✨ 24 M

4K 379 75
                                    

Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

"Kandemir her yer gül..." bahçede gezmediği yer kalmamıştı ve her bir köşe güllerle çevreliydi, Ramazan'ın gülümsemekten ağzı ağrımaya başlamıştı. Kandemir gencin arkasından sarılıp oğlanın ensesini öptü.

"Şimdi bu güzel esmer bedeni beyaz güllerin olduğu tarafta yatarken görmek isterdim. Beni içine alırkenki belinin kıvrılmasını, saçlarının o beyaz güllere karışmasını görmek isterdim." Ramazan Kandemir dedi kelimeleri uzatarak.

Adamın anlatımından öyle çok etkilenmişti ki boğazı kurumuştu. Elini Kandemir'in elinin üzerine sardı. Her bir köşede farklı güller çevrili, her birinin kokusu diğerinin kokusuzluğunu örtmüş vaziyetteydi.

"Dışarıda olmaz ki ama..." İçi gidiyordu kocasına, hayır bile çıkamamıştı ağzından. "Güzelim olur mu demedim ki ben, olmasını isterdim sadece. Bedenin buraya çok yakışırdı eminim ki..." Oğlanın kulak memesini hafifçe dişledi, Ramazan'ın kısık inlemesini duymak zaten halihazırda ona yükselmiş adamı daha da fena yapmıştı.

Tek bir olumlu cümlesine bir kaç saniye içinde soyardı Ramazan'ı.

"Kandemir... Kimse yoktur di mi?" Birazcık ıslandığını hissediyordu, deliği kasılıp gevşedi. "Yoktur, senin nefes aldığın yerde kimseyi barındırmam ben." Burnunu Ramazan'ın boynuna yasladı, derince soluyup ince deriyi öptü.

"Şey... İstersen... Yani sen ister-" Daha fazla kelimelerin eziyetine katlanamayacaktı adam, kısıtlı zamanları vardı. Gün batıyor, güneş son dakikalarını yaşatıyordu onlara. Ramazan'ı kendisine döndürdü ve tutkulu bir öpüşme başlattı.

Elleri oğlanın her yerine bir kez turlarken en sonunda kucağına aldı, Ramazan'ın inlemeleri eşliğinde kutsanıyordu. Bir kaç adım atıp yere eğildi, oğlanın sırtını güllerle buluşturdu. Bir anlık dudaklarını ayırıp o müthiş görüntüye baktı.

Ramazan'ın tüm yüzünde o hoş kırmızılık vardı, dudakları ıslak ve şişmiş, gözleri bayıkça bakıyordu kendisine. Bu görüntü karşısında taş olsaydı şayet erir toprakla bütün olurdu.

"Sana benzesin." Gözlerindeki hayranlık Ramazan'ı daha da çok utandırdı. "Hm?"

"Bütün çocuklarımız sana benzesin sadece, her yerde senden görmek istiyorum. Her odada, ansızın senin küçük bir kopyanın bana minik kıkırtılar vermesini istiyorum." Ramazan titreyen ellerini adamın boynuna sarıp kendisine çekti. "Teşekkürler kocacım... Beni bu kadar sevdiğin için."

"Benim için bir lütuf.."

Daha fazla konuşmadı ikili.

Kandemir oğlanı usul usul soydu, vücudundan her bir parçayı çıkarırken öpüyordu nazikçe. Sıra kendisine geldiğinde duraksadı, kontrolü kaybetmek üzereyken son kez baktı güzel eşine. Ramazan'ın güzel esmer bedeni beyaz güllerin içinde çikolatayı anımsatıyor, lezzetli bir görüntü sunuyordu.

Ramazan ilk kez bir şey yapmak istedi, Kandemir üstündeki gömleği çıkarırken elini adamın kemerine attı. "Güzelim..." Kandemir'in şaşkın seslenişi oğlanın beklenmedik hareketinden kaynaklıydı.

Oğlan elleri titrese de işine devam edip kemeri zor da olsa çıkardı. Doğrulduğu için gülleri altında net bir şekilde hissediyordu. Kandemir gömleğini ve pantolonunu da çıkardığında Ramazan geriye yattı, bacaklarını kırarak açtı.

Hazırdı, kocasından gelecek her şeye hazır olmayı da seviyordu.

Gülümsedi genç adam, uzanıp oğlanın belini kavradı ve biraz çekti kendisine. Dudakları hızla oğlanın göğsünü bulmuş, sağ tarafı öpüp ısırmaya, ardından da emmeye başlamıştı. Teni de kokusu da güzeldi, kendisine has ve özeldi.

Ramazan ellerini adamın saçlarına daldırıp çekti, inledi. Kocasının telaşsız hareketlerine karşın onun acelesi varmış gibiydi. Kendisini etkileyen bu adamla bir an önce beraber olmak istiyordu. Kandemir memnuniyetle karşılık verdi.

Kendisini oğlana yavaşça sürttü, dudaklarını boynuna gömdü. Ramazan'ın inlemesi kulağına dolarken biraz daha bastırdı kendisini. Oğlan onu hiçbir şey yapmazken bile zorluyordu ki şuan kafayı yiyecekti güzelliğinden.

Kandemir daha fazla öpmekle vakit kaybetmek istemeyerek Ramazan'ın kalçalarından tutup zaten ıslanmış deliğe kendisini yavaşça itmeye başladı. Şimdi oğlan kafasını geriye attı, ağzını aralayarak inliyordu. Beyaz güllerin arasında bu şekilde kendisini sıkıca saran ve inleyen oğlan görmek, hissetmek Kandemir'in hayallerinden bile çok öteydi.

Ritmik bir şekilde oğlanın içinde hareketlenmiş, bir elini belin girintisine koyup okşadı. Ramazanın bacakları adamın kollarındaydı artık, dakikalarca düzenli ve ikilinin inlemeli hareketlerinden sonra, haraketler düzensizleşmiş Kandemir nefes nefese oğlanın içine boşalmıştı.

Ramazan'ın deliğindeki  boşalmanın vermiş olduğu kasılmalar yüzünden Kandemir oğlanın içinden çıkamadı bir süre.

"Akşam oldu, bir an önce giydirelim seni güzelim." Ramazan'ın kalp atışları hala düzene girmemişti, Kandemir sevgilisinin üşümesini istemediğinden oğlanın içinden yavaşça çıkıp belinden tutarak doğrulttu.

"Kandemir... Hiç halim yok... Uyuyalım." Adamı kendisine çekti, uyumak istiyordu, soğuğa bile aldırmadı. "Güzelim sen uyu ben seni giydirip eve götüreceğim." Kendisi bile giyinmeden Ramazan'ı giydirdi. Oğlan fütursuzca uyumuş, kendisini adama bırakmıştı tamamen.

15 dakika sonra kucağına alarak bahçenin çıkışına doğru yürümeye başladı. Onu arabada nışanlısıyla Zeran bekliyordu. "Ay abi bu ne hal? Eve nasıl gireceksiniz bu halde?" Saç baş dağılmış, beraber oldukları kilometrelerce öteden belli oluyordu.

"Her şeyi geçtim bahçede hayvan mısın be abi?" Ünal gerçekten arkadaşının tavırlarına şaşırıyordu. "Kesin bi sesinizi, Ramazan uyanırsa ikinizi bir 6 ay daha görüştürmem. " ikili hemen susarken adam oğlanla beraber arabaya yerleşti.

"Klimayı aç Ünal, üşüdü Ramazan." Ünal dediğini yaparken Kandemir sevgilisinin terlemiş alnını sildi, öptü ardından. Oğlan mırıldanarak Kandemir'in kucağına iyice yerleşti.

"Kurban olurum seni bana verene..."

📍

Bölüm nasıldı???

Bi abdest alın kâfirler

Sizi seviyorum ♥️🌼

Ölünün YasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin