Keyiflice okuyun la
Yorumlarınızı bekliyorum
📍
"Ay oğlum sonunda gelebildiniz, vallahi yüzünü özledim kaç gündür. Ne gerek vardı bir haftaya? Yani haklısın iş yorucu bunun için değil de tatil yapıp kafa dinlemek için gittin ama burada da dinlenebilirdin.. ya da bunu yanına almayabilirdin."
Kadının acımasız sözleri başı eğik oğlanın kalbini kırmıştı gelir gelmez. Daha arabadan ineli beş dakika olmamıştı. "Bismillah anne, daha geleli ne kadar oluyor. Hemen başlama lütfen... Ramazan sen odaya geç, yemeğini odaya götürsünler. Çıkma dışarıya."
Sesi sert olsa da amacı güzeldi, birazdan hemen doydum diyerek odasına duş alma bahanesiyle kaçıp oğlanın odasına girecekti. Hem oğlanın azıcık topallıyor oluşundan kaynaklı krem sürülmesine de ihtiyacı vardı.
"Tamam ağam.." Ramazan vakit kaybetmeden ve küçük çantasını da alarak apar topar odasına geçti. Zeran'ın masum bakışlarını görmüş olsa da es geçti, bu evde geçireceği her saniye azap olacaktı ona.
Bütün aklını fikrini, kalbini kaybetmeden bu konaktan nasıl çıkacaktı bilmiyordu.
Odasına girer girmez çantasındaki kremi çıkardı, birazdan duş alır rahatlardı. Arabada yolda gelirken bile adam sık sık kenarda durup onu öpmüş, bazen ısırmıştı. "En azından kocam beni seviyo... Ya o da sevmeseydi." Fazla düşünmez öldürürdü kendisini.
Kandemir'in annesi oğlanı umursamadan oğluna döndü tekrar. "Çok taviz verme şuna, bırak bakma arkasından. Ee yemeğini yapıp çamaşırını yıkadı değil mi? En azından seninle ilgilenmiş olması lazım." Evde dedikodu yayılır diye iş yaptırmayacaktı fakat bari oğluna hizmet etsindi.
"Anne derdin ne bilmiyorum ama onunla ilgilenmiyorum, doğru düzgün yüzünü bile görmedim evde. Şimdi Allah aşkına biraz bırak beni, uyumak istiyorum." Kadın oğlunun yanaklarından öptü, herkes bir yana oğlu bir yanaydı.
"Oğlum önce yemek ye, sonra karşılıklı birer kahve içeriz. Öyle uyursun sonra." Adam bunların olacağını biliyordu zaten, o nedenle kafasını salladı. "Elimi yüzümü yıkayayım ben, gelirim." Kadın başını salladı, kadınlara dönüp masayı kurun emri verdi.
Evin babası köşede oturmuş kahvesini içiyordu, bugünlerde işlerin onsuz da devam etmesi iyiydi, rahattı.
"Sen de hiçbir şey demiyorsun ağam... Baksana bir hafta gelmediler, kim bilir o erkekten bozma neler etti oğlumun gönlüne girmek için." Adam gülümsedi. "Vallahi hanım oğlanın hiçbir şey yapmasına gerek yok.."
"O ne demek öyle?"
Adam oğlunu ele vermemek için lafı değiştirdi. "Senin oğlun karısından başkasına bakmamış bugüne kadar, bugünden sonra da bakmaz diyorum. Boşuna uğraşıyorsun." Kadın derin bir nefes aldı, şimdiden o oğlanı eve getirttiği için pişmandı.
Güzelinden bir kadın, bir ağa kızı getirseydi ne iyi olurdu öyle!
"İnşallah ağam, inşallah asla bakmaz da bir de rahatça bebeği bundan alıp göndeririz." Adamın hiç umrunda değildi, muhtemelen oğlu her şeyi baştan ayarlamış, planın aksamaması için de önlem almış olmalıydı. "Aynen hanım, göndeririz."
Kadın endişeli bir halde merdivene baktı, bu içini yiyen kurt onu hiç rahat bırakmıyordu.
Kandemir ise elini yüzünü yıkayıp oğlanın odasına yöneldi. Etrafı iyice kolaçan edip odaya girdi bir anda. "Ay! Kandemir ne yapıyon?" Tam da üzerindeki kazağı çıkarıp başka şey giyecekken odaya dalan adam onu şaşırtmıştı.
Kandemir vakit kaybetmeden oğlanın üzerine yürüyüp beline elini sardı ve kendisine çekip öptü derince. "Özür dilerim, sesim yükselirse veya bir şey dersem sen bu aptalı affet olur mu? Ben bile isteye kalbini asla kırmam senin. Annem öyle dikkatli bakıyordu ki şüphelenmesin istedim."
Burnunu oğlanın burnuna sürttü.
"Şey... Azıcık üzüldüm, alışamadım daha. Ama yakında alışırım buna da, sen canını sıkma." Adamın kokusu onu gerçekten rahatlatmıştı. Kandemir Ramazan'ın boynunu öptü. "Gece ışığın açık uyu, yarın sabah tek uyuyamadığını, evde de ablanla uyuduğunu söyle. Ben de benim odamda koltukta yatar derim." Oğlandan bu gece bile nasıl ayrı uyuyacaktı bilmiyordu hiç.
"Ama ya çok kızarsa?" Endişeleniyordu. "Kızamaz, ben fırsat vermem. Odamı da temizlemeye gel her gün, kokun sinsin." Ramazan istemsiz gülümsedi. "Tamam... Olur. Şey.. Kandemir yemekte yanımda olacak mısın?"
Kandemir gülümsedi, oğlanın masumca bakışları kendisine kitlenmişken nasıl onunla yemezdi ki zaten!
"Bir yolunu bulur yanına gelirim ben, beraber yeriz." Oğlanın yüzündeki gülümseme büyüdü. Kollarını adamın beline dolayarak sarıldı ve Kandemir'in saçlarından öpmesini izin verdi.
"Ben... Sadece sana güveniyom kocacım." Kandemir'in bu söze karşılık ulan demesiyle kıkırdadı, adam onu kucağına almış omzunu öpmüştü. "Hah şöyle gül de neşem yerine gelsin."
"Neşem mi?"
"Benim neşem sensin, sen neşeliysen ben de neşeliyimdir." Ramazan yaa diyip adamın göğsüne vurdu. "Deme öyle... Utanıyom ben." Yine o kendini belli eden kırmızıklar yerini aldı.
"Utancını bile nasıl seviyorum bir bilsen... Neyse benim gitmem lazım, annem bu ara rahat bırakmaz bizi. Bana bak sıkı yönetim var diye seninle yanyana gelemem sanma. Ben senin gölgenim, unutma bunu." Oğlan başını salladı, bu habere epey bir sevinmişti.
Kandemir onunla ayrılmak istemezken mecburen yere bıraktı. Odadan çıktı ve Ramazan'ı tek başına bıraktı. Oğlan dolaba ilerleyip giyecek eşya bakarken Kandemir salona geçmişti.
"Oğlum sonunda geldin." Kadının meraklı sesine karşılık Kandemir gülümsedi. "Zeran'ın odasını kontrol ettim, o ırz düşmanıyla buluşup hediye almış mı diye..." Kadın rahatlarken masada oturan Zeran konuştu. "Çok kötüsün abi ya! Hem buluştuk ki biz, senin yüzünden görünür bir hediye alamadı ama olsun."
Kandemir kız kardeşinin yanına ilerleyip omuzlarını sıktı, kulağına eğildi. Önce sesli sonra sessiz konuştu.
"Sevgilin canını hiç sevmiyor galiba güzelim... Bu gece bana güzel eşimi sen getireceksin." Zeran dişlerini sıkarak gülümsedi, kavga ediyormuş gibi bir hava vermesi gerekiyordu. "Oldu canım başka bir isteğin?"
"Kulağına pamuk tak."
Genç kız kahkaha attı.
"Ya aptal sen Ramazan'ı bu evde ancak rüyanda görürsün." Kandemir'in surat ifadesi değişmedi, ev ahalisi masaya kurulmuştu bile.
"İnan hiç fark etmez."
📍
Bölüm nasıldı?
Umarım üzülmeyiz...
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölünün Yası
Ficción General..... interseksüel birey içerir. Ramazan'ın içindeki duygular coşarken ağlamamak için başını gökyüzüne çevirdi. "Onun o çatık kaşları bir seni görünce yumuşardı, onu niye ebedi bir yalnızlığın ortasında bıraktın?" Gözleri doluyordu artık. ..... mpreg