✨ 29

2.7K 323 66
                                    


Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

"Kandemir büsbüyük bura!" Ağzı açık halde Antalya'da aldıkları kocaman eve girmişler, girdiği gibi de kendinden geçmişti. Büyük bir girişi, geniş bir salonu ve modern güzel mobilyalarla çok etkilenmişti Ramazan.

"Tam kendi zevkine göre döşersin güzelim." Ramazan'ın beğenmesine sevinmişti, Zeran ile beraber çok bakınmıştı güzel bir ev bulabilmek için. "Sopalı bezlerden var mıdır aşkım? Büsbüyük ev nasıl temizlenecek?" Dudaklarını büzüyor, bir tavana bir duvarlara bakıyordu.

Kandemir kahkaha attı ve kucağındaki kutuyu masaya yerleştirdi, Ramazan'ın bu tatlı haline dayanamadığından oğlanı tuttuğu gibi kucağına aldı. "Ya Kandemir napıyon sen!"

"Ben birini buldum yavrum, sen evde iş yapmayacaksın." Hatta eğer yapabilirse merkezdeki halk merkezlerinde kursa yazdıracak, istediği alanda eğitim aldıracaktı. Hayat Ramazan için bitmiş sayılmazdı, aksine hayatı yeni yeni yakalıyordu.

"Olmaz ki öyle! İki kişi yaşıyoz Kandemir zaten, ne kirimiz olacak ki?" Hemen kocasının boynuna sarılıp küçüldü kucakta. Kandemir eşinin saçlarından öpüp kokladı. "Senin temizlik yapmaya vaktin olmayacak güzelim, evde birinin temizlik ve yemek yapması gerekiyor."

"Vaktim yok mu? Kocacım ben çalışmıyom ki! Akşama kadar ne yapacam?" Tatlı tatlı burnunu çekti bir de, geçen akşam biraz üşüttüğü için üzerindeki kırgınlığı yeni atıyordu. Sıcak havada dahi üstünde kazak vardı hasta olmaması için.

"Yavrum burada halk eğitim merkezleri var, kurslar var bir sürü. İstediğin herhangi bir kursa yazdıracağım seni. İstersen sana kütüphaneden kitap getirtirim, istersen piyano veya keman çalarsın, hm? Ne dersin? Güzel olmaz mı?" Ramazan'ın içi sıcacık oldu birden, eşi de ne düşünceli adamdı ama.

Ona yıllarca boşuna mı aşık olmuştu sanki!

"Kandemir... Kocacım... Çok güzel olur, gerçekten beni bu kadar düşünmen... Seni seviyorum... Çok aşığım sana kocacım." Genç adam gülümsedi ve kendisine sıkıca sarılan oğlanı öptü dudaklarından.

"Ben de sana çok aşığım, çok seviyorum seni. Her zaman mutlu ol, o güzel yüzünden gamze eksik kalmasın istiyorum." Huzurluydu, gerçekten eşiyle olduğu her an çokça huzurluydu.

"Sen varken ben nasıl mutlu olmayacam ki zaten! Her şeyi benim için yaptın." Bir hafta içinde memlekette herkes duymuştu Kandemir'in eşini alıp gitmesini, laf ağızdan ağıza değişmiş binbir şekle bürünmüştü.

Laflar açığa çıktıkça da köyde Ramazan'a yanaşmaya çalışan ve Kandemir tarafından engellenen adamlar da konuşmuş, onlarla beraber laflar almış başını gitmişti.

Kandemir Ramazan için ağalığını yaktı demişlerdi ilkin... Öyle aşık olmuş ki Ramazan'a, oğlanı kaptığı gibi memleketten götürdü demişlerdi.

"Estağfurullah... Ben senin için yaşıyorum güzelim. Senin varlığın beni iyileştiriyor, iyi geliyor." Daha fazla ayakta kalmak istemediği için koltuğa oturdu, kucağında ona nazlı nazlı bakan oğlan gömleğiyle oynuyordu.

"Çok mu seviyon beni?" Kırıntıya bile muhtaçtı yüreği, duymak istiyordu.

"Çok seviyorum, sensiz yaşayamam asla." Çok hoşuna gitti bu kelimeler Ramazan'ın, kıkırdadı kendisini tutamayarak. "Ben de seviyom... Ayh şey mi yapsak? Ne yapsak?" Saf aşık etrafa baktı öylece, kalbi gümbürdüyordu.

Şimdi adama doğru akıp gidecekti.

"Güzelim ben bunları yerleştireyim, sen bize şöyle güzel bir menemen yap. Akşama doğru arka bahçeyi mumlarla süslerim romantik bir şekilde vakit geçiririz olmaz mı?" Gül bahçesi asla aklından çıkmıyordu, bir ara burada da yapsa fena olmazdı.

Nasıl da aklı gitmişti tümden öyle, Ramazan'ın güzelliğiyle...

Kontrolü kaybetmemek adına silkelendi. Oğlan kucağından kalkmıştı neşeli bir halde. "Olur! Ben hemen hazırlayıveririm. Hem çay da koyayım mis gibi olur." Kandemir'in aklına gelenle adam ayaklandı. "Yavrum simit almaya gideyim ben o zaman, menemenle iyi gidiyor."

O yıllarda köyde pek de bilinmeyen simit, Ramazan'a tuhaf gelmişti.

"O ne ki kocacım?" Kandemir almak istediğine göre güzel bir şeydi. " Susamlı içi delik ekmek." En iyi bu şekilde tasvir edebilirdi. " Çok seveceksin güzelim, alayım sıcak sıcak yiyelim."

Ramazan olur dedi r'leri uzatarak, hemen geniş mutfağına geçerek Kandemir'in bir saat önce kurduğu set üstüne ilerledi. Çabucak çay suyu koyarken menemen için de domates ve biberleri hazırladı.

Bir taraftan da sade olmasın diye iki patates kızartmaya karar verdi. Şu bir haftadır rüya gibi bir hayat yaşıyordu. Kandemir akşama kadar çalışıyor, akşam olunca da tüm gece onunla ilgileniyor başka hiçbir iş yapmıyordu.

Ramazan ise kocasının getirttiği kitapları okuyor ya da televizyondaki aileyi seyrediyordu. Kaostan uzak kalmak ve sürekli sevilmek ona çok iyi gelmiş, özgüveni artmaya başlamıştı.

Kandemir 10 dakika kadar sonra gelirken çay demlenmiş, altına su çekmişti oğlan. Şimdi de hızlıca menemeni yapıyor, diğer kısımda da patates kızarıyordu.

"Yavrum koyuyorum bunu buraya, sıcakmış cidden buhar yaptı gelene kadar. Ben bir kaç kutuyu üst kata taşıyacağım, hazır olunca seslen bana olur mu?" Eşinin saçlarından öpüp öyle konuştu Kandemir, mis koku üstüne siniyordu her defasında, tam da istediği gibi...

"Tamam olur kocacım." Başını kaldırıp Kandemir'in beklemeyeceği bir şey yaparak adamın dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. " Ulan Ramazan!" Ramazan şirince gülümseyip adamın kolları arasından çıktı ve tavaya doğru ilerledi.

"İş seni bekler kocacım, hadi çabucak bitir." Kandemir bu işin gecesi de var diyip çıktı mutfaktan. Ramazan bir iki dakika boyunca simit poşetine baktı merakla. Bir yanı hemen tadına bakmak istiyor, diğer yanı çok ayıp olduğunu söylüyordu.

Nefsine yenik düştü oğlan, usulca gizli bir iś yapıyormuş gibi ilerledi poşete. Dikkatlice açıp susam kaplı ekmek olan simitten bir parça aldı ve ağzına attı. Çiğnemeye başladıkça ağıza yayılan müthiş tat Ramazan'ın keyifle mırıldanmasına neden oldu.

"Evimizde bir fare de varmış, anlaşıldı!"

📍

Bölüm nasıldı???

Sizi seviyorum ♥️ 🌼

Ölünün YasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin