarmıştı.

Bu, onun için en zor kısımdı.

Sanki hiç istemiyormuş, gönlü bu işte hiç yokmuş gibi davranmak çok zordu. Özellikle de Ramazan onun yanında heyecanla titrerken ellerini tutamamak, sarıp sarmalamamak çok zordu. Cumartesi akşamı bütünüyle oğlan onun olacaktı, artık onun yanına yaklaşanı dövmeye gerek yoktu. Ya da görüşmek isteyeni köşelerde tehdit etme yoktu, herkese göstere göstere benim diyebilirdi.

Bir de erken fark edebilseydi oğlanı, evlendikten sonra görmeseydi bambaşka olur ailesine de karşı çıkardı evlenmemek için. Fakat evlendikten sonra fark etmişti oğlanın varlığını, güzel neşe dolu gülümsemesine vuruluvermişti birden.

Eve koşa koşa gelip karısına aşık olduğunu anlatışını hiç unutmuyordu Kandemir. İçinde çocuksu bir heyecan belirmiş, ellerinin içi bile terlemişti bir anda. Oysa ki köy meydanına arkadaşına bıçak vermeye gitmişti o kadar, hiç bir erkeğe aşık olacağını düşünmemişti.

Sonraki öğrendikleri ise çok başkaydı, oğlan yıllardır kendisine sevdalıydı ve Kandemir bunu öğrenir öğrenmez deliye dönmüştü. Bunca zaman nasıl kulağına gitmezdi bilmiyordu hiç, duysaydı, bilseydi sevdiğini bırakır mıydı sanki peşini?

Deli olurdu yoluna, serilir kalkmazdı ayaklarının altından, burnunu o güzel gerdandan hiç çıkarmaz orada ölmeyi beklerdi.

Annesine tembih etmişti sert bir şekilde, oğlan onu beklesin diye. Hem birazcık yüzünü görmüş olurdu, hem de onunla konuşurdu bu konuyu. Ailesi yalan bir evlilik olarak bilecek fakat onlar gerçekten evli olacaklardı.

Sabırsızca duvardaki saate baktı, normal bir zamanda 1 saat sonra çıkmış olmalıydı fakat bekleyemedi.

Evde onu bekleyen masum bir bebek varken beklemek de istemiyordu zaten.

📍

Bölüm nasıldı?

Nasıl da inandınız ama bxjdnndkdk

Ben Ramazan'ımı mutsuz eder miyim hiç 💓

Yazdıkça daha farklı ayrıntılar da çıkacak elbette

Sizi seviyorum ♥️🌼

Ölünün YasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin