Keyiflice okuyun la
Yorumlarınızı bekliyorum
📍
Adetinin 4. sabahı, ablasının isteneceği cuma günü Ramazan için biraz hararetli başlamış sayılırdı. Kaç gündür bir kez bile göz yaşı dökmeyen oğlan içinde büyüttüğü, dağlarla eş gördüğü aşkının bu gece eniştesi olacağını biliyordu. Bundan sonra o, sevdiği adam değildi.
Ablasının kocası olacaktı.
"Ramazan sen kek çırpıver ben böreğin içini hazır edeyim olur mu?" Anneleri bugün hayvanlara bakacaktı, genç kız ise kardeşine rağmen öyle bir aile tarafından istendiği için mutluydu. İyi bir aileye gelin gidecekti ve yakışıklı bir adamla evlenecekti.
Erkek kardeşinin o adam tarafından sevilmeyeceği ,herkesçe ,bir gerçekti.
"Tamam abla... Abla, sen babam dedi diye mi evlenecen?" Belki öyle olursa ablasına gücenecek bir durum kalmazdı ortada. "Ablam, unutman lazım o adamı. Benim kocam olacak o, sen böyle yapınca ben kendimi kötü hissediyom." Ramazan dudağını ısırıp kafasını eğdi, herkes Kandemir'i koca olarak isterken ablası neden istememiş olsundu ki zaten..
Arkasını dönüp kek malzemelerini çıkardı tahta dolaptan, babası bugün için bir dolu şey alıp götürmüştü evvelsi gün. Görücüler para makinası olunca adamın eli de açılmıştı birden.
Yine ağlamadan, sızlanmadan işleri bitirdi tek tek. Evi süpürdü, sildi sirkeli suyla; sarmadan tutun keke kadar yaptı çeşit çeşit yemek. Ablasına dün alınan elbiseyi yatağın üstüne serdi dikkatlice ve kızın saçlarını şekillendirdi. Ablasını sevdiği adam için hazırladığı gerçeğini es geçti kafasının içinde.
Sıra kendisine gelirken Kandemir ağaların gelmesine de bir saat kadar kalmıştı, anca hazır olurum diyerek öncelerde düğünde giydiği ve yırtılan pantolonunu aldı eline. İğne iplik çoktan yanında hazırdı, türkü mırıldanarak pantolonunu dikmeye başladı.
İçindeki fırtınalar kopmak için an kolluyordu. Dünya üzerinde kaç kişi Ramazan'ın kaderini yaşıyordu bilmiyordu oğlan, ne günah işlemişti kimin tavuğuna kışt demişti de böyle bir hayat sürüyordu.
Ablasının heyecanına şahit olmak ise en beklemediği hareketti. Ablası, Ramazan'ın Kandemir'e ne kadar aşık olduğunu biliyordu, bilmesine karşın böyle davranması oğlanı üzüyordu. Ablasının mutluluğu için kendisini mutsuzluğa itiyordu.
Kendisi mutsuz olmak için dünyaya gelmişti kuşkusuz.
Pantolonun dikiminin bitmesine bir kaç dikiş kalmışken iğne parmak ucuna battı birden. Ramazan uf diyerek elini çekersen acısıyla içindeki her şey dışa vurdu, ağlamaya başladı. Küçücük bir iğne batması sanki üzerine çığ gelmişcesine ağlamasına neden oluyordu tam şu anda. Ramazan sanki bunca sene hiç ağlamamış gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyordu.
10 dakikanın sonunda gözleri kıpkırmızı olmuş, yüzü ve burnunun üzeride kırmızılıktan nasibini almıştı. Titreyen ve nasır olmuş eliyle gözlerindeki yaşı sildi oğlan. Yine ağlayan da oydu, yaşını silen de. Bu yalnızlık ve bu kimsesizliğe bile alışkındı oğlan, kimseden bir beklentisi de yoktu fakat onca kız arasından da ablasıyla evlenmek istemesini sindiremiyordu Ramazan.
Herkes gibi Kandemir de biliyordu kendisine olan sevdayı, aşkı. Bilmesine rağmen ablasını istemeye gelecek kadar gözlerini kapatmıştı oğlanın aşkına belli ki. İç çekmeye devam ederken kalktı ve giyindi yavaşça, basit bir ince kazak altına da pantolonunu geçirdi acele etmeyerek.
Zaten canından da yaşamaktan da bıkmıştı, bir de ablasının istemesi için üstüne başına saçına özenecek değildi. Saçı başı dağınık halde çıktı ablasıyla ortak olan odasından. Genç kızın heyecanlı heyecanlı arkadaşlarıyla sohbetini sürdürüyordu.
"Ramazan? Ay kuzum benim üstüm kirlenmesin şu evin önünü son kez süpürüver. Toz olmuştur sabahtan beri." Gözlerini yere dikip suratını sakladı oğlan, pürüzlü sesiyle konuştu. "Olur abla."
Kapının önüne çıkıp maşrabayla su aldı ve önce toprağı tozmasın diye suladı, ardından çalı süpürgesini alarak yavaş yavaş süpürmeye koyuldu. Ablasının arkadaşlarından biri ise diğerlerine nazaran üzgündü. "Şey Afet... Kardeşinin sevdası malum, evlenecek misin hakket? Bak ne kadar üzgün."
Ramazan'ın sevdasına onun saygısı sonsuzdu, ona göre oğlan gerçekten saf bir sevgi ve bağlılık duyuyordu hayatında bile olmayan adama. "Sence kardeşimin oluru var mı hiç? Baksana ömrünü onu severek geçirdi amma adam bana geldi." Bir miktar gururu da okşanmıştı. "Yanlış yapıyon bence, yazık günah."
"Babam da istiyo hem, laf söyleme hakkım mı var benim sanki? Onlar ne derse ben onu yapıyom." Çok hevesli görünmemek adına biraz suratını astı. Kardeşiyle kıyaslanmak istemiyordu. İçeriden annesi geldi ve baktı kızına. "Bunlar seni pek görmedi be kızım, hakketten Nazen istemeye mi gelecekler dedi?" Kadın hiç de emin olamıyordu. Bu işin içinde bir iş var gibiydi.
"Aman ana öyle dedi işte! Ben çirkin miyim de istemeyecekler? Neden böyle yapıyon?" Kız artık üzülüyordu, kimse inanmıyordu ona fakat demişti işte kadın. Seni isteyecekler demişti, müjde vermişti. Bu akşam gelecekler ve genç kız o aileye gelin gidecekti.
Hem genç kız unuttururdu o eski gelini, güzelliğiyle alırdı adamın aklını başından. Kendinden de bu konuda pek emindi.
"Tamam kızım tamam demedim ben bir şey. Ramazan nerde?" Oğlunun halini pek merak ediyordu, kolay mıydı sanki? Günlerdir bir kerecik bile ağlamamıştı oğlu, kendine bir şey yapar diye hiç yalnız bırakmamıştı onu. "Evin önünü süpürüyo, gelir birazdan." Başını salladı kadın, daha da bir şey demeden evin önüne çıktı.
"Bırak temizlenmiş her yer be oğul, daha ne temizlersin?" Oğlan doğruldu eğildiği yerden, anasına baktı. "Ablamı isteyecekler ana her şey güzel olsun dedim." Kadının yüreğine ince bir ateş düştü sanki, oğlunun kıpkırmızı gözleri karşısında ne diyeceğini bilemedi. "Sen istersen odana geç, bu akşam biz hizmet ederiz oğlum."
Oğlan gülümseyerek başını olumsuz anlamda salladı. "Olmaz ana, benim içimin yangınının sönmesi için bunu görmem lazım." Burnunu çekti.
"Benim yaşamam için bu gece ölmem lazım."
📍
Bölüm nasıldı???
Sık sık bölüm atıyorum bakın dikkatinizi çekerim.
Sizi seviyorum ♥️🌼

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölünün Yası
Ficção Geral..... interseksüel birey içerir. Ramazan'ın içindeki duygular coşarken ağlamamak için başını gökyüzüne çevirdi. "Onun o çatık kaşları bir seni görünce yumuşardı, onu niye ebedi bir yalnızlığın ortasında bıraktın?" Gözleri doluyordu artık. ..... mpreg